ÇİÇEKTEN TAÇ

Bölüm 12: Utandırmak

Herkese merhaba

Kısa bir aradan sonra yine buradayım.

10 bin okunmaya ulaşmışız. Hepinize çok teşekkür ederimm 🤍

En sonki sahneden sonra nasıl yazacağımı düşünüyordum, ama bir şekilde yazmayı başardım.

Biraz etkileşim gerektiği için de bölüm yavaş geliyor. Bu sırada tiktok hesabımdan videolar paylaşıyorum.

Yorum yapmayı ve yıldıza basmayı unutmayınn

İyi okumalarr

O an zaman durmuştu sanki. Dudakları dudaklarıma değince etraftaki kuş sesleri, rüzgardan hareket eden ağaçların yaprakları susmuştu.

Gözlerim açık ve onun gözleri de açıktı. Gözlerini kapattı ve bende kendimi ona bırakıp gözlerimi kapattım.

Utancımdan dudaklarımı hareket ettiremiyordum. Sonunda bu onu yaptı ve dudaklarını hareket ettirdi.

Bir eli yanağımdayken, diğer elini de yanağıma koydu ve beni kendine daha çok çekti. Üst dudağımı dudakları arasına aldı. Çok güzel, çok nazik öpüyordu.

Artık nefes almam gerekti. Geri çekildim. Şimdi yüzüne nasıl bakacaktım? Alnını alnıma dayadı. Gözlerimi açamadım ilk önce.

Sonra ise gözlerimi açtığımda mavi gözleri bana bakıyordu. O da nefes nefese kalmıştı.

Şimdi ne yapacaktı? Nasıl konuşacaktım. Bünyemi utangaçlık kaplamıştı.

"Gidelim." Dedim ondan uzaklaşarak.

"Bencede gidelim. Yoksa bu işin sonu hiç iyi olmayacak." Dediğinde sırıtıyordu. Çok rahattı. Bu dediği ile gözlerimi kaçırdım ve ayağı kalktım. O da benimle beraber ayağı kalktı.

Hızlı hızlı arabaya geçtim. Hemen koltuğa oturdum ve kemerimi taktım. Dudaklarımda ister istemez oluşan bir gülümseme vardı. Şuan boş duvara bile gülümseyebilirdim.

Peşimden o da geldi ve arabaya binip çalıştırdı. Yol boyu yüzüne bakmadan camı izledim. Kılıç ise sürekli bana bakıyordu. Bilerek yaptığını biliyordum adi herifin. Benim utanmam onun hoşuna gidiyordu.

Otelin önüne geldiğimizde arabadan indim. Peşimden Kılıç'ta indi. İçeri girdiğimde yine peşimden geliyordu.

"Yukarı kadar çıkmana gerek yok." Dedim ona dönüp.

"Gerek var." Dedi ve belimden tutup beni ilerletti. Merdivenlerden çıktıktan sonra odanın önüne geldik. Acaba Alev ve Senem uyumuş muydu?

Kılıç'a döndüm, eli hala belimdeydi. Gözlerime baktı, baktı ve baktı. Kulağıma yaklaştı ve "İyi geceler bal gözlüm." Diyerek boynuma bir öpücük kondurdu.

Yine bir utanç bastı beni. Gülümseyerek, "Sana da iyi geceler." Dediğimde geri çekildi. Merdivenin başına geldiğinde göz kırptı ve gitti. Liseli aşıklar gibi sırıtıp duruyordum.

Derin bir nefes aldım ve odanın kapısını çaldım. Adım seslerini yaklaştı ve kapıyı Alev açtı. Gülümseyerek bana baktı. Ben ise hala sırıtıyordum.

"Kızım neredesin sen?" Dedi. İçeri geçtim. Senem koltukta oturuyordu. Beraber atıştırmalık birşeyler yiyiyorlardı. Senem de merakla baktı bize.

Koltuğa geçip Senem'in yanına oturdum. Alev ise kuyruk gibi peşimden geldi ve diğer yanıma da o oturdu. "Ne yaptınız İklil?" Dedi Senem.