Bölüm 9: Yalnızlık

3.7K 164 107
                                    

Herkese merhabaa

Kitabım okunuyor ve çok mutluyumm

Hepinizi çok seviyorum 🤍

Beni çok mutlu ediyorsunuz

Kitabıma okuyan ve destek olan herkese teşekkür ederimm, iyiki varsınız🤍

Ağlayarak otele kadar gelmiştim. Arkama bile bakmadım. Otelin girişinde geç olduğundan dolayı kimse yoktu. Resepsiyondan anahtarımı alıp hemen odama çıktım.

Kapıyı açıp, kendimi içeri attım. Yatağıma yattım, gözyaşlarım nedensizce dinmiyordu. Balık burcu problemi.

Üstümü ve makyajımı çıkartmak istemedim. Yorulmuştum ve uykunun iyi geleceğini düşünüyordum
Telefonum kapanmıştı. Şarja takma isteği de duymadım. Kendimi uykuya teslim ettim.

...

Sabah gözlerimi açtığımda başım ağrıyordu. Galiba ağladığımdan. Yatakta doğruldum ve üstüme başıma baktım. Berbat görünüyordum. Hemen banyoya gittim ve aynada kendime baktım. Rimelim akmıştı. Telefonumu şarja taktım.

Sıcak bir duşa girdim. Çıktığımda rahatladığımı hissettim. Duş iyi gelmişti. Bavuldan düz siyah çok dar olmayan bir pantalon çıkardım. Üstüne ise beyaz badimi ve siyah kot ceketimi giydim. Artık hazırdım.

Bugün odama eşyalarımı yerleştirecektim. Hafif bir makyaj yaptıktan sonra buraya getirdiğim dosyalarımı, eşyalarımı bir koliye koydum.

Odamdan elimde kartonla çıktım. Ancak kapıyı kilitleyemiyordum. "Yardım etmemi ister misiniz?" Dedi bir adam. Galiba yan odamda kalıyordu. Çok kez görmüştüm. "İyi olur." Deyince elimdeki anahtarı aldı ve kapımı kilitledi.

"Taşımama izin verin lütfen. Ağır gözüküyor." Dedi. İyi bir adama benziyordu. Kutu da gerçekten ağırdı. Gülümseyerek kutuyu adama verdim. Beraber aşağı indik.

"Bu arada adım Han." Dedi aşağı indiğimizde. "Bende İklil, memnun oldum." Dedim gülümsedi. "Bana verebilirsiniz artık kutuyu." Dedim.

"Nereye bırakacaksanız götürebilirim."

"Taksi çağıracaktım." Dedim mahcupça.

"Pekala, o zaman dışarı çıkalım. İllaki bir taksi vardır." Dedi. Adını daha yeni öğrendiğim bir insan bana yardım ediyordu. Han önden bende arkasından ilerledim.

Dışarı çıktığımızda kapıda sigara içen Kılıç'ı gördüm. Bizi fark edince kaşları çatıldı. Ben ise bakıp göz devirdim. "Gerçekten teşekkür ederim. Ben bekleyebilirim." Dedim.

"Sorun yok beklerim." Kılıç bizi duymuş olacakki sigarasını yere atıp ayağıyla ezdi ve yanımıza kadar geldi. Sinirli gözüküyordu. "Eyvallah kardeşim, gerisini ben hallederim. Sen devam et." Dedi ve Han'ın omzuna vurup elindeki kutuyu aldı. Ben ise hiçbir şey diyemedim.

Han bana baktı. "Görüşürüz o zaman İklil." Dedi. Bende gülümseyerek karşılık verdim.

Bu sefer Kılıç'a döndüm. "Ne yapıyorsun sen? Neden aldın elinden?"

"O herif kim oluyor da senin eşyalarını taşıyor? Neden izin veriyorsun?" Dedi sert sesiyle.

"Sen kim oluyorsun da bana sormadan alıyorsun? Şimdi kutuyu ver ve gözüme gözükme." Dedim ve elinden kutuyu çektiğim gibi aldım. Kapıya bir taksi yanaştı.

ÇİÇEKTEN TAÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin