ÇİÇEKTEN TAÇ

Bölüm 24: Casus

Herkesee merhabaa

Nasılsınız?

Ben çok iyiyimm

71 bin okunmaya ve 3 bin volteye ulaşmışız hepinize çok teşekkür ederimm💐

Bölümün geç gelme nedenini bahsetmiştim. Ayrı olarak wattpadde sorun olduğunu biliyorsunuz. VPN uygulamasını indirip öyle giriyorum.

Sezon finaline yaklaştık bilee

Volteye basmayı ve satır arası yorum yapmayı unutmayınn

İyi okumalarr

&&

Tuvalete koşup midemdeki herşeyi çıkardım. Umay tuvaletin kapısına vurup sesleniyordu. İşim bitince kapıyı açıp çıktım.

"Ne oldu sana?" Dedi korkuyla.

"Birşey yok, midem bulandı." Dedim ve ellerimi yıkamaya başladım. Yanıma yaklaştı.

"Nasıl birşey yok?" Dedi elini beline koyarak.

"Yemek yemedim. O yüzden oldu galiba." Dedim ve peçete alıp ellerimi kuruladım.

"Ben sana dedim abimin yanında kalırım sen ye diye. Dinlemedin beni." Dedi kızarak. Omzumu indirip kaldırdım.

"Kılıç'ı yalnız bırakmak istemedim." Dedim ve kapıya yöneldim. Dışarı çıktığımda Umay da peşimden geldi. Tekrar Kılıç'ın odasının önüne geldik.

"İstersen doktora baktıralım." Dediğinde elimi havaya kaldırıp olumsuz şekilde salladım.

"Önemli birşey değil." Dedim. Kılıç'ın odasının kapısını açtığımda ayaklarını yataktan sarkıtmış oturuyordu. İki tane yarası vardı ve nasıl hareket ediyordu anlamış değilim.

"Kılıç ne yapıyorsun?" Diyerek yanına geldim ve kolundan tuttum. Yerinden kalkmaya çalışıyordu.

"Bir anda gittin. Ne oldu sana?" Dedi yüzüme bakarak. Yastığını düzelttim ve geriye doğru yatırdım onu. Tekrar ayaklarını uzattı.

"Yemek yememiştim. Bulantı yaptı galiba." Dedim yüzümü buruşturarak. Gözlerini sinirli bir şekilde kapattı. Hoşuna gitmemişti.

"Neden yemedin İklil?" Dedi. Kaşları hala çatıktı. Yanına oturdum, saç tutamımı kulağımın arkasına aldım.

"Senin yanında duruyordum." Dedim. Sıkıntılı bir nefes verdikten sonra elimi tuttu.

"Yavrum sen yesene yemeğini. Beni düşünme. Hadi Umay'la inin şimdi aşağı, birşeyler yiyin." Dedi geçiştirerek.

"Ama sen." Dememe kalmadan lafımı kesti.

"Ben böyle iyiyim. Yanıma bizim çocuklardan birini verin, yeter." Dedi. Zaten iyi gözüküyordu. Sadece birşeye ihtiyacı olursa diye yanında durmak istiyordum.

"Tamam, dikkat et. Ayağı kalkmaya çalışma." Diyerek uyardım onu. Ayağı kalktığım sırada kolumdan tuttu. Yüzüne baktığımda yanağını bana uzatıp gösteriyordu. Gülümsedim ve yanağına sıcak bir öpücük bıraktım.

"Oldu mu?" Dedim tekrar ayağı kalkıp.

"Çok güzel oldu." Dedi gülümseyerek. Umay ile odadan çıktık. Aşağı indiğimizde bizimkiler kapının önündeydi. Vefa, Çağlar ve Cumhur sigara içerken, Ferdi ve Salih içmiyordu. Salih'in içmeme sebebinin Umay olduğunu düşünüyordum. Ferdi'yi ise, onu hiç sigara içerken görmemiştim.