Hate - Love

11

Alfalar aniden durulmuştu. Omegalarla uğraşmayı kesmişlerdi. Okulda son zamanlarda popüler olan konu Felix'in okuldan ayrılışıydı.

Felix okulda her zaman güler yüzlü olmuştu ve iki haftadır gülmeyi bırakın kendisini gizlemek ister gibi siyah kapüşonlu ve siyah maskeyle gelmesi herkesi arkasından konuşmaya itiyordu.

Seungmin ise her geçen gün Felix'in okuldan ayrılma gününe yaklaşıyormuş gibi hissediyordu ve bu onun sinirlenmesine neden oluyordu.

"Artık agresif agresif ortalıkta dolaşmayı kes. Aşıksan o omegaya gidip söyle işte amına koyayım. İnsanlara kan kusturmayı bırak."

Jisung'un sert tepkisine karşı göz devirdi. Omegaya aşık falan değildi, arkadaşı tamamen yanılıyordu.

"Boş yapmayı kes de önüne dön piç."

Seungmin arkadaşına cevap verip önündeki karton bardakta olan kahvesine bakarak kafasındaki düşüncelere geri döndü.

"Piç sensin."

Jisung'un mırıldanmasına karşın Hyunjin büyük bir kahkaha attı.

"Nesin sen? Birinci sınıf çocuğu mu?"

Onun dediklerine Jeongin de bir sırıtma bıraktı. Daha sonra ciddiyetini koruyarak Seungmin'e döndü. Şu an Changbin ile uğraşıyor olabilirdi ama arkadaşı sağ olsun hiçbiri omegalara bulaşamıyordu.

"Seungmin ne zaman kiraz kokulu omeganın senden hoşlandığını kabul edeceksin? Bizim de bulaşmamız gereken omegalar var."

Hyunjin tekrar gülerek arkadaşına baktı. Gerçekten bu arkadaş grubu ona ceza niyetine verilmiş olmalıydı.

"Neden gülüyorsun sen?"

Hyunjin ondan bir yaş küçük alfaya baktığında hala yüzünde bir sırıtma vardı.

"Salaklığına."

Jeongin ona sertçe bakarken Seungmin az önce ona sorulan soruya cevap verdi.

"Sırf Changbin'in kokusu için dediğini bilmesem inanacağım gerçekten bulaşmak için ona dediklerine."

Jeongin arkadaşına sinirle küçük bir yumruk attı. Jisung arkadaşlarının şu an neden böyle olduğunu anlayamıyordu. Sinirle baktı arkadaşlarına.

"Ne oluyor lan size? Omega da omega! Şu okula geldiğimizden beri tek konuştuğumuz bu!"

Hyunjin, Jisung'a katıldığını belirten bir mırıldanma bıraktı. Yine de Jisung'dan daha çok şey biliyordu. Mesela Jeongin de Seungmin de o omegalara kısa süre içinde tutulacaktı. Hatta Seungmin tutulmuştu bile?

"Ne alakası var? Omeganın kokusu da umurumda değil. Sadece tepkileri çok komik. Artık tekrar başlayabilir miyiz?"

"Komik ne amına koyayım? Ulan sen komiğin ne olduğunu bilmezdin! Espri yaptığımda mal mal suratıma bakardın! Hala bakıyorsun?"

Jisung'un söyledikleri kafasına dank ettiğinde Seungmin bile buna güldü.

"Hele bir komik olmadığını söyle de belanı sikeyim senin orospu çocuğu."

"Söylemem." dedi umursamaz bir sesle. Hyunjin'in kahkahası tekrar kantini doldurdu. Bu sırada içeri giren dört omega yüzlerini buruşturarak o tarafa baktı. Yerlerine oturduktan sonra ise konuşmaya başladılar.

"Alfa dediğin böyle yerlerde bu şekilde gülmemeli." dedi Chan somurtarak. Changbin ise ona anlamlıca sırıttı ve gözlerini kırpıştırdı.

"Neden? Yoksa omegaların fazla olduğu bir yerde güldüğü ve dikkatleri üzerine çektiği için mi?"