*mektupları okurken şarkıyı dinlemeniz tavsiye edilir.*
[İlk Mektup]
17/8/19
Göğüs kafesimin tam orta yerinde, adlandıramadığım bir his var.
Adlandırmak kolay ancak anlamlandırmak sandığımdan da zor. Bu hissin derimin altına sızdığını hissediyorum. Etime, kemiklerime ve hatta iliklerime... Bu şehrin rüzgârlarıyla bilenmiş bıçaklar tam oradalar, dişlerimin sızladığı, tüylerimin diken diken olduğu yerde...
Seni ilk gördüğüm günü anımsıyorum. Hafızam, bana oynadığı oyunun orta yerine dalmışken güneş ışıklarının senin yüzüne bıraktığı tatlı dokunuşu hatırlıyorum. Hatıralarım, sendeki hatırımın eksikliğini haykırıyor; gün batıyor.
Mütemadiyen dağınık olan kahve saçların, içi iri ancak hafifçe çekik mavi gözlerin, dünyanın en güzel şarkısını söylemeye layık güzel sesin... Sana dair her şey, ilk günkü gibi hatırımda, zihnimin en ortasında.
"Merhaba." deyişini hiç unutmayacak gibi oluyorum. Sahilden esen sert rüzgâr kahverengi buklelerinde dolaşıyor. Onları dizginlemeye niyetli değilsin, aslına bakarsan rahatsız bile olmuyorsun. Bense onca insanın arasında beni bulan sana bakıyorum. Onlarca insanın arasında hayatını mahvetmek için seçtiğin kadın olmama şaşırıyorum.
O an konuşmamıştım. Gözlerime bulaşmış soru işaretlerini sana çevirmiş, senden gelecek bir gerekçe beklemiştim.
Neden oradaydın?
O sırada hemen yanındaki bedeni bulmuştu gözlerim. Varlığını yeni fark ettiğim genç adam, senin en yakın arkadaşındı; aylar sonra benim de ölesiye değer verdiğim biri olacaktı. Gözlerindeki tereddüdü görmüştüm, gergin bir adamdı. O, "Sizi rahatsız ediyoruz kusura bakmayın ama çakmağınız var mı?" diye konuştuğunda günün talihsizi olduğunu düşünmüştüm. Haftalar sonra benim de arkadaşım olacak o genç adamın gözlerine baktım. "Hayır."
Arkadaşın hemen arkamdakilere sormak üzere yöneldiğinde bakışların dizlerimin üzerinde duran kitaba düştü. Mahşer, Stephen King. Dudaklarını araladığında şehrin havasına bulaşan her kelime zihnimin duvarlarına sertçe çarptı. Kitabımı yavaşça çimlerin üzerine bıraktığımı hatırlıyorum.
"Bir toplu iğnenin ucunda kaç melek dans edebilir?"
Bakışlarımı sana çevirdiğimde kalp atışlarımın neden hızlandığını da bilmiyordum bu sorunun bir cevabı olup olmadığını da. Tıpkı göğüs kafesimi delik deşen sevdayı nereden bulduğumu da...
Sen söyle sevgilim, bir kalpte kaç intihar yeşerir?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANLI KRİZANTEM +18
Action"Söylesene sevgilim, bir toplu iğnenin ucunda kaç melek dans edebilir?"