29

128 19 26
                                    

Chan okul sırasına oturmuş Changbin ile konuşuyordu. Dışarıdan bakılınca mutlu ve eğlenen iki beden çok tatlı görünüyordu. Biraz sonra öğretmen sınıfa girdi. İkili de diğer herkes gibi ayağa kalkarak saygısını belli etti.

"Oturabilirsiniz çocuklar."

Adam öğretmen masasına oturarak taşıdığı kitapları üzerine yerleştirdi. Daha sonra ayağa kalktı ve sınıfta gezinirken konuşmaya başladı.

"Arkadaşlar sınıfa yeni bir öğrenci geldi. Daha doğrusu yan sınıftan bu sınıfa geçmek istedi. Bir dahaki ders burada olacaktır. Ona iyi davranın." diyerek derse geçti. O sırada Jisung'un kendilerine olan bakışını fark eden Changbin, kimin geleceğini çoktan anlamıştı ve yutkunarak yanındakine bakmıştı.

Jisung ona karşı bittik biz bakışı atarken Changbin de aynısını düşünüyordu. Chan asla susmayacak ve Hyunjin hakkında konuşacaktı. Çünkü gelen kişi Hyunjin'di.

Teneffüs zili çaldığında Changbin yanındaki Chan'ı göndererek Jisung'un yanına gitti. Sinirli ve gergin görünüyordu.

"Neden engel olmadınız ona?! Tanrı aşkına gelmemeli bu sınıfa!"

Jisung omeganın haklı olduğunun bilincindeydi. O da fazlasıyla gergindi. Omeganın bu konuşmaları onu daha da streslendiriyordu.

"Tamam boş verelim. Hyunjin'in aklında bir plan var demek ki. Şu anlık karışmayalım."

"Chan'ı yine üzerse ne olacak peki? Her neyse bunu hallederiz." Changbin Jisung'un koluna girerek onu kantine yöneltti. İkili aşağı indiğinde aradıkları bedenleri orada buldular ve hemen yanlarında bulunan sandalyelere oturdular. Bayağı kalabalık bir grup oldukları için dikkat çekiyorlardı.

"Benimle daha fazla uğraşma Hwang. Yemin ederim elimde kalırsın." oturdukları anda duydukları gergin sesle birlikte birbirlerine bir bakış atıp önlerine döndüler.

"Ne yapacakmışsın minik omega?"

Minik omega derken imalı konuştuğundan Chan sinirlenmiş onun olmadığı tarafa çevirmişti bakışlarını.

"Bana bak."

Hyunjin'in ona seslenmesine rağmen bakmadan yanındaki Minho'ya bir şeyler anlatmaya başlamıştı.

"Omega, bana bak."

Hyunjin'i kafaya takmadan konuşmasına ara vermeuerek devam etti. Minho da arkadaşına yardımcı olarak Hyunjin'i duymamış gibi davranıyordu. Hyunjin hak ettiğini bildiği için bir şey yapamıyordu. Ulan daha bundan birkaç hafta önce söylemişti, ben diğerleri gibi aptallık yapmayacağım diye!

"Chan lütfen bana bakar mısın?" üzgün çıkan sese aldanmadan yaptığına devam etti.

Hyunjin pes ederek arkasına yaslandı. Sadece bu ders küçüğe yaşatacağı şoku düşünüyordu. Moralini yükseltmeye çalıştı. Herkes kendi halindeyken bir anda gelen bedenle Hyunjin yutkundu.

"Hey Hyunjin!" bağırarak onların yanına gelen ve selam veren kızla herkes istemeyerek de olsa selam verdi. Chan ise ifadesizce baktı ikiliye ve yanındaki Minho'nun omzuna uzandı.

"Neden mesajlarıma bakmıyorsun? Neden görmezden geliyorsun beni?" kızın kırgın sesi Chan'ı da üzüyordu. Gerçekten Hyunjin'in böyle biri olduğunu düşünmemişti hiç.

"Meşgulüm."

"Beni öptükten sonra mı söylüyorsun bunu? Beni resmen kullandın!"

Hyunjin gözlerini irice açarak baktı kıza. Herkesln içerisinde dediği şeyler onu sinirlendiriyordu.

Hate - LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin