Saat 16:09'du , salonda oturuyodum , abiler nerede bilmiyorum ama Selim kahveye geçiceğini demişti ben ise gitmek istememiştim
Belkide bu gece gördüğüm manzara nedenindendir
Bu gün Çukurun sokaklarını tanıtmıştı bana , burası hoş bi mahalleydi ama ben yinede gitmek istiyodum , neden geldiki zaten , ne güzel tek tabanca takılıyodum şimdiyse 'aile' denen kavramın içinde sıkışıp kaldım
Yamaç okuldan dönünce resim yapmaya başlamıştı , arada çizimini gösterip hangi renk yapması gerek diye soruyodu bana , bende gülümseyerek yanıtlıyodum
Nedret yenge koltukta oturmuş bi şeyler örüyodu , bende telefonumda Ezrak'ımın fotoğraflarına bakıyodum
Kapı çalınca Nedret yenge gitti açmaya , bi kaç dakika sonra Selim + Kahraman + İdris beyimiz + Sultan (aş evine gidimmiş oda Selimin dediğine göre) ve sol kolunda sarğı ile Cumali gelmişti
Ne olmuştu onun koluna ? Cumalinin olduğunu düşündüğüm kaban ve ceketi Kahraman tutuyodu elinde , Cumali ise gömleğin üzerinden gelişi güzel sarmıştı kolunu
Nedret yenge "Ben Baytar amcayı arayayım-"
Sultan hanım onun lafını kesip "Aradık biz , geliyor" diyip beni şaşırtan soğukkanlılıkla geçip koltuklardan birine oturdu
"Koluna ne oldu?" diye bildim sadece , hala abi diyemiyodum onlara
Kahraman "Çatışmaya bam güm diye dalınca bu oluyo ama merak etme sadece sıyırdı"
Cumali "O zaman adam gibi sıksaydınız o pezevenklere"
Ben yanıma oturan Selime dönüp "Sizde hep mi olur bu olay?"
Selim "Çatışma hep olur , vurulma bazen ama genelde ya hastane köşesindedir abim yada halishane" der
Bu sırada Beytar amca denilen adam gelmişti bile ve Cumalinin koluna müdahile ediyodu
Cumalinin yarasını sardıktan sonra oturdu ve İdris beyimizle karşılıklı çay içmeye başladı , ben telefonuma bakarken ismimin çekilmesiyle fikrim sohbete kayarak kafamı kaldırdım
Baytar "Buda mı erkek ?"
Bu sorusuyla aniden "Yok kızım aslında" dedim , hay anasını ya içimden diyecektim onu
İkisi şaşkınca bir birine bakıp güldüler , Baytar "Bu hepsinden farklı olucak o belli"
Bu sırada İdris beyimiz bana dönüp "Sende yarından itibaren Cumaliden silah kullanmayı öyreniceksin" dedi
O an 'Zaten biliyorum' ve ya 'Öyrenmiyicem' demek istesemde demedim çünki onlarla uğraşsam fena olmaz bu nedenle "Şimdi öyreneyim" dedim hem saatde daha erken sayılırdı
Cumali kalkıp "Sen bu bebeye bak hele , gelde öyreteyim" diyip bahçe kapısına yöneldi
Kahraman yerinden kalkarken "Bu bi kaç saate öyrene bileceğini mi sanıyo?" dedi dalga geçercesine
Selim kalkarken bana tuhaf tuhaf bakmıştı sanki aklımı okuyodu
...
Bahçedeydik , bi kaç cam şişe koydular az bi uzağa ve Cumali silahı eğik tutup "İşte bunu böyle eğip nişan alıcan..." ondan sonra dediklerini duymadım çünki çok sıkıcı geliyodu
İdris beyimizde kapıdan bizi izliyodu ve yanında duran Baytara bi şeyler diyodu arada
Silahı bana verince alıp eğik tutdum ve bilerek yanlış hedefe vurup "Böyle mi?" dedim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kan kokusu
ActionVartolu Sadettin tek bölümlük hikayeler Biten hikayeler : {1} Köksüzler {2} VarYam istek {3} Özür dilerim {4} S!kilmiş hayat {5} Ölüm {6} İhanet {7} Mahv edilmiş hayat (part 1&2) {8} Başka bi evrende {9} Koçovalı brother texting {10} VarYam istek...