{21} Salih gibi Sadettin 5

95 35 77
                                    

Adamlar dışarı çıkınca kendimi sırt üstü yere bıraktım , vücudumun her zerresinde acı hiss ediyodum , saya bildiğim kadarıyla 8 kişiydiler beni dövenler

Dayak yeken acıdan sesim çıklasın diye sıkmaktan dişlerim bile ağrıyodu artık , Ezrakın kuzeninin dediklerine göre bi işgencedeyken güclü kala bilmek için konuşmamak acıdan çığlıklar bile atmamak gerekiyomuş , bende bunu yaptım

Nefes alamadığımı hiss edince hızla yüz üstü döndüm ve o an ağzımdan akan kanlarla neden nefes alamadığımı anladım

Bi kaç dakikalık uğraşla yerimden kalkıp duvara tutunarak aynanın önüne geçtim

Sol kaşım patlamış , sol elmacık kemiğimin üzeride açılmıştı , sağ gözümdeki sürme 'Hey bende varım' diyodu , ağzımdan üserime doğru akan kanı ise hiç demiyorum bile , bu kadar kan kusmaya devam edirsem net ölücem

Ağzımı ve çenemdeki kanı yıkadıktan sonra kendimi yatağa atdım

.
.
.

Ne kadar zamandır burada uzanıyorum hiç bilmiyorum , bi yatak + bi masa&sandalye + bi ayna + bi musluk var odada başka bi şey yok , camı bile yok

Yüzüme yediğim suyla uyanmıştım , bi pezevenk vardı karşımda 'Baban oğlumu öldürdü bende seni süründürücem Selim , dövün şunu' diyip çıkmıştı

İdris beyimiz ne halt yedi bilmiyorum ama bunlar beni Selim sanıyo , o yüzden mutluyum . Yani şu anda benim yerimde Selimde ola bilirdi

Bu sırada kapı açıldı ama benim ne kalkmaya nede kafamı yana çevirmeye halim vardı

Aniden bakış açıma giren yüzle yine o pezevenkin geldiğini anladım

"Nasılsın Selim Koçovalı?" dediğinde gözlerimi devirdim

"Medeniyyetsiz biri olarak cevapta mı vermiyon artık?" dediğinde yine susmuştum

"Alın bunu tellere bağlayın" dedi , ne dedi ne dedi ?

.
.
.

Duvara bağlı hem yatay hemde dikey dokunan tel örgüye bağlamıştılar beni , ağzıma bi tahta koyup siyah rezinini arkadan bağladılar

Tellere taktıkları kabloları takip etdiğimde bi makineye bağlı olduğunu gördüm

Has siktir ben bunu biliyorum ! Elektrik vericekler bana

