Uyan

117 19 4
                                    

Jungkook'un Ağzından

Ellerimi bir kez daha sürttüm birbirine. Hayatımda almadığım kadar nefes alıyordum şu dakikalarda. Neden mi benim yüzümden ölmek üzere olan kıza karşı bir şeyler hissetmeye başlamıştım alt tarafı. Başka ne olabilirdi ki. Telefonum tekrar çaldığında sessizce bir küfür mırıldanıp sinirle odanın duvarına fırlattım. Telefon parçalarına ayrılarak yere düştüğünde sinirle homurdandım.

Ben Alice'e günde yüzden fazla cevapsız arama bırakan kişi şimdi aramalarından rahatsız oluyordum. Kaç gündür içinde verdiğim duygu savaşı sonuçlanmıştı en azından Alice'e karşı olan duygularım ve Hee'ye karşı hissettiklerim arasındaki kavgayı bugün bitirmişlerdi. Ve Hee şu an bu aptal hastane duvarları yüzünden zaferini kutlayamıyordu. Yüksek ateşten dolayı havale geçirmesi onu benden alabilecek dereceye getirmişti. Sinirle yatağa bir tekme geçirdim.

Bulunduğum odaya bir göz attım. Sinirlerime hakim olamadığım için tıkmışlardı dimi beni buraya onlara zamanı gelince ödetecektim bunun bedelini ama önce şu doktoru tehdit etmeliydim. Kilitli kapıya birkaç kez yumruk attığımda kapının arkasından V'nin sesi kulaklarımı doldurdu. "Açmayacağım."

"Eve dönünce sana istediğin yemeği ısmarlarım." Önce kilit sesi duydum hemen ardında kapı açıldığında V'yi kandırmanın verdiği rahalıkla hızlıca koridorda ilerlemeye başladım. Jessi görüş hizama girdiğinde hemen yakama yapıştı. "Ne dedim ben sana ona zarar gelmeyecek demedim mi?!" Sesi koridorda yankılandığında. Jimin'e kısa bir bakış attım. Jessi'yi yakamdan çektiğinde bu sefer Jae koluma yapışmıştı. Ama o Jessi'ye göre daha cılız bir kız olduğundan ondan kurtulmak saniyelerimi almıştı. Köşede yere çökmüş ağlayan Neul'u gördüğümde şaşkınlıkla gözlerimi açsamda hızlıca ifadesiz suratımı takındım. Onun Hee'ye olan ilgisini ve alakasını bir ara araştıracaktım. Doktor buraya doğru geldiğinde dikkatimi Neul'den alıp ona verdim. Anında Jessi'ye taklit ederek yapıştım yakasına. "O kıza bir şey olsun seni öldürürüm anladın mı!!! Seni öldürürüm!!!"

Birisi beni geri çektiğinde onu omuzlarından itip hızlıca doktora döndüm. "Elinden gelenin en iyisini yapacaksın yoksa işine elvada de babalık."

Hızlıca arkamı döndüğümde Suga yolumu kesti. "Hiç konuşma Hyung seninle de bu anlaşma işini görüşeceğim." Sakince birkaç adım atıp yolumdan çekilde. Gitmeden önce Hee'nin yerini öğrenmeyi akıl edebilmiştim. İleriden sola döndüm ve daha sonra da bir kez sağa. Önüme yoğun bakım ünitesi çıktığında derince bir nefes aldım. Birkaç tane kapı vardı ve eminim ki her kapının arkasında pek çok ağlayan insan vardı. Sakince J-Hope'un tarif ettiği kapıdan içeri girdim. İlerideki cam Hee'yi gözler önüne sunmuştu. Solgun teni beyaz aptal bir çarşafın altına gizlenmişti. Kafamı cama yaslayıp derince bir nefes aldım. "Özür dilerim." Milyonlarca kez içimden söylediğim kelimeleri bu kez ona söylemiştim. Aramızda bir cam olmasına rağmen bunu demiştim.

"Geçte olsa aklım başıma geldi Hee. Bak ben burdayım. Arkadaşların arkadaşlarım burada senin yanında benim yanımda. Aslına bakarsan onlar benim umrumda değil biliyor musun? Ben burdayım senin yanındayım ve burada olmaya devam edeceğim. Seni kırdım... Üzdüm... Biliyorum. Ne aptallıklar yaptığımı en iyi ben biliyorum. Ama dedim ya aklım başıma geldi ne olur beni affet. İlk defa birine yalvarıyorum ben ilk defa sevgiye aşka ihtiyacım olduğunu hissediyorum. Eğer sen beni şu an yalnız bırakırsan ben ölürüm yaşayamam Hee. Şu an sen uyanık olsan bana 'Bu kadar kısa zamanda nasıl aklın başına geldi?' Diyecektin biliyorum. Bir insanı kaybetme korkusu kendime getirdi beni. Değer verdiğim birini kaybetme korkusu tüm vücudumu ele geçirdi her saniye de büyüyor benliğimi aşıyor. Çıldırmak üzereyim." Bugünden beri devam eden tuzlu suyu yanaklarımdan sildim.

"Sen burada uyuyorsun ve eminim içerisi soğuk üstüne de incecik çarşaf örtmüşler." Saçmaladığımda keni kendime gülüp gözyaşlarımı tekrar sildim.

"Ne olur uyan."

"Ne olursun uyan..."

"Sana ihtiyacım var." Derin nefeslerim ve hıçkırıklarımın arasından söylediğim birkaç kelime Hee'yi kendine getirebilseydi keşke.

"Seni seviyorum demek istiyorum yüzüne ne olur aç gözlerini." Umutsuzca bir kez daha fısıldadım cama.

IMPRESSIVE -Askıda-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin