Merhaba ben buralarda yokken hikayeme olan ilgi artmış birazda olsa. Yorum yapan ve oy veren herkese teşekkür ederim. Ama yinede oylar ve yorumlar biraz daha artsa güzel olmaz mıydı. Eğer hikayemi beğeniyorsanız yorum ve voteleri unutmayın. Bundan sonra bölümü ilk yorum yapana ithaf etmek istiyorum. Mulitye de bir bakın bu arada neyse uzattım.
İyi okumalar...
--------------------
Önceki Bölümde:
Yatakta bana biraz daha yaklaştı ve kollarını belime doladı. Kafasını saçlarıma gömdü."Ayrıca güzel kokuyorsun."Bu daha iyiydi sanırım. İstemsizce yüzümde bir gülümseme oluştu. Kollarımı ona dolamadım ama çaktırmadan kokusunu içime çekiyordum. "Sen kötü kokuyorsun."dedim. Güldüğünü duymuştum.
Uykum gelmeye başladığında kendimi daha fazla tutamadım ve gözlerimi kapadım.
-----------------
Sabah kalktığımda yanımda Jungkook yatıyordu. Bugün hafta sonuydu ve saat 10'du."Hee uyan çabuk."Jae'nin sesini duyduğumda yataktan atlayarak kapıyı kilitledim. Jungkook da uyanmıştı."Sabah sabah ne bu ya?"
"Kalk çabuk gitmelisin."
"Ne?"
Önce bana baktı sonra etrafa en sonda Jae'nin sesini duydu ve hemen ayağa kalktı fakat ayağı yorgana takıldığı için yere düştü."Kalk çabuk!!"dedim bağırarak.
Jae bizi böyle görürse anne moduna girip ne yaptım sen havalarında kafasını taşlara vurabilirdi."Kalksana napıyorsun yerde?!!"
"Keyfimden yatıyorum. Düştüm kör müsün?"
Kalkmasına yardım ettim ve ceketini yüzüne fırlattım. Pencereden çıktığında hızla yorganı yerden aldım ve camı kapattım. Biraz soluklandıktan sonra yeni uyanmışım havası verip kapıyı açtım."Napıyorsun sen içeride iki saattir."
"Uyuyordum ne bu gürültü!"
Jae yemiş olacakki odamdan çıktı. Ama Jessi hala şüpheli bir şekilde bakıyordu. Onu aldırmadan kapıyı kapatıp tekrar yatağıma yattım. Kafamı yastığa gömüp çığlık attım. O sırada telefonuma mesaj geldi. Fakat numara kayıtlı değildi.
Kimden:Bilinmiyor
Ucuz atlattık. Bundan sonra alarm kurucam ki yakalanmayalım. Bu arada sen uyuduktan sonra telefon numaranı aldım. Umarım benden rahatsız olmuyorsundur. Olsanda gelmeye devam.
Mesaja bir süre baktım ve tekrar çığlık attım. "Ne bağrıyon be!!"
"Asıl sen ne bağrıyosun!"
Jae ile atışmamızdan sonra üstümü giyinip saçımı ve makyajımı yaptım. Bir şeyler atıştırdıktan sonra dışarı çıktık. Suga her zamanki gibi beni almaya gelmişti.
"Bir gelişme var mı?"Dedi umutsuzca. Onlara daha birlikte uyuduğumuzu anlatmamıştım ama söylemem gerekiyordu."Oturup konuşabileceğimiz bir yere gidelim mi bugün?"
Kısaca kafasını sallayıp diğerlerine mesaj attı. Normal ve sade bir cafeye gidip oturduk. Siparişler geldikten sonra da konuşmaya başladık. Tabiki yanımızda Jungkook yoktu." İki gündür birlikte uyuyoruz."diye bodoslama daldım konuya. Jimin ağzındaki kahveyi Namjoon'un yüzüne püskürttüğünde istemsizce kıkırdadım."Size söylemek istiyordum ama zamanımız olmadı. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IMPRESSIVE -Askıda-
Fanfiction"O gün anlamıştım uçaktayken. İnsanlara ve konuştukları kişilere bakıp sonra kendi yanındaki boş koltuğa baktığında anladım ben seni Hee. Neler hissettiğinden çok ne istediğini anladım. Sen sana değer verip seni kollayacak birisini istiyorsun. Ağlad...