7. Resital

16 3 0
                                    

"7. Resital"

Kahramanım, Temas

Boyu benim boyumu aşan bir kar tabakası vardı. Her gün biraz daha üzerime yağıyordu ve beni altına alarak yavaş yavaş boğmaya başlıyordu. Çırpınarak o kar tabakasının altından yüzeye çıkmaya çalışıyordum ama ne mümkün. Ben çırpındıkça vücudumda oksijen miktarı daha da azalıyor, beni daha hızlı boğuyordu. Sonra biri geldi. Oldukça iri bir bedeni vardı. Turuncu saçları, gri gözleri, strese girdikçe bende oluşan bal rengi çiller gibi çilleri vardı. Gül kurusu dudakları. Bembeyaz teni. Yanında beline kadar gelen boyuyla elinden tuttuğu bir erkek çocuğu vardı. Tıpkı tanıyamadığım o adam gibi turuncu saçları, gri gözleri, bal rengi çilleri, beyaz teni ve gül kurusu dudakları vardı. Sanki o adamın çocuğu ya da çocukluğu gibiydi. Adam boşta kalan eliyle kolumu kavradı ve çevik bir hareketle beni karın altından çıkardı. Sonra üstündeki deri ceketi çıkarıp bana uzattı. Bu dondurucu havada beyaz bir tişörtle kalmıştı. Benim için. Hiç gocunmadı bundan. Sonra elini tuttuğu çocuk konuştu. "Yeniden karşılaşana kadar kendine dikkat et Turuncu! " arkalarını dönüp ağır adımlarla yürümeye başladılar. "Kimsiniz siz? " diye arkalarından defalarca kez bağırdım. Hatta sarsak adımlarla koşabildiğim kadar arkalarından koştum. Ama ben onlara gittikçe onlar benden uzaklaştılar. Daha sonra gökyüzü bembeyaz bir ışıkla kaplandı ve gözlerimi açtım.

"Efendim, Sipahi Nazler geldi. " siyahlarımı anında Efkan'a çevirdim. Kaşları öyle hızlı çatıldı ki neredeyse çıkardığı rüzgar sesini duyacaktım. Efkan'la yakın olduğu için mi bilinmez refleks olarak Ronan'a döndüm. Neredeyse ağlayacak gibi gözleri dolmuştu. Elleri titriyordu. Korkmuş muydu? Ali Sami sanki Ronan'ı korumak ister gibi bedenini öne çıkararak Ronan'ın önüne geçti. Sipahi ve Ronan'ın nasıl bir alakası olabilirdi? Anladığım kadarıyla Ronan ve Efkan oldukça yakın dostlardı. Sipahi'nin Ronan'a yaptığı bir yanlış onları düşman haline getirmiş olabilir miydi?

Bakışlarımı usulca Ksenia'ya çevirdim. Tek kaşı kalkık Ronan ve Efkan'ı gösteriyordu. Benim düşündüklerimi düşündüğüne emindim. Ona katılarak yavaşça başımı salladım. "İçeri alın. " kendimden emin sesim ile Efkan'ın ve arkadaşlarının delici bakışlarını üzerime çekmiştim. Bakışlarım Ronan'a kaydığında bana yapma der gibi bakıyordu. Düşmanımın düşmanı dostum olurdu. Sipahi bana çok şey verecek bir adamdı. "O bu eve adımını atamaz! " Efkan'ın kemik gibi sesi tek kaşımı kaldırmama sebep oldu. Kesinlikle aralarında düşündüğüm gibi bir şey geçmişti.

"Neden? " kollarımı göğsümün üstünde bağladım. "Onunla düşman olduğumu çok iyi biliyorsun. "

"Ama ben değilim. " kapıyı açmak için bahçeden çıkacaktım ki içeri biri girdi. Siktir! Gördüğüm adamla birlikte bedenim benden bağımsız bir adım geri gitmişti. Omuzlarım düşerek tüm gardını indirmişti. Gözlerim fal taşı misali açılırken şaşkınlıktan kapatamadığım ağzımı elimle gizlemiştim.

"Ateş! " ismini duyduğu an yüzünde gerçekçi bir gülümseme oldu. "Turuncu! " dediğinde ona doğru koştum ve hızla kucağına atladım. Gülerek sağ koluyla belimi sarınca bacaklarımı belinden kollarımı ise boynundan dolayarak kendimi sabitledim. Sol elini sırtıma koyup saçlarımı okşamaya başladı. Boynunu öyle bir sarmıştım ki nefes alamamasından korkmuştum. "Seni çok özledim. " kulağına fısıldadım. Burnunu saçlarıma gömüp seslice kokumu içine çekmişti. "Bende Turuncu bende. " geri çekildiğimde avuçlarımı yeni tıraş olmuş yanaklarına bastırdım. "Çok değişmişsin. " dedim, inanamayarak. "Sende çok değişmişsin Turuncu. Hiçbir değişimini görememek canımı acıtıyor. Ama bundan sonra ben varım, hemde her zaman. " gül kurusu dudaklarını boynuma bastırdı. Bu hareketine karşın genişçe gülümsedim. Böylesine benimsediğim adam kim miydi?

MENİNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin