Bölüm 13: Kan Lekesi

3K 129 79
                                    

Selamm

Kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Bu arada etkileşim bekliyorum diyorum ama bölümü yazdıktan sonra hemen atasım geliyor. Hemen okuyun istiyorum.

Yorumlarınızı bekliyorum

Yıldıza basmayı unutmayınn

İyi okumalarrr

Kılıç arkasını dönmeden abim Kılıç'ın omzundan tuttu ve kendine çevirerek yüzüne yumruğunu geçirdi. Şaşkınlıkla elim ağzıma gitti.

"Abi dur, ne yapıyorsun?" Diyerek abimi kolundan tutup geri çekmeyi denedim. Ancak yerinden kıpırdamadı. O kasları boşuna yapmamıştı heralde.

"Kes sesini İklil!" Diye bağırdı bana. Onu ilk defa böyle görüyordum. Normal de böyle değildi. Çok iyi ve nazik yaklaşırdı bana.

"İklil sen kenara geç." Dedi Kılıç dudağında ki kanı silerek.

"Hala konuşuyor musun lan!" Dedi ve Kılıç'a bir kez daha vurdu abim. Bu sırada arabadan Çağlar indi.

"Çağlar yardım et!" Dedim. Oturup ağlayacaktım şimdi. Abim Kılıç'ın yakasından tutmuş bırakmıyordu. Ellerimi abimin ellerinin üstüne koymuş çekmeye çalışıyordum.

Çağlar da abimi çekiştiriyordu. "Kardeşim dur yanlış anladın." Dedi Çağlar. Abimin gözü başka bir şey görmüyordu. Kabadayılık taslıyordu. Bu hareketleri hiç hoşuma gitmemişti.

Çağlar sonunda abimi Kılıç'tan ayırabilmişti. "Kardeşimin etrafında görmeyeceğim seni!"

"Abi sus artık! Ne yapıyorsun sen ya? Anlamadan dinlemeden ne yapıyorsun?" Dedim ağlamaklı sesimle. "Yaptığın şey doğru mu? Kaç yaşında adamsın. Kardeşini dinlemeden hareket ediyorsun!" Diye bağırdım. Çağlar'ın kolları arasında sustu kaldı.

Kılıç'a döndüm. Dudağı ve kaşı kanıyordu. Kılıç'ın elinden tuttum ve otele ilerledim. "İklil nereye?" Dedi abim. "Cehennemin dibine." Dedim ve otele girdik beraber. Sinirle merdivenleri çıkıyordum. Gözümden akan yaşı tutamamıştım.

"İklil yanlış yapıyorsun. Abinin yanına git. Ben kendi başımın çaresine bakarım." Dedi Kılıç.

"Kılıç sus." Dedim titreyen sesimle. Sustu. Burnumu çeke çeke yukarı çıktım. Kapıyı çaldım. Kapıyı Alev açtı. "Ne oluyor?" Dedi korkarak.

Hemen içeri girdim ve Kılıç'la beraber koltuğa oturdum. "Abim geldi." Dedim.

"Ne? Nerede şimdi?"

"Aşağıda Alev. Saçma sapan hareketler yaptı. Git durdur şunu." Dediğimde Alev üstüne bir hırka geçirdi ve hemen aşağı indi.

"Senem ilk yardım çantasını getirir misin?" Dedim. Senem kafasını salladı ve yatak odasına geçti.

"İklil birşeyim yok benim." Dedi Kılıç. Ancak onu dinlemedim. Senem'in getirdiği ilk yardım çantasını açtım, içinden oksijenli su ve yara bandı çıkardım.

Oksijenli sudan bir kaç damla pamuğa döktükten sonra yavaşça yarasına bastırdım. Gözyaşlarım istemeden akıyordu. Abim nasıl böyle birşey yaptı hala aklım almıyordu. Böyle biri değildi, asla değildi.

Yaralarını temizledikten sonra küçük yara bantlarından yarasına yapıştırdım. "Ağlama, birşey yok." Dedi ve başparmağıyla yanağımdan süzülen göz yaşımı sildi.

O sırada kapı çaldı. Çise kapıyı açtı. Kapıya baktığımda abim, Çağlar ve Alev gelmişti. Çağlar'ın da sağ kaşı patlamıştı. Ona da mı vurmuştu?

ÇİÇEKTEN TAÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin