5

270 35 17
                                    

Hyunjin lavaboda ellerini yıkarken bir anda açılan kapıyla birlikte içeri giren arkadaşına baktı. Jeongin iki gündür sinirli ve agresif bir şekilde geziyordu ortalıkta ve anlaşılan bu şekilde gezmesinin sebebi Changbin denilen omegaydı.

Ellerini kurularken arkadaşına döndü Hyunjin. Jeongin de yüzünü ıslatıp lavaboya yasladı ellerini.

"Bu kadar sinirli olma. Yoksa o omega yüzünden mi böylesin?" bildiği bir şeyi soruyordu karşısındaki bedene ama reddetmeyeceğini biliyordu.

"Evet. Bana düşüncesiz ve kötü kalpli dedi bildiğin. Nasıl sinirlenmem?"

Dişlerini sıkarak konuşan arkadaşına gülerek kolunu omzuna atmıştı.

"Bizim iyi ve düşünceli tarafımızı hiç görmedikleri için böyle düşünmeleri çok normal. Sadece kavga etttik onlarla geldiğimizden beri. Bu yüzden sinirlenme ona. Hem belki de seni sinirlendiren söyledikleri değil söyleyen kişidir."

Hyunjin Jeongin'in sırtını sıvazlayıp lavabodan çıkarken Jeongin şaşkınlıkla onun arkasından bakıyordu.

"Ne saçmalıyor bu? Bu zamana kadar vakit geçirdiğim omegalara bak bir de bu omegamsı şeye bak. Asla bu aptal ve iğrenç omegadan hoşlanmam."

Jeongin kendi kendine konuşup oradan çıktıktan sonra arkadaşlarının yanına gitti.

Omegalar Minho ve Felix'in sınıfında beraber vakit geçiriyordu. Yaklaşık olarak bir aydır yıllardır yaşamadıkları kaosu yaşamışlardı. Hepsi bir anısını anlatırken kahkahalara boğuluyordu. Bir anda açılan sınıf kapısıyla ne olduğunu anlamamışlardı.

Seungmin hızla onların yanına gelmiş sinirli suratıyla karşısındaki dört omegaya bakarken bir anda Felix'in yakasından tutup kaldırmıştı.

"Sen iğrenç bir sürtüksün değil mi? Bu saf ve iyi kalpli omega halini bir kenara bırak ve kendi haline dön."

Seungmin'in şarap kırmızısı gözlerini gören Felix gözlerinin korkuyla dolmasına engel olamamıştı. Seungmin'e karşı yaptığı en ufak bir yanlış yoktu ki! Neden bir anda gelip ona hakaret etmeye başlamıştı.

"Neden böyle düşündüğünü bilmiyorum ama bir yanlış anlaşılma olduğuna eminim."

Felix'in titrek sesi Minho'yu daha da sinirlendiriyordu ama eğer bir şey yaparsa bu sefer babasından bir azar işiteceğini de biliyordu.

Chan ve Changbin ise neredeyse mavileşecek olan gözleriyle önlerindeki manzarayı izlemeyi kesti. Chan sakin bir şekilde Seungmin'in omzunu tuttu. Alfa yandan omzuna dokunan bir el hissetttiğinde Felix'in yakasındaki illerini gevşetmişti.

"Bırak yakasını."

Chan'ın sakince uyaran sesi korkutucuydu. Bu zamana kadar kendi arkadaş grubunun bile görmediği bu şey herkesi şu an etkilemekten başka bir şeye yaramıyordu.

Seungmin'in sınıfa sinirli bir şekilde girdiğini gören sınıf önlerindeki manzaranın görülmeye değer olduğunu düşünüyordu.

Misk kokulu alfa omeganın yakasındaki ellerini indirerek yanındaki Chan'a döndü. Sırıtarak kafasını hafif bir şekilde yana eğdi.

"Ne o? Bu sürtük arkadaşını mı koruyacaksın? Ne tatlı..."

Minho daha fazla dayanamıyordu. Changbin de onunla aynı durumdaydı. Sinirden kafayı yiyecek gibi hissediyordu ama yine de mavileşen gözleriyle Chan'ı izlerken elleriyle Minho'nun omzunu sıkarak sakinleşmesini sağlamaya çalışıyordu.

"Aptal gibi burada peşin hüküm vereceğine Felix'in bu sözleri hak edecek ne yaptığını söyleyebilirsin."

Seungmin sinirle baktı Chan'a. Bu omegaların hepsinden nefret ediyordu. Onları tek bir hamleyle bile öldürebileceğinin farkında olmalarına rağmen her daim üstlerine gelmeye devam ediyorlardı.

Hate - LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin