IMPRESSIVE -Askıda-

İlk gün

"Hee."

"Jungkook. Memnun oldum."

Gülümseyip arkamı döndüm. Jungkook hakkındaki düşünceler ve birkaç korumayla ileride beni bekleyen ve bana bakarak böğüren iki deli arkadaşıma doğru ilerledim.

--------------

Hee'nin Anlatımı

Jae ve Jessi'ye doğru ilerledim. Bana el sallayıp duruyorlardı.

Onlara bakmadan yanlarından geçtim.

"Ya! Hiç değişmemiş bu kız."

Jae'ye aldırmadan ilerlemeye devam ettim. Kolumda bir el hissettiğimde durdum ve beni kendisine çevirmesine izin verdim.

"Ya!Deli kız uçaktayken nasıl beni ararsın."

Baştan aşağı Jae'yi süzdüm. Siyah uzun saçları omzuna dökülüyordu. Kot pantolon ve ince bir gömlek giyip uçlarını pantolonun içine sokmuştu. Jae'nin her zaman iyi bir tarzı vardı. Minyon ve tatlı bir kızdı. Sadece biraz fazla konuşup kafa ütülerdi o kadar.

Jessi beyaz bir tişört ve siyah yüksek bel şort giymişti. Üstünde ince ve uzun bir hırka vardı. Jessi'nin saçları kahverengiydi fakat uçlarını mora boyatmıştı.

İkisine gülümseyip Jae'ye sarıldım olayın şokuyla biraz bekledi sonra o da bana sarıldı. Onlara genellikle küfür ederdim ya da bağırırdım. Doğal olarak böyle şeylere alışık değildi.

"Harbiden kafana bir şey düşmüş."

Eski halime dönüp kafasına vurdum. Gözlerini devirdiğine emindim. Birbirimizden ayrıldık. Jessi'yle de sarıldıktan sonra siyah arabaya doğru ilerledik.

"Şu okul işi babanı arayıp söylesen bugün halledebilir mi yarın hemen başlasak."

Kafamı olumlu anlamda salladım ve babama kısa ve öz bir mesaj attım. Okulun ismi zaten ayrı bir olaydı. Bangtan hangi salak böyle bir isim koyardı ki. Askeri okul sanki. Önümdeki dergiyi kucağıma aldım ve babamın röportajını okumaya başladım.

'Aileniz nasıl?'

'Ailem çok mutlu. Bizim ailemizin ilişkiler her zaman iyi olmuştur zaten.'

'Çocuğunuz hakkındaki söylentiler sizi rahatsız etmiyor mu?'

'Eşimin bu durumu kabullenmesiyle birlikte bu konu kapandı.'

"Peki gayri meşru çocuğun bu konuda sence ne düşünüyor?"

Sesli söylediğim sözden dolayı kızların bakışları bana döndü.

"Yok bir şey dönün önünüze."

Uzun bir sessizlikten sonra Jessi konuşmaya başladı.

"Amerika nasıldı."

Güldüm ve olduğum yerde biraz daha yayıldım.

"Birkaç kişinin hayatını zehir ettim. Birkaç kişiyle arkadaş oldum sonra onları üzdüm. Klasik olaylar işte."

Jae gözlerini devirdiğinde sırıttım. Aklıma gelen şeyle oturuşumu düzelttim.

"Aslında..."

İkisininde bakışları beni bulduğunda merakla bakmaya başladılar.

"Bir gece kumsaldaydım ve dönüşte önümüze bir araba çıktı."

"Dur tahmin ediyim içinden bir insan mı çıktı."

Gözlerimi devirip devam ettim.

"Aynı kişi bugün uçakta da karşıma çıktı."