Yeni bölüm..Canımcıkıslar yorum yapıp voteleyin lütfen. Jungkook cool çıcık olduğu için bu durum hakkında ne düşündüğünüzü merak ediyorum. Sınıfı boşaltmalar falan. Lan çocuk zengin ama dimi. Bu arada bölümü ithaf etmek istiyorum ama yorum yapan sadece tek bir kişi var oda biricik unnim. Kendisi İmkansız'ın yazarı. Onun kitabını hala okumayan varsa şimdi oturup başlamalı her neyse. Dediğim gibi yorum yaptıkça bende ithaf etmek istediklerimi seçeceğim. Uzattım size iyi okumalar.
------------------
Önceki bölümde:
"Çocuk gibisin. Etrafında bir sürü kız var git ve onlarla uğraş."
"Ama ben seni istiyorum."
Şaşkınlıkla arkamı döndüğümde gözlerimiz birleşti.
Sırıtarak yüzüme bakıyordu. Ben ise sadece kafamda yankılanan sesi durdurmaya çalışıyordum.
Seni istiyorum...
Seni istiyorum...
Seni istiyorum...
--------------------
"Onların hepsi çok sıkıcı kendime yeni bir oyuncak bulmalıyım ve çoktan buldum da."
Alayla üstümde gezdirdiği gözleri sanki küçük bir çocuğunki gibi parlıyordu.
"Oyuncak ,iyiymiş."dedim söylediği gereksiz cümleye karşı.
Jungkook bütün kızların istediği gibi birisiydi. Zengindi, iyi görünümlüydü ve güçlüydü. Eğer bir kitap yazıcak olsak baş rolü anında kapardı. Ondan etkilenmiştim. Ama onunla konuştuktan sonra sadece dış görünüşünden etkilendiğimi anladım.
"Senin oyuncağın olamam."
Bana bir adım yaklaştı.
"Anladım." dedi kafasını yukarı kaldırarak. Hafiften çıkmaya başlamış sakallarına baktım. Kafasını tekrar indirdiğide gözlerimiz buluştu.
"Umursamazı ve yaramazı oynuyorsun."
Farkında olmadan ağzımdan 'hah' diye bir kelime kaçırdım. Umursamazı veya yaramazı oynamıyordum, ben buydum. Yani dimi yada kendimi buna inandırıyordum.
"O gün anlamıştım uçaktayken. İnsanlara ve konuştukları kişilere bakıp sonra kendi yanındaki boş koltuğa baktığında anladım ben seni Hee. Neler hissettiğinden çok ne istediğini anladım. Sen sana değer verip seni kollayacak birisini istiyorsun. Ağladığında sana sarılıp göz yaşlarını silecek birisini. Senin için endişelenip gerekirse senin için ölecek birisini. Her zaman yanında olacak birisini. Bir kitapta başrol olmak istemiyorsun. Sen kendi kitabını yazmak istiyorsun. Sana çok değer verip bunaltan birisini değil belli etmese de seni çok seven birisini istorsun. Kalbini hızlı attırıp sana sarıldığında soğuktan donsan bile ısıtabilecek birisini istiyorsun. Sevildiğini herkesin bilmesini değil sadece kendin bunu bilmek istiyorsun. Seni yıkacak birisini istiyorsun. Seni bitirecek bir aşk istiyorsun Hee."
Gözlerim dolmaya başladığında başımı eğdim. Neden böyle konuşuyordu ki sanki aşk konusunda çok tecrübeliymiş gibi öylemiydi ki. Delicesine aşık mıydı. Peki ben aşık olsam bile bütün zorluklara karşı gelemem. Gücüm yok o kadar. Kendime inancım veya güvenim yok.
Gözlerinin içine daha derin bakmaya başladım. İçimdeki Hee'yi görmüştü. Bu zamana kadar içime attığım göz yaşları içinde boğulan kızı duvarlarımın arasından çok kısa bir süreliğine çıkarmıştı sanki. Ben ise o kızı tekrar hapsetmiştim.
Biraz daha yaklaştı ve kulağıma eğildi.
"Ama kötü olan ne biliyor musun öyle birisi yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IMPRESSIVE -Askıda-
Fanfiction"O gün anlamıştım uçaktayken. İnsanlara ve konuştukları kişilere bakıp sonra kendi yanındaki boş koltuğa baktığında anladım ben seni Hee. Neler hissettiğinden çok ne istediğini anladım. Sen sana değer verip seni kollayacak birisini istiyorsun. Ağlad...