HEDEFLERİM

135 53 103
                                    

Sabah erkenden kalktım kahvaltımı yapıp hızla evden çıktım.
Erkeklik edip o yağmurda bir anda arabadan inince şifayı kapmamak mümkün değil di.
Otobüse binince kulaklığımı takıp müzik açtım;
'İşte benim şarkım (Dolu kadehi ters tut-belki(feat Deniz tekin & Canozan))'
Ne çok severim bu şarkıyı.
Şarkının nakaratın da (Biraz da olsa görsem bir meyil) kısmına gelince aklıma yine o kız geldi YAREN.
Adını büyük harflerle kazıdı aklıma.
Dalıp gitsem de çok kalmadım orda. Hemen;
'Kendine gel oğlum, kendine ve ailene verdiğin sözleri hatırla.' diyip daldığım yerden uyandırdım kendimi.
Şarkıyı değiştirince başka bir şarkı da ve yine değiştirince yine baskasında o YAREN geldi aklıma baktım ki olacağı yok tamamen kulaklığı çıkardım ve sadece yolu izledim.

Yolda şarkılarla anlaşmış gibi aklıma Yaren'i getirdi.
Yine daldığım yerden uyandım.
Bu böyle olmazdı.Kendime gelmeliydim.
Yeni bir aşka yeni bir ilişkiye başlayamazdım.
Olmaz dı.Benim emellerim vardı ve bu konu bana uzaktı.

İneceğim durağa gelince düğmeye bastım.Otobüs durunca indim.
Tam karşımda onu gördüm yanında dünkü çocuk ve bir kız arkadaşı daha vardı ve baya koyu bir sohpete dalmışlardı.Beni fark etmedi.
Ona baktım kestane kahverengi saçları koyu yeşil gözleri duruşu bakışı apayrıydı.
Sanki bütün vücudu birbirinden ayrı yaratılmıştı.Başkasında komik durur ama ona cuk diye oturmuştu.
Böyle sanki, sanki onu özel yapanda buydu.
Durmuş ona bakıyor daha doğrusu süzüyordum.
Bizden olmazdı olamazdı olmamalıydı.
Çünkü benim hedeflerim başkaydı.
Sözlerim vardı ve bu sözler yenilir yutulur durum da değildi.
Benim için gecesini gündüzüne koymuş annem ve ben rahat edeyim diye bir an dinlenmek aklının bile ucundan geçmemiş babam.Tabi bir de benim hedeflerim vardı.
Bu ihaneti ne kendime nede ebeveynlerime yapamazdım.

1 dk için de tüm bunları düşünmüştüm.
Tam okul'a doğru yürüyecekken fark edilmiştim.
'Aaaa siz Merhaba.' diyip bana doğru geldi ve elini bana uzattı.
Bende ona karşılık verdim.
'Merhaba'
'Okula mı gidiyorsun'
'Evet.Siz?
'Bir arkadaşımızı bekliyoruz gelsin gideriz birlikte hadi gel arkadaşlarımla tanış' dedi ve kolumdan tutup arkadaşlarının yanına götürdü.
'Bakın arkadaşlar size bahsettiğim arkadaşım Çağrı oda benim gibi okulu tam burslu kazanmış.Utandım haliyle.
'Merhaba Çağrı ben.'
'Emir'
'Sude'
'Memnun oldum'
Bizde dedi adının Emir olduğunu öğrendiğim çocuk.
'Siz hangi bölümdesiniz?'
'Ben işletme'
'Bende Sinema ve Televizyon' dedi Emir.
'Ne güzel çok sevindim adınıza'
'Teşekkür ederiz.'
Yaren gözlerini benden alamıyordu. ('Yapma be kızım bunu bana hedeflerim var benim') dedim iç sesimle konuşurken.
'Neyse ben gideyim sınıfta görüşürüz'
Onlardan onay almadan hızla ayrıldım yanlarından koşar adımlarla merdivenleri çıkınca nefes nefese kalmıştım.Lavoboya girip yüzüme su döktüm bir yandanda nefesimi kontrol etmeye çalışıyordum.
Aynadan kendime bakınca yüzüm kızarmıştı hep.
('Saçmala oğlum kendine gel seni bu mu yıkacak')
'Erkek adamı zaten anca bu yıkar'
Korkuyordum ve korkmakta haklıydım ben normal sevmeyi bilmezdim hep çok severdim bu yüzden ilişkilere kapalıydım.
Hele ki yaşadığım hazin sonlu o eski aşk.Tekrardan aynı şeyleri yaşayamazdım.

Biz bu bölümü kazanarak zaten ilk adımı atıp ilk başarımızı yaşamışız birde önümüz çok açık.Yaren'in benden eksik kalır yanı yok ki onun da hedefleri vardır muhakkak.Bu ilişkiye evet demek ona da zarar verir.Oda hedeflerini yok sayabilir.Bunu ondan istemek büyük bir bencillik olur.
Tabi belki de kızın böyle bir çabası yoktur ben yanlış yorumluyorumdur.

