ÖNCEKI BÖLÜMDEN ÖZETLER:
Ayşegül ün okula geç gelip olayları burağın anlatımıyla dinlemesi ve etrafta olmayan canı farketmesi. Canın ağrıyan karnı ve karıncanın sesini bile duya bilen kulakları ona sorun olmaya başlamıştı, lavaboda onu gören hakanın canı sakinleştirmeye ve bu olayın okul çıkışında devam etmesi, buragin çağrısıyla gelen hakan yine canı sakinlestirmisti. Can doktora gitmeyi düşünmüştü ama bunu düşündüğü an telefondan özel numara canı hakimiyet parkında beklediğini söylemişti can telefonun ip adresini takip edip kordinatlarini bulmuştu, can oraya gittiği an herkesin hakinda konuştuğu süper kahraman olan FİLİNT i görmüştü,filint onu köprünün altında uyuşturucu ihracatı yapan kişilerin olduğu yere götürmüştü ve cana saklanmasını söylemişti,filint altı kişilik ekibi dövmüştü ama canın güçleri olup olmadığını bulmak için yakalanma numarası yapıp canın kendisini kurtarmasını istemişti ,vecanda hakanın önceden söylemi olduğu sözlerle cesaretlenip hakanı tutan adanın birine sert bir yumruk atmıştı can şaşırarak olayı idrak etmeye çalışmıştı, filint cana bütün şeyin kendi pilani olduğunu anlati ve canından güçleri olduğunu ona anlatı,can bunu nerden anladığını sorunca maskesini çıkarıp gizli kimliğini açıklamıştır,
"Beni tanıyorsun aslında"
"HAKAN,ama nasıl"
Adlı konuşmalardan sonra Hakan canı evine bıraktı ve can eve gidip günün yorgunluğunu atmak için eve girer girmez gözünü kapatıp uykuya daldı.OLAYDAN BİR KAÇ GÜN SONRASI:
"Tamam can şimdi sana atacağım frizbi yi tutup bana atmanı istiyorum olur mu" dedi hakan yanında bir sürü eşya olan kutudan frizbi yi çıkarırken.
Can çok kolay bir şey olacağını düşünüyordu o yüzden direk ukala bir ses tonuyla "Ne yani sıradan bir frizbi tutarak mı bu kadar iyi oldunuz" demişti, hakan kutudaki frizbiyi bulup cana dönüp konuştu "Görücez bakalım" dedi ve elinde tuttuğu kırmızı frizbiyi cana fırlattı ,frizbinin kenarlarındaki küçuk bıçaklar havaya attığı an açılmıştı bunu can son anda farkedip frizbiyi tutmaktan vazgeçip, onun yerine arkaya doğru eğilmeyi tercih etmişti, arkaya o kadar çok eğilmiştiki sırt üstü yere düşmüştü ayaklarını kaldırmadan oturur pozisyonda ,yerde oturmaya devam edip frizbinin gittiği yöne baktı ama görünmüyordu sonra önüne dönüp hakana baktı hakanda "Sıradan bir frizbimi demiştin"diyerek sırıttı ama hemen ciddi moduna geri dönüp devan etti "Hadi kalk frizbiyi yakalayana kadar devam ediceğiz" dedi can sabahın yedisinden beri burdaydı ve okula izin alıp gitmemişti ok yorulmuştu ama saat daha sekiz yeni olmuştu can yere geri uzanıp elerini iki yana açtı ve 'Bizimkiler ne yapıyorlar acaba' diye düşünmeye başladı
OKULUN KÜTÜPHANESİNDE İLMİYE'NİN YANINDAN:
"Adınızı soy adınızı ala bilirmiyim lütfen" dedi ilmiye kitabını yazdırmak istiyen kıza ,kız "Adım buse gündoğan" dedi ve, ilmiye de adını yazdı kızın kitabının adına bakmıştı "istanbul'da ki tehlike mi. inan mıyorum bu kitap çok güzel bir kitap ,eminim kitabı okurken çok eyleneceksiniz" dedi ve diyer kızın kitabını eline aldı aynışekilde ona da adını sordu kız "ilayda Şahin" dedi ilmiye kafasını sallayıp adını yazdı ve kitabı çevirip kitabin adına baktı sasirarak" aaa demek saftirik grekin günlüğü nü aldıniz, bende çok severim saftirik okumayı.Genelde saftirik türü kitapları sevenler çizgi romanlarida çok sever ,peki sen seviyormusun eee ilayda" ilayda kafasını sallayıp "Evet severim ama tam olarak cizgiromanların nerde olduklarını bilmiyorum" dedi ,ilmiye hemen sevinçle " u an bunu duyduğuma çok sevindim,buraktan korkusuna kimse çizgi roman rafina yaklaşmiyor,burak çizgi romanlarini bebekleriymis gibi koruyor ama eminim baskasininda onun gibi çizgi roman hayranı olduğunu görünce sevinir siz saftirigi okuyunca çizgi roman okumaya başlaya bilirsin"
"Çok teşekkür ederiz"
"Rica ederim" dediğinde anda ebru derin ve kumsal geldi ve ebru ilmiyenin yanına gelerek " ilmiye elifi gördün mü " ilmiye kaşlarını çatıp "Bilmem hiç görmedim,ama Ayşegül bilir ona sora..." derken Ayşe gül soluk soluğa gelip " Yok, hiç bir yerde yok
,tuvalet,sporsalonu ,öğretmenler odası ,hiç bir yer"
"Ozaman ben bilmiyorum ben ilk dersten beri kütüp hane nöbetçiyim" dedi ilmiye, arkadan ata ahi kaan burak geldi ve ata "Kızlar elifi gördünüzmü" dedi, kızlar "Hayır" diyerek cevap verince erkekler 'biliyordum' der gibi duruyorlardı kızların kaşlarını çatık erkeklere bakıyorlardı Ayşe gül sağa sola bakıp "Eee" dedi ve cevap beklemeye başladı herkes Ayşe güle 'ne' der gibi bakmaya başladı Ayşe gülde "Elifin nerde olduğunu bilmiyormusunuz" dedi atada "Ha onu diyorsun.Yok biz elifin nerde olduğunu bilmiyouz"
"E niye o zaman elifi sordunuz" dedi derin.
"Ha biz elifi değil alpi gördük ve onun yanına gittiğini düşünmüştük ki Öylede olmuş"dedi kaan,kızlar ayni anda "Ne"
"Alp elifin peşinden çıktı ve gitti,yani biz öyle düşünüyoruz " dedi ata. Ebru "Peki niye peşinden gitmediniz"dedi. Ahi "Aslında bu bizim ki tahmin.Yani elifin gittiğini bilmiyorduk,ve ayrıca alpinde elifin peşinden gidip git mediğinide bilmiyoruz,yani alpin peşinden gitmemiz saçma olur du" dedi sakın bir sesle, Ayşe gül "Ahi haklı, ama ne olur ne olmaz diye alpin peşinden gitsek mi" dedi ,burakta "Sizcede çok abartmıyir musunuz sonuçta,altı üstü bi sevgililerdi ve ayrıldılar, yani ne ola bilirki ,alp elifi mi öldürecek" dedi kızlar buragin bu sözüne karşı kaşlarını catip kollarını bir birine bağladılar ve 'evet' anlamında buraga baktılar, burakta "Abartmayın be okadarda olmaz" dedi ama kızlar 'eminmisin' der gibi bakınca burakta "OHA,ABARTMATIN OKARARDA DEĞİL" diyerek bağırmıştı, bi an kütüp hanede olduğunu unutmuştu "hiişştt" diye burak gili uyardılar kütüp hanedekiler,burak ta "pardon" demişti sesizce ve devam etti "Bence çok abartıyorsunuz Abartmayın o kadar" dedi ,Kumsal azını açıp konusucakken zil çaldı ve Kumsal devam etti" Burak haklı kızlar biraz abarttık, okul çıkışı elifi ararız tamam mı" dedi ,kaan da "O zaman bizde,alpin nereye gittiğini öğreniriz" dedi, ilmiyede " Size iyi dersler o zaman ben bugün full olarak kütüp hanedeyim ,aslında bu hafta full olarak kulüpleri düzenleyeceğim sonuçta bir dahaki hafta sınav haftası yani ,beni ararsanız ya burda yım ya spor salonunda yada bahçede yani bu iki buçuk üç hafta pek görüşmeye biliriz sınav haftası kulüpler falan yani görüşürüz" dedi ,Ayşegül koşarak ilmiyeye sarıldı ve " O zaman sizin haftası görüşürüz" dedi ve yürümeye devam etiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EKİP
Teen FictionSiz RED'i hiç duydunuzmu Evet şimdi sizi red'le tanıştırayım İşte karşınızda ilk Türk süper kahraman Red ve EKIP'İ. Bir kaza'da güçlere kavuşan Türk bir genç ve bu sorumluluğu taşımaya çalı...