11.'Hislerinin Mahkumu'

476 53 130
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

Oy sınırı:35
Yorum sınırı:100

(bu sefer cidden sınırın geçilmesini bekleyeceğim sanırım çünkü yeni bölümü yazmaya henüz hiç başlamadım hatta bu bölümü de yazmayı bitirdiğim gibi atıyorum zaten.)

Keyifli okumalar!

Nazan Öncel, Geceler Kara Tren- Sezen Aksu, Unuttun Mu Beni- Sansar Salvo feat. Yener, Gökyüzü

(Tam bölümün vibeini veren şarkıyı bulmanın verdiği hissi çok seviyorum:)

...

Umut

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Umut. Bazılarımız için asla açmayacak bir çiçekti, bazıları içinse ne kadar koparırsan kopar hiç bitmeyecek bir tarla...

Sanırım ben elinde kocaman bir tarlası olan ama onları nasıl büyüteceğini bilmediği için sürekli ölmelerine izin vermek zorunda kalan taraftım.

Benim bir umudum daha sona ermişti. Oysa ki ben çok bağlanmıştım buna, çok inanmıştım. Hem bu sefer umudu sona eren tek ben değildim.

Bir ailenin gözlerimin önünde yıkılışına şahit olmuştum. Bir aşkın daha mahşere kalışına... En acısı ise elimden hiçbir şey gelmiyorken kalbimin ortasında hissettiğim o acıydı. Çaresizliğin bıraktığı o iz...

Anlatmaya paragraflar yetmezdi ama yazmak istesen kelimelere dökemezdin.

Bugün Bade'nin ölümünün üzerinden tam 1 ay geçmişti. Koskoca bir ay.

Doktor onun ölüm haberini verdiği an ağlamamıştım, cenazesinde bile ağlayamamıştım ama Bade'nin bir daha asla karşıma geçip Neyin var senin? diye soramayacağını fark ettiğimde ağlamıştım.

Her kötü olduğumda bunu anlamasından nefret ettiğim arkadaşımın ilk defa kötü olduğumu anlamasını istemiştim. Karşıma geçmeli ve bak ben buradayım demeliydi.

Aslına bakarsanız onun ameliyatının başarılı geçeceğine o kadar inanmıştım ki sürekli bunun rüya olduğunu düşünüp durmuştum. Kolumu çimdiklemekten kızarmıştı ama ben asla gözlerimi açıp rüyaymış diyememiştim.

Bugün 3 Mart'tı. Belki de dört. Hatta beş. Bilmiyorum. Tek bildiğim günlerden çarşambaydı ve ben dakikalardır babamı bekliyordum. Evet en sonunda kendimi toparlayıp onu ziyaret etmeye gelebilmiştim. Bir aydır o kadar yıkılmış hissediyordum ki...

Meltem Hoca beni karşısına alıp gidenlerle gidilmeyeceğini, kalanların hayatına devam etmesi gerektiğini anlatan uzun bir konuşma yapmıştı. Sonsuza kadar arkadaşımın yasını tutamazdım ama hala içimdeki acı sönmemişti.

Kayıp Yolların MektuplarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin