ÇİÇEKTEN TAÇ

Bölüm 5: Kafa Karıştırıcı

Herkesee merhabalarr

Eğer yazdığım kurgu okunmaya devam etmezse yazmayı bir süreliğine bırakacağım. Bu sürede ise tiktoktan kurgum hakkında videolar atacağım.

Yedekte de bölümlerim olacak.

Başlamadan aşağıdaki yıldıza basabilir misiniz?

Satır aralarına da yorum yaparsanız çook sevinirim. Düşünceleriniz benim için çok önemli🤍

O zaman sizee iyi okumalarr

Mermi bana doğru geliyordu. O sırada biri kolumdan çekti. Mermiden kurtuldum ve bir silah daha patladı. Bu sefer beni vurmaya çalışan terörist vurulmuştu.

Beni kurtaran kişi ise Kılıç'tı.

"İklil çabuk içeri gir! Çabuk!" Diye bağırdı. Kafamı aşağıda tutarak hemen içeri girdim. Alev nerdeydi?

Dışardan mermi sesleri yükseliyordu. Alışkın değildim tabiki, o yüzden korkuyordum. Merdivenlere yöneldim. Yukarı tam çıkacak iken teröristin yukarıda olduğunu. Göz ucuyla baktığımda Alev'in onların elinde olduğunu gördüm. Alev'i kurtarmalıydım. Onlar iki kişilerdi.

Aşağı geri indim ve elime demir sopa aldım. Yavaşça yukarı çıktım. Bir tanesi balkon tarafındaydı. Fırsattan istifade Alev'in başında olan teröristin ensesine vurdum. Arkasını döndü ve bana baktı, "Bayılsana lan." Dedim ve bir kere daha vurdum. Bu sefer bayılmıştı.

Filmlerde hemen bayılıyolardı.

Alevle hemen kenara çekildik. Alev sessizce, "İklil." Dedi. İşaret parmağımı dudaklarıma götürüp Alev'e sessiz ol işareti yaptım. Diğer terörist de balkondan çıktı ve, "Noldu lan burda? Kız nerde!" Dedi.

Alev de "Burda burda merak etme." Dedi. Bende tam o sırada onun kafasına vurmuştum. Bu da bir kerede gitmedi. Kafasını ovuşturdu ve, "Gelin lan buraya." Dedi. Ama sersemlemişti. Ben bir kere daha vurdum. Bu sefer bayılmıştı. Ellerindeki silahları onlardan uzaklaştırdık.

Dışardaki silah sesleri sustu. Aşağıdaki dış kapı açılma ve kapanma sesi duydum. Hemen savunmaya geçtim. "İklil! Neredesin?" Kılıç'ın sesiydi bu. "Kılıç! Yukarıdayız" dedim. Koşa koşa yukarı çıktı. İlk önce yerde yatanlara baktı ve sonra da benim elimdeki demir sopaya.

"Siz ne yaptınız?" Dedi. Alev de gülümsedi ve, "Vallahi İklil hepsinin kafasını kırdı." Dedi. Yerden bir tanesi uyanmaya başladı. "Nerdesiniz lan! Sikicem belanızı!" Diye yerden kalktı. Bunlar da Türkçeyi sökmüş.

"Gel bakalım gel, kim kimin belasını sikiyor!" Dedi ve yakasına yapıştı Kılıç. Vurmaya başladı. Yukarı Çağlar da çıktı. "Ooo komutanım biz yokken ne olmuş böyle. Yeng- Yani İklil avukat hepsini sermiş yere." Dedi ve öksürdü. Yenge mi demişti o bana?

"Çağlar çok gevezesin, kızları aşağı götür." Dedi. Çağlar da, "Emredersiniz komutanım." Dedi. Üçümüz aşağı indik.

Çağlar bize döndü ve, "Birşeyiniz var mı?" Dedi. Bizde kafamızı hayır olarak salladık. "Nasıl geldiler köye?" Dedim.
Çağlar bana döndü, "Bir kaç asker göreve gitti. Fırsattan istifade olarak saldırı düzenlediler."
Bende "Anladım." Dedim.

Merdivenlerden iki elinde de terörist olan Kılıç indi. Sanki poşet taşıyor. Aşırı havalı gözüküyordu. "Çağlar, sen bunları al." Dedi. Çağlarda, "Emredersiniz komutanım." Dedi.