kan kokusu

{52} Bahtsız bedevi 2

Önceki parta göz atınız

34 yıl sonra , Yamaç yorgunca koltuğa kendini bırakıp "Ay sonunda bitti" der

Sultan pirinç ayıklıyorken "Ne yapıyodun saatlerdir?" der sevecen bi sesle

Yamaç "Üstdeki eve yeni bi aile taşınmış , onlara yardım ediyodum , ya oğulları Marsel o kadar tatlı ki görmeniz lazım"

Akın projesinden kafasını kaldırmıyoken Acar test kitabından odağını çekip "Bir tanecik babaannem kesin akşama onları misafir olarak çağırır"

Kerem Ece ile beraber kurduğu maketi bırakıp "Hatta bizim eve çağıralım , sonuçta bizim karşı komşumuz oluyorlar"

İdris Gözlerini gazeteden çekmeden umursamaz bi sesle "Kim bu aile ? Ne iş yaparlar?"

Kerem sessizce dedesini taklit ederek dalga geçiyoken Yamaç "Akademik bi aile , Sadettin Türkce alimi , eşi Gülendam Matematik alimi , oğulları Marsel ise bu seneki dünya jimnastik yarışlarında birinci olmuş , hatta çocuk istedi diye Almanyada Türkiyeye taşınmışlar , aslen türkler"

...

Öğlen saat 12:05 , her gün olduğu gibi öğle uykusundaydı Özdemir ailesi

Sadettin yatağın sağında , Gülandam solunda uyurken Marsel ikisinin arasında uyuyodu , klima ve tam kapalı güneşlikler sayesinde oda yazın sıcağının aksine mayışıtıcı bi soğukluktaydı

Zil sesiyle gözlerini açan Sadettin ilk iş olarak saate bakmış ve daha uyanmasına 3 saat varken zile basarak onu uyandırana içten bi küfür savurmuştu

Yavaşca yataktan inip sabahlığını atdı üzerine , telefonunuda cebine tıkıştırdı ve parmaklarının ucunda odadan çıktı , çıktığı an yüzüne vuran yaz sıcağı ile bayılıcağını hiss ederek sessiz ama hızlı adımlarla indi merdivenleri

Kapıyı açtığında karşısında sabah tanıştığı genci görmüştü , gülümseyip "Beyin eritici sıcakta ne dikiliyosun kapıda?" diyip yana kayarak Yamaçı eve aldı

Yamaç tam ağzını açacakken Sadettin "Ay burası çok sıcak , mutfağa geçelim" diyip önden gidince Yamaç adamın sıcağa dayanıksızlığına gülüp onu takip etdi

Sadettin mutfak klimasını -5 yapıp tam önünde durdu , içeri giren Yamaçı süzüp "Kazak giysendin bilader , 3 gömlek az olmuş"

Yamaç "Yok ya serin tutuyo bunlar da sen bayıl bi de istersen , sanki dışarısı kırk derece"

Sadettin telefondan sıcaklığa bakıp "37° ile 40 arasında hiçbi fark görmüyorum"

Yamaç gülüp "Ya niye geldiğimi unutturacaksın"

Sadettin iki bardağı yarıya kadar buz küpü ile doldurup vişne suyu dökerken "Niye geldin?" der aynı neşeli sesle

Yamaç kendine uzatılan meyve suyunu alıp "Annem sizi ailecek yemeğe çağırıyor , bu akşam saat 19:30 gibi karşı evde olun"

Sadettin pipeti ile vişne suyunu fokurdatmayı bırakıp "Sen yan eve kaldığını demedin mi?"

Yamaç "Ben yan evde kalıyorum ama abilerim karşıdaki 3 evde kalıyor" diyip meyve suyunu yudumlar

Sadettin "Dur tahmin edeyim sen evin küçük çocuğusun"

Yamaç onaylayınca Sadettin gülüp "Çünki hep sonuncu baba evinde kalıyo , diğerlerini postalıyolar"

Yamaç "Sen postalanan mısın ? Baba evinde kalan mı ?"

Sadettin "Hiç biri" diyince Yamaç "O nasıl oluyor?"