Hate - Love

23

"Chan hyung bugün benimle dışarı çıkmak ister misin? Lütfen…"

Minho'nun yanına gelerek söylediklerini reddetmek zorundaydı Chan. Bugün Yunho'ya söz vermişti. Onunla çıkmazsa ayıp olurdu.

"Minmin özür dilerim ama bugün Yunho'ya söz verdim. Beni ruh eşi ile tanıştıracak." diyerek kibarca reddetti arkadaşını.

"Channie hyung ben de gelebilir miyim? Lütfen lütfen!" diyerek ısrar edince reddedemedi minik olanı.

"Yunho'ya yazmam gerek önce." deyince Minho aniden sevinç çığlığı attı. Chan gülümseyerek eline aldığı telefondan yeni edindiği arkadaşına mesaj attı ve ondan onaylayan birkaç cümle duyunca Minho'ya gelebileceğini söyledi. Hyungunun yeni arkadaşını ve sevgilisini merak eden Minho bu duruma gerçekten sevinmiş ve hemen odasına giderek pembe ağırlıklı bir kombin yapmış, Chan'ın yanına gitmişti.

"Çok güzel olmuşsun bebeğim." diyen manolyasına dönerek utangaç bir tebessüm etti. Sadece yeni insanlarla tanışacağı için özenmek istemişti.

"Teşekkür ederim hyungum." diyerek ona sarıldı.

İkili alfalarıyla buluşacak olan omegalara veda ederek evden ayrıldılar. Konuşarak geçen bir yarım saatin ardından Chan'a atılan konuma bakarak geldikleri yerin doğru olup olmadığını teyit etmişlerdi.

Doğru olduğunu anlayan Chan ile birlikte büyük evin bahçesine girdiler ve kapıyı çaldılar. Uzun boylu sert görünen bir çocuğun kapıyı açmasıyla Minho karşısındakinden korkarak hyungunun arkasına saklandı. Chan bunun ayıp bir davranış olduğunu düşünerek küçük utangaç bir tebessümle Minho'nun arkasından çıkmasını sağladı.

"Şey özür dilerim… Bir anda kapıyı açınca korktum."

Karşılarında olan çocuk onların gerginliğini azaltacak şekilde gülümseyip güzel gül kokusunu rahatlatmak için salgılayınca onlarda karşılık olarak gülümsedi.

"Sorun yok, alışkınım. Hoşgeldiniz evimize! Ben Yunho'nun ruh eşiyim. Sen de Chan olmalısın." diyerek kıvırcık saçlıya dönünce Chan kafasını olumlu anlamda salladı.

"Evet, yanımdaki omega da Minho. Bizi davet ettiğiniz için teşekkür ederiz." diyerek saygıyla eğildi. Minho da aynı manolya gibi eğilince karşılarında olan adam utanarak onlara uydu.

"Güzelim! Geldiler mi?"

Mingi arkadan gelen eşinin sesiyle gülümsemesini bozmadan cevap verdi.

"Geldiler sevgilim! Ah, ne kadar kabayım! İçeri geçin lütfen."

İki omega önlerinde kendilerinden bayağı bir uzun olan omegayı takip ederek büyük salona Yunho'nun olduğu yere ilerlediler.

"Eviniz çok güzel dizayn edilmiş. Zevkinize bayıldım." dedi Minho hayranca. Chan koluna uyarı anlamında vururken omega kıkırdadı.

"Teşekkür ederiz. İkimizin ortak fikriydi. Zaten birbirimizden çok da farklı değiliz. Bu arada siz kendi isminizi söylerken ben söylemeyi es geçtim, kusura bakmayın. Ben Mingi."

Minho hayran bakışlarını evden Mingi'ye çevirdi. Bakışları daha da hayranca bakmaya başlayınca Mingi biraz utandığını hissetmişti.

"Beyefendi harika bir isme sahipsiniz, mükemmel bir zevkiniz var ve en önemlilerinden; inanılmaz güzel bir çiftsiniz!" dedi Minho.

Chan da ona hak veriyordu. Kafasını onaylar anlamda sallarken Mingi'nin gösterdiği koltuklardan birinde oturan Yunho'yu görüp onunla da selamlaştıktan sonra tekrar konuşmalarına geri dönmüşlerdi.