2 sene önce;
Seni çok seviyorum hemde tahmin bile edemeyeceğin kadar çok.Emirin resmine bakıp ağlıyordu Nehir. Bu imkansızlık onu yiyip bitiriyordu. Elinde onun resmi kulağında onun müziği hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Kime söylese anlamıyordu bu aşkı herkes hayranlık deyip geçiyordu hele annesi bu duruma çok kızıyordu.
"Elin adamına mı aşık oldun sen hayal aleminde mi yaşıyorsun, kalk da evin tozunu al."
Ablası da onunla dalga geçiyordu.
"Ergensin sen kızım. Kaç yaşına geldin gerçek birisini bul da evlen bir an önce."
Annesi, Nehirin ablasını ondan daha çok severdi ona hiçbir iş yaptırmaz bütün işleri Nehirin üzerine yıkardı. Sevgisini hep ablasına gösterirdi. Zaten Nehiri hiç doğurmak istememiş hastalığından dolayı ameliyat olacağına, kocasının ısrarı üzerine doğum yapmayı tercih etmiş ve Nehire hamileyken kocası onu patronuyla aldatmış.
Nehir gözyaşlarını hızla elinin tersiyle sildikten sonra evinin tozunu almaya başladı. O toz alırken, ablası da tırnaklarına oje sürüyordu. Bir de kuruması için Nehire üfüttürüyordu.
Hayallerimde olmasa nasıl yaşardım, diyordu.
"Bir gün çok önemli bir insan olacağım o hayal dediğiniz kişi bana aşık olacak ve sizde benim peşimde koşacaksınız."O sıra annesiyle ablası kahkahalarla gülmüşlerdi.
"Sen önce okulunu bitir de" dedi annesi ona küçümseyici bakışlarla bakarak.
Babası yine içkili gelmişti eve. Annesiyle bir güzel tartıştılar ve annesi evden attı adamı.
Babası her iki kızına da sevgi göstermezdi sadece içmeyi bilirdi, doğru düzgün çalışmazdı da evi annesi geçindirirdi.
Günümüz;
Güldükleri kıza şimdi yalvaran bakışlarla bakıyordu ailesi. Kiralarını bile zor ödüyorlardi, annesi hastalanmıştı çalışamıyordu artık, babası hala içki içiyordu ve hayattan kopuk yaşıyordu, ablası ise evlenmişti ama kocası onu iki çocuğuyla beraber terk edip kaçmıştı. Hayatları bitmişti tek şansları Nehirdi. Ama Nehir de o eski Nehir degildi."Ne var yine ne istiyorsunuz?" diyerek çıkıştı ailesine.
Annesi başı önünde eğik bir şekilde, "Kızım biraz daha para isteyecektik senden" dedi.
Ablası da kaçamak bakışlarla kardeşine bakıyordu.
"Verdiğim parayı ne çabuk bitirdiniz?"
O sırada babası konuştu. "Kızım bunlar parandan bana hiç vermediler" dedi. Annesi o sıra yanındaki adamın etini sıktı.
"İyi yapmışlar, kurtulamadın şu içki bağımlılığından."
Annesi yine başı önünde eğik konuşmasına devam etti.
"Kızım yetmiyor. Kira parası, yeme-içme, faturalar, yeğenlerinin ihtiyacı derken ay sonunu zor getiriyoruz."
"Ben olmasam ne yapacaksınız siz?"
Ablası kardeşinin yanına gelerek elinden tuttu ve yalvaran bakışlarla ona baktı.
"Nehir ne olur inan bize şu ustumdeki yeleğimden başka yeleğin yok. Yıkayıp yıkayıp bunu giyiyorum. Bize değilse bile bu iki yeğenine acı."
Nehir, çocuklarla göz göze geldi. Onların halı ortadaydı.
"Zaten onların hatrına veriyorum parayı yoksa size verir miyim hiç, siz benim hayatımı mahfettiniz. Evde bir evlat yada kardeş değil bir hizmetçi gibiydim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİ NİYE SEVMEDİNİZ
Ficción GeneralNiye beni de sevmediniz, niye ben sürekli diğer aşkları izledim? Sadece bir gölge gibi aranızda dolaştım, neden ya neden? Çok mu çirkindim ya da çok mu kiloluydum? Yok hiçbiri değildi çünkü sevmek yürek işiydi, sizde o yürek yoktu. Beni de sevseydin...