Hate - Love

17

"Minho?" 

Minho arkadaşlarına dönük otururken duyduğu kendi ismiyle kapıya döndü.

"Evet?" adama kaşlarını çatarak baktığında ne olduğunu anlayamıyordu ve bu adamın gülümsemesini sağladı.

"Okul müdürü ile konuşabilir miyim?"

"Bunun için neden beni aradığınızı anlamadım."

Adam gülümseyerek sınıfa girdi. Minho hala anlamıyordu bir şeyleri.

"Bir omegaya sordum ve umursamazca senden bahsetti. Nerede olduğunu söyleyerek sinirle yanımdan uzaklaştı." dedi alfa adam. Yakışıklı biriydi.

"Görüyor musunuz bayım? İnsanları nasıl da kudurtuyorum?" diyerek egolu egolu arkadaşlarına baktı. Omegalar onun bu tavrına gülerken alfa da kıkırdamıştı.

"Lise işte... Peki beni okul müdürünüze götürebilir misiniz güzel ve tatlı omega?"

Minho kendine edilen iltifatla kızarak kafasını salladı. Arkadaşlarına dönerek diğer teneffüste görüşebileceklerini söyleyip hepsini öptü ve alfaya yolu göstermek için önden ilerlemeye başladı.

"Kimin velisisiniz acaba?"

Alfa kendisiyle konuşma başlatmak isteyen omegaya döndü.

"Sadece müdürün eski bir tanıdığıyım. Onunla görüşmek için geldim."

Minho kaşlarını çatarak alfa olan adama baktı. Bildiği kadarıyla babasının böyle bir tanıdığı yoktu. Babasının odasının önüne geldiler. Kapıyı tıklatarak içeri girdiklerinde babası her zamanki gibi önündeki işlerle ilgileniyordu.

"Baba- ay yani hocam? Müsait misiniz?"

Adam sırıtarak omeganın omzuna kolunu attı. Yoongi hala bilgisayara bekarken oğlunun yanında başka biri olduğunu anlayabiliyordu.

"Bir saniye tatlım..." diyerek yaptığı işe devam etti.

"O zaman ben gidebilir miyim?" dediğinde babası kafasını salladı.

"Bence gitmesen ve babanla birlikte kalsan daha iyi olur minik omega." Yoongi duyduğu sesle dünyasının başına yıkıldığını hissetti. Bu sesi tanımamayı çok isterdi. Unutmayı da…

"Sen…" diyerek oğlunu kolunun altına almış olan alfaya baktı sinirle Yoongi.

"Minho uzaklaş o adamdan ve benim yanıma gel güzelim."

Minho ne olduğunu anlayamadı ve şokla olduğu yerde kaldı. Babası neden şimdi böyle davranıyordu ki?

"Minho yanıma gel bebeğim lütfen..." babasının tekrar konuşması ile alfadan uzaklaşarak onun yanına geldi. Yoongi hemen oğluna sarıldı. Dolu gözlerindeki yaşları serbest bıraktı. Minho babasının ağladığını fark edince daha da panikledi. Bu adamdan nefret etti ve sinirle babasından ayrılıp ona döndü.

"Sen kimsin ve neden babamı ağlattın? Ne yaptın ona geçmişte?" 

Yoongi kendini sakinleştirmeyi başardığında Minho'nun bu adama karşı kaba olacağını biliyordu.

"Ben kim miyim? Hadi ama Yoon neden ona benim fotoğraflarımı göstermedin?" Yoongi sinirle alfa adama baktığında alayla konuşan okaliptüsün kralı gibi görünen alfanın kokusunun onu neden hala huzurlu hissettirdiğini anlayamıyor ve bu sebeple kendine daha da öfkeyle doluyordu. Bıkmıştı bu durumun yıllardır sürmesinden, geçmişte de böyle olmasından.

"İstemedi çünkü! Seni ona anlattığımda ve isterse fotoğraflarına bakabileceğini söylediğimde alfalardan nefret ettiğini söyleyerek beni reddetti. Sen sadece oğlumun aşka küsmesini sağladın Taehyung! Başka hiçbir şey yapmadın!"