Sıraya oturmuş bunları düşünürken Yaren sınıfa girdi yine o muhteşem gülümsemesini yüzüne yerleştirip sırasına geçti.
Hoca gelince derse başladı ilk 5 dakika odaklanmasamda sonradan toparlamıştım.

Hoca dersi bitirince toparlanıp hızla okuldan çıktım.
Zaten gün boyu Yaren ile köşe kapmaca oynamıştım.
Hızlı adımlarla durağa gelince arkamdan bir ses duydum.
'Çağrı'
Sese doğru bakınca Yaren olduğunu fark ettim.
Koşar gibi yürüyordu o sırada otobüs geldi bir otobüse bir Yaren'e baktım otobüse binip gitmek ikimiz içinde en iyi seçenekti öylede yaptım.
Güzelim kızı öylece olduğu yerde bıraktım ama dediğim gibi ikimiz için de en iyisi buydu.

Otobüs ineceğim durağa gelince indim.Eve doğru yürüdüm
Kapıyı çalınca annem açtı.İçeri girip üstümü değiştirdip aşağıya indim.Annem yemeği hazırlamıştı.
'Anne babam nerede
'İşte'
'Onu beklemiyecek miyiz?'
'Hayır oğlum geç gelecekmiş.Bugün mesaiye kalana 3 yömye vereceklermiş.
Baban da bu fırsat kaçmaz dedi ve değerlendirmek istedi.'

Babam aklıma geldi benim için yaptığı fedakârlıklar yenilir yutulur değildi.
Benimse aklımı çalan saçma bir flört kaplamıştı.Ne kadar da aptalcaydı.
'Oğlum'
Annemin seslenmesiyle kendime geldim.
'Ne oldu daldın gittin?
'Babama aklım gitti hakkını nasıl ödeyeceğim.'
'Bu hak değil oğlum bu fedakârlıkta değil bu babalık görevi.Hadi sen ye yemeğini anca baba olunca anlarsın bizi.'

Annemin söylediklerini düşündüm, yine aklıma Yaren geldi.Zaten ne zaman aklımdan çıktı ki onu ilk gördüğüm andan beri aklımdan çıkmıyordu ama çıkmalıydı çıkmak zorundaydı en iyisi buydu.
'Hadi dalma ye yemeğini' dedi annem.
Yemegimi yiyip ders notlarını gözden geçirmek için odama çıktım hem ders çalışmış olurum hemde kafamı dağıtmış olurum dedim.
Yorulunca da yatağa uzandım saat çok geç olmuştu.
Kapı sesi gelince doğruldum kalkıp aşağıya indim gelen babamdı.
'Hoş geldin baba'
'Hoş bulduk oğlum.Niye bu saatte uyanıksın?'
'Ders çalışıyordum baba.'

Masaya oturdu yemekleri ısıtıp tabaklara koydum yemeğini yedi.O yemek yerken bende bize kahve yaptım.
Karşılıklı oturup kahvemizi içtik.Derin bir iç çekince babam bana baktı.

'Ne oldu oğlum?
'Birşey yok baba'
'Var birşey anlat hadi!'
Normalde babamdan birşey saklamazdım ama bu durumu anlatamazdım.
'Konu her neyse dert etme geçer'
'Sana üzülüyorum baba bu saate kadar çalışıyorsun sırf bizim için'
'Evet sırf sizin için.Ama siz kelimesinin altı çok dolu evlat siz herseysiniz, siz herşeyimsiniz.'
'Ya başarısız olursam çok mahçup olurum.'
'Bak oğlum başarsan da başaramasanda bu sadece seni ilgilendirir ve seni etkiler biz ya gurur duyarız yada senin için üzülürüz ama senin bize mahçup olmana gerek yok.
Biz senin dünyaya gelmen için sadece seçilmiş insanız seni dünyaya getirmek için gorevlendirilmişiz.Sen bizi seçmedin böyle bir hakkın yoktu ama biz seni seçtik.Anne baba olarakta son nefesimize kadar senin tüm maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılamak zorundayız.Bu bize yük değil bu bize lütuf.Sen bize lütufsun oğlum.O yüzden bir daha sakın böyle düşünme.'
'Eğer birşey olacaksa olur evlat çokta zorlamamak gerek'

Babamın akan gözyaşlarımı görmemesi için 'iyi geceler' diyip kalktım odama gittim ama babamın gözümden bir şey kaçmaz eminim ki bu akan göz yaşlarımı da fark etmiştir.
Odama gelince yatağa uzandım.Kafamı tavana dikip düşünmeye başladım bu konuda bir karar vermeliydim ya bu kızı kendi benligimden söküp atmalıydım yada tamamıyla benimsemeliydim. Elbette bu aşk mı öncelikle onu anlamalıydım.Vereceğim karar sadece benim hayatımı değil karşımdakini de etkileyecekti.Belki o düşünemeye bilir ama benim de düşünmemem bencillik olurdu.

Beynimi onca ucu açık sorularla yorunca gözlerimi derin uykuya daldırmışım.

Merhaba arkadaşlar 2. Bölümde yayında bolca yorum yapmayı unutmayın desteğiniz için şimdiden teşekkür ederim

PSİKO-AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin