26.

1.7K 103 90
                                    

Medya: İlhami'nin oğlu Ömer'cik 😍

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medya: İlhami'nin oğlu Ömer'cik 😍

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin canlar 🔥

***

Geçip sandalyeye oturdum. Gözlerimi Sadık dışında herkese kör etmiştim.

Sadık, iki sıcak çay kaptığı gibi yanıma doğru yürüdü. Kasada ise elemanı duruyordu. Paltomun cebinin içinden çıkardığım sigara paketini masaya indirdim ve Sadık'a bir tane çıkarması için gözümle işaret verdim.

Elini sigara paketine atarak bir dal çıkarıp dudaklarının arasına koydu "Sinirlisin sanki, haksız mıyım?" diye sordu. Ağzındaki sigara ise her konuştuğunda biraz daha sallanıyordu.
Çakmağımı onun dudaklarına doğru götürüp ateşledim. Oda başını uzatarak sigarasını ucunu yaktıktan sonra yerinde doğrulup, ciğerlerine bir duman serpiştirdi.

Geldiğimden beri sallanan bacağımla, bakışlarımı Sadık'tan çekmeden 'Ne alaka' der gibi büküp başımı yok öyle birşey diye salladım.

"Ne bileyim bi huzursuz gördüm sanki seni!"

"Değilim Sadık, sana öyle gelmiştir!" kendimi toparlayarak sallanan bacağıma söz geçirerek durdurdum ve yanımdaki bedenden gözümü alarak kısık bir ses tonuyla oturanları çenemle işaret ettim.

"Bu oruspu çocukları varya, canımı öyle bir sıkıyorlar ki, bazen borçlarımı geri almamak için zor tutuyorum kendimi" neyden bahsettiğimi çok iyi biliyordu. O yüzden elini omzuma atarak dostane bir sesle "Boşver kardeşim! Sen insanlığını yapmışsın. Biraz daha beklesin borçların" dediğinde kapıda, en büyük düşmanım ve oğlu belirdi.

Sadık kulağıma eğilerek "Hakan'da iki gün önce askerlikten dönmüştü. Yaktı gül gibi çocuğun geleceğini. Adi şerefsiz"

Nefret dolu bakışlarımı kapıdan milim dahi çekmeden "Öyle, aslan gibi delikanlı da işte, korkak gibi babasına boyun eğdi" dedim ve sırtımı arkamdaki temiz yeşil sandalyeye yaslatarak "Valla hiç onun korkaklığına üzülemeyeceğim kardeşim. Kendine bunu layık gördüyse vardır bir bildiği"

Hakan başını kısa süreliğine etrafta gezdirirken benimle göz göze geldi. Babasından dolayı hafif gülümseyip, kimseye çaktırmadan selam verdiğinde, tek çizgi haline gelen dudaklarımla göz kırptım sadece.

Babası da tam karşımıza geçip oturarak "Sadık, hele o kıçını kaldırda kahvehanedekilere benden birer çay söyle. Oğlum askerliğini bitirdi şükür!"

Köylülerden biri "Vayy, gözün aydın Hakan. Darısı mürüvetine inşallah" diye araya girerken, Sadık elemanına parmak şıklatarak çayları dağıtmasını söyledi. Sonra da Hakan'a yönelik olarak "Gözün aydın Hakan. Tezkereni de almışsın. Eee Levent abi artık elini eteğini çeker ordan burdan. Malum yaşlandı artık!!" dedi ve sigarasından bir nefes daha aldı.

YASAKLI GÜNAHLAR    Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin