10

241 36 12
                                    

Felix eski Felix değildi. Artık arkadaşlarının yanında bile gülmez olmuştu.

Bugün de her zamanki gibi siyah kapüşonlusunun şapkası saçlarını kapatmıştı. Siyah maskesi suratındaydı ve gözleri çok yorgun görünüyordu.

Mimoza ve manolya öğrendikleriyle sinir krizi geçirecek seviyeye gelmişlerdi. Çilek de anlatırken yine aynı sinirine sahip olsa da kirazları için sakinliklerini korumaya çalışmışlardı.

Felix tekrar sırasına oturmuş uyuyorken Minho yine yanında değildi. İkisi için yemek alacağını söyleyerek kantine gitmişti.

Sınıftaki çoğu kişi ondan özür dilese de o sadece boş boş gözlerine bakmış, daha sonra önüne dönerek özürlerini götlerine sokmaları gerektiğini kısaca açıklamış olmuştu. Bir süre sonra çok sevdiği çileğin yanına elindeki tostlarla zorlanarak gelmeye çalıştığını görüp gülümsedi. Hemen ayağa kalkarak muhtemelen sıcak olduğu için arkadaşının taşıyamadığı tostlardan birini aldı.

Sıralarına tekrardan oturduklarında Felix gülümsediği belli olmadan arkadaşına baktı. Minho ise ona kocaman gülümsüyordu. Kıskandı biraz Felix, keşke o da gülerken bu kadar düşünce beynini ele geçirmeseydi.

"Bir şey demek istiyorsun değil mi?" diye sordu sonra Minho. Felix kafasını eğerek cevap verdi arkadaşına.

"Ve bu benim kızacağım bir şey."

Felix'in suskunluğu evet demekti. Minho gülümsedi. Bir şey diyerek arkadaşını korkutmak istemiyordu.

"Tamam kızmayacağım, söyle." dediğinde felix rahatlamışlıkla döndü arkadaşına.

"Ben okul değiştireceğim." aradan geçen bir hafta sonunda ilk defa konuşan omeganın bu cümlesine şaşkınlıkla baktı sınıftakiler.

Minho'nun gözleri dolmuştu. Arkadaşını bu hale getiren kim varsa hepsini öldürmek istiyordu. Kafasını olumlu anlamda sallayan çileğe karşı şaşırdı kiraz.

"Hemen kabul etmeme şaşırdığını biliyorum ama bu sene kesinlikle senin senen olamadı bu okulda. Bu yüzden kabul edeceğim gitmeni... Seni sevdiğimi unutma tamam mı? Zaten aynı evde kalıyoruz. Eğer bir şey olursa bana hemen söyle ve gelip hepsinin belasını belleyeyim olur mu?"

Felix gülümsedi hafifçe. Belli olmadığını bildiği ve konuşmak istemediği için sarıldı sıkıca arkadaşına. Minho da ona karşılık vererek kocaman gülümsüyordu ama gözlerinde yaşlar vardı.

Zil çaldığında sınıfa dolan insanlarla Felix tekrar uyku modunu almıştı. Minho arkadaşının sınıfta konuşmama kararını devam ettirmesine karşı kafasını iki yana salladı.

Seungmin her zaman yaptığını yaparak sınıfa girdiği an Felix'e baktı. Yine aynı şekilde uyuduğunu görünce derin bir nefes aldı. Kendi yerine geçtikten sonra sınıftaki konuşmalar kulaklarına doldu. Felix okul mu değiştirecekti? Jeongin duydukları karşısında Seungmin'e döndü. Zaten omega bir haftadır konuşmadığı için gergindi Seungmin, bir de bunu duyunca delirmişti. Sinirle elini sıktı ve yandaki omegalara baktı. Minho kirazının saçlarını kapüşonlusu üzerinden okşuyordu.

Biraz sonra sınıfa giren öğretmenle sakinleşmeye çalıştı. Omega haklıydı bu ortamda daha fazla durmamak konusunda ama bu Seungmin'in canını fena halde sıkmıştı.

Zil çaldığında omegaların sırasına gitti. Minho ona sertçe bakarken Felix burada olduğunun farkında bile değildi.

"Neden geldin?"

"Burası benim de sınıfım ya." dedi sırıtarak.

"Ondan bahsetmediğimi biliyorsun."

Seungmin Minho'ya daha fazla katlanamayacağını düşündü. Felix'in hala uyuduğunu görünce Minho'ya kısa bir bakış atıp elini Felix'in omzuna götürerek onu dürttü.

Hate - LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin