"Alo Emir önemli birşey mi var?"
"Yaren ordan ayrılın hemen Kürşat sizi buldu oraya geliyor."
"Ne?"
Yaren'in telaşla verdiği tepkiden sonra telefonu kapattı.Korkudan yüzü kireç gibi bembeyaz olmuştu."Yaren ne oldu kötü bir şey mi var?"
Yaren cevap vermedi yerinde donmuştu.
"Kolundan tutup salladım."
"Yaren konuş lütfen ne oldu?"
"Hemen burdan gitmeliyiz."
"Tamam da nereye gideceğiz?Ne oluyor? Kimden kaçıyoruz?Biz bir yandan konuşup bir yandan da ayaklandık.Telefon yine çaldı.Arayan yine Emir'di.
Yaren'in elleri titriyordu hatta tüm bedeni hatta ve hatta tüm ruhu bile titriyordu desem yeridir abartmış olmam."Yaren vakit yok Çağrı bir yere saklansın?"
Yaren telefondaki adama vevap vermeyince bir daha seslendi.
"Yaren!"
Yaren sonunda kendini biraz toparlayınca konuşmaya başladı.
"?"Sen mi söyledin
"Evet.Mecbur kaldım yoksa biliyorsun başıma geleceklerini."
"Başka çarem yok muydu Emir?"
"Olsa zaten yapardım.Şimdi bunu tartışmanın sırası değil çözüme odaklan."
"Tamam kapat bakarım ben başımın çaresine."Telefonu kapattıktan sonra yerinde dört dönmeye başladı.
Kolundan tutup durdurdum;
'Neler oluyor Yaren?
Yaren başını sağa sola çevirip tekrar gözlerime baktı.
"Çağrı bana sonsuz güveniyor musun?
"Elbette"
"Ozaman hiç sorgulamadan şu kayalıkların ardına saklan ve ne görürsen gör ne duyarsan duy asla ordan çıkma"
"Bu da ne demek?"
"Sorgulamadan sonsuz güvenecektin hani?"
"Tamam da bir açıklama yapsan?"
"Vaktimiz yok gir ve sakın çıkma"Kayalıklara doğru adımlarken kolumdan tutup durdurdu.
"Sakın unutma ne görürsen gör ne duyarsan duy ordan çıkmayacaksın tamam mı?"
Başımla onaylayıp dediği gibi kayalıkların arkasına saklandım.
Bir müddet bekledikten sonra kalabalık bir adam grubu geldi.Yaşı büyük olan adam Yaren'e doğru yaklaştı diğerleri de etrafı kolaçan ediyordu.
Yaren adama doğru adımlayıp;
"Bir şey mi oldu?' diye sordu
"Hayır olmadı.Ne olacaktı ki?"
"Bilmem apar topar bu kadar insan ile buraya gelmeni anlayamadım"
"Ne zamandan beri beni anlamaya çalıyorsun?"Ortaya çıkmak istiyordum saklanmak bana göre değildi.
Ama konu bende değildim.Ortaya çıkarsam Yaren'e ne gibi bir Zarar vereceğimi kestiremiyordum.
Adam Yaren'e iyice yaklaşıp tekrardan sordu"Burada ne işin var?"
"Spor yapıyordum"
"Yalan söyleme"
"Yalan söylemiyorum"
"Biriyle gelmişsin diye duydum"
'Yanlış duymuşsun"
'Peki.Bin arabaya gidelim ozaman."
"Ben kendim giderim"
"Bin dedim."Yaren etrafına bakarak arabaya doğru yürüdü son kez arkasına bakıp arabaya bindi diğer adam ve adamlar da bindi.
Bu kadar saçmalık yeterdi Yaren'i resmen zorla götürüyorlar dağ başımı burası gerçi dağ başıydı ama bu kadarı fazlaydı.Hızlı hareket edip kayalıkların arasından sıyrılmaya çalıştım amacın araçların önüne atlamaktı tam son basamağa gelmişken taş ayağımın altından kayıp Yaren ile yuvarlandığımız uçurumdan bir daha aşağıya yuvarlandım.
Kendimi toparlayıp tekrardan yukarıya çıktım ama onlar çoktan gitmişlerdi.
Üstümü başımı temizleyip evin yolunu tuttum.
Zile bastım kimse açmayınca anahtarla kapıyı açıp içeri girdim.
Neyse ki annem evde yoktu.Yoksa bu halimi görse telaş eder bin tane soru sorardı.
Odama girip duş aldım sonra yatağıma uzanıp olanları düşündüm.Bu kız sürekli benim kafamda soru işaretleri bırakıyordu ve bu beni iyice sinir etmişti.
Orda olanlar gerçekten çok anlam yükleyeceğim bir durumdu.
Düşüncelerimi bir kenara bırakıp ders çalışmaya koyuldum.
Ders bitmek üzereyken anahtarla dış kapının açılmasından annemin geldiğini anladım.Dersi bitirip annemin yanına indim okul ile ilgili meraklarını giderirken babam da geldi.
Anneme sofrayı kurması icin yardım ettim.Yemek yerken biraz babamın işi biraz babamın okulu biraz da her ne kadar benim ve babamın ilgisini çekmese de annemin komşu dedi kodusunu da yapmış bulunduk.Yemek, çay kahve faslı bitince onları başbaşa bırakıp odama geçtim aklıma bugün olanlar gelince düşünmemek için yatağıma girip zorla kendimi uykuya daldırdım.
***********************
Okul'a geldiğim de herkes derse çoktan girmişti.
Hızlıca sınıfa koştum neyse ki hocayla birlikte girmeyi başardım.'Son anda ceza almaktan yırttın.Geç içeri hadi."
Tebessüm edip yerime geçtim Yaren bana bakıp başını öne eğdi.
"Arkadaşlar eşyalarınızı burada bırakın seminer odasına geçeceğiz.
Çok önemli bir psikolog buraya seminer vermeye gelmiş."
Sınıf hep bir ağızdan kimmiş diye sordu"Sürpriz.Gidince görürsünüz.'
Hep birlikte konferans salonuna gittik.
Yaren ile yanyana oturma çabamız o kalabalıkta pek mümkün olmadı.Merakla kimin geldiğini beklerken Açılışı yapmak için Hocalarımızdan biri küçük bir konuşma yapıp;
"Sizi Prof. Dr. Şenel Poyrazlı ile baş başa bırakıyorum diyip mikrofonu ona uzattı.Herkes çok heyecanlı ve çok şaşkındı sanırım kimse Şenel Hanımı beklemiyordu.
Şenel Hanım "Merhaba" diyince herkes alkış ıslık ve tezahürat yapmaya başladı.
'Teşekkür ederim arkadaşlar çok naziksiniz."
Böyle bir coşku insanı hep dinç tutar hocalarınızın neden yaşlanmadığı ortaya çıktı."diyip kahkaha attı herkes de ona eşlik etti.Hepimiz ona hayranlıkla bakıyorduk.
Konuşmasına başladı.
Biraz kendi hayat öyküsünden biraz başarı öyküsünden birazda Amerika'nın avantajlarından bahsetti.
Başarılı öğrencilere tam burs verebilecekleriden bahsetti.Ve bu başarıyı asla kaçırmamamızın özellikle altını çizdi.Seminer bitince dışarıya çıktık.Kantine uğrayı kahve alıp dışarıya çıktık.Erdinç ile bu fırsat üzerine konuşurken Yaren bize doğru yaklaştı;
"Biraz konuşalım mı?"
"Olur" diyip arkasından gittim her zaman ki banka oturduk bir müddet sustu, ben sadece konuşmasını bekledim."Bir açıklama bekliyorsun değil mi?"
"Hayır.Ben sadece iyi olduğunu bilmek istiyorum."
"İyiyim"
"Değilsin Yaren bana yalan söyleme"Başını önüne eğdi.Elimle başını kaldırıp bana bakmasını sağladım.
"İyi olmadığını gözlerinden görebiliyorum.Anlat şimdi bana nedir sorun?"
'Anlatamam"
"Neden"
'Anlatamam işte"
'Hani her seferinde; 'bana sonsuz güvenebilir misin?'diye sorup bende her seferinde sana güveniyorum yaa, ama sen bana güvenmiyorsun"
"Hayır güvenmemek değil"
'Bunun başka bir açıklaması yok varsa dinliyorum"Yaren sessiz kaldı.Ayağa kalktım gidecektim ve hiç yerinden kalkmadı bende yanımdan ayrılıp sınafa doğru adımladım
Erdinç'in seslenmesiyle durdum.
"Ne oldu?"
"Yok birşey.Erdinç ben çıkacağım bana ders notlarını atabilir misin?"
"Atarım kardeşim de nereye gidiyorsun?"
"Kafamı toplamam lazım"
'Geleyim seninle takılırız kafaları dağıtırız"
"Yok tek başıma olsam daha iyi olur hem kafamı dağıtmayacağım toplayacağım."İkimizde tebessüm ettik ben eşyalarımı toparlayıp okuldan çıktım.
Biraz yürüdüm açık hava da yürümek iyi geldi.
Olanları düşününce herşey ama herşey Yaren'i sevmemin üstüne çıkamıyordu ama böyle bir ilişkiden ikimize de hayır gelmezdi.
Bir an önce bu ilişki bitmeliydi yarın ilk işim bunu konuşmak olacaktı.
Hava kararmaya başlayınca eve geldim duş alıp odama girdim bütün yorgunluğumu uyuyarak atacaktım annem kaç defa çağırsa da yorgun olduğumu söyleyip yoğun ders çalışmamdan sonra uyudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKO-AŞK
Ficción GeneralHerkes çok sevmek yada çok sevilmek ister bu hayatta.Ama ne kadar doğru çok istemek. Atalarımız boşuna "herşeyin fazlası zarar" dememiş.Peki ya sevmenin fazlası zarar mı? Zarar mı bilmem ama atalarımız boşuna konuşmaz diyorum. Bu kurgumuzda da bunu...