Huzurlu Uyku

194 23 4
                                    


Önceki bölümde:

"Saçlarımla oynar mısın?"

Sessizce saçlarıyla oynamaya başladım. Birkaç dakika sonra uyuya kaldı bende Jungkook'un verdiği huzurla gözlerimi kapadım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.

-----------------

Alarmın sesiyle uyandım sağa döndüm Jungkook gitmişti. Etrafa baktım herhangi bir not bırakmış olabilirdi. Ama not falan yoktu. Sürünerek yataktan kalktım ve lavaboya gittim. Banyoya girdim. Saçlarımı taradım kuruttum ve dalgalandırdım. Dişlerimi fırçalayıp makyajımı yaptım.

Formayı giydikten sonra çantama kulaklık telefon defter birkaç bir şey daha koyduktan sonra odamdan çıktım. Telefonumu çantamdan çıkarıp saate baktım. 7.00 dı. Daha bir saatim vardı. Telefonuma gelene mesajla heyecanla yerimden kalktım. Sonra Jungkook'ta telefon numaram olmadığı aklıma geldi. Ekranı kaydırdım ve mesaja baktım. Suga'dandı.

Kimden:Suga

Seni almaya gelicem 7.30 da hazır ol.

Kime:Suga

Tamam.

Kısaca bir cevap verdikten sonra telefonu tekrar masanın üstüne koydum. Ve mutfağa geçtim. Benden biraz sonra da kızlar gelip oturdu."Suga beni almaya gelicek diğer çocuklarda onunla birlikte gelir büyük ihtimal birisiyle gidersiniz."dedim soğukça. Kafalarını sallayıp kahvaltı yapmaya devam ettiler.

Dışarıdan korna sesi geldiğinde hepimiz ayağa kalktık. Aynanın karşısına geçip son kez kendime baktım. Görünüşüme dikkat ediyordum. Her zaman dikkat ederdim ama bu oyun başladığından beri daha fazla dikkat etmeye başlamıştım. Korna sesi arttığında telefonumu elime alıp mesaj attım.

Kime:Suga

Kes şu korna sesini geri zekalı!!!

Birkaç dakika sonra korna sesi durduğunda memnunca gülümseyip dışarı çıktık. Arabaya doğru ilerledim ve bindim. Kızlarda herhangi bir arabaya binmişti. "Sinirliyiz sanırım."dedi yanağımdan makas alarak."Bir yandan mutlu bir yandan kızgınım."

Dün gelip benimle uyumuştu ve ilk defa bir erkekle yatmıştım. Sabah ise bir şey demeden ortadan kaybolmuştu. Ne bekliyordum ki zaten. Belki de benden sonra o hıyarın yanına geri dönmüştü. Sinirle ofladım."Jungkook mu bir sorun mu çıktı."dedi gözlerini yoldan ayırmadan.

"Karışık durum anlatırım."dedim kollarımı hemen göğsümün altında birleştirirken. Bahçeden içeri girip uygun bir yere park etti Suga. Jungkook'un arabası hemen arkamızdan bahçeye girip yanımıza park etti. Arabadan inerken karşı karşıya geldik. Bir süre ona baktım ve tam ağzını açtığında yanından geçip gittim.

Giderken en azından bir not bırakabilirdi. Mesela dün için teşekkürler ama gitmem gerek gibi. Çok mu zor üstelik masanın üstünde bir sürü kalem vardı. Acaba pembe oldukları için yazmak mı istemedi. Ama benim suçum yok onları bana Jae al...Ne saçmalıyorum ben be.

Kafamı sallayıp düşüncelerimden kurtuldum. Saçma salak şeyler düşünüyordum yine. BTS'in çardağına gidip oturduk. En azından o kız bu okula gelmiyordu. Bizden büyük olduğu için mezun olmuştu anlaşılan. "Dün bıraktın mı Jungkook Hee'yi?"

Suga'nın sorusuyla bakışlarımı Jungkook'a çevirdim. "Merak etme sevgilini bıraktım dışarıda kalmadı."dedi şakayla karışık. Suga'nın bakışları bana döndüğünde ona güven verici bir gülümseme gönderdim ve elini tuttum. Sevgili rolümüze devam etmemiz gerekiyordu.

Jungkook ikimize bakıp bakışlarını bahçedeki insanlara çevirdi. Ayağa kalkıp bahçede yürümeye başladım. Jungkook da yanımda ilerlemeye başladı."Dün için teşekkürler."ahh demek teşekkür edebiliyormuş.

IMPRESSIVE -Askıda-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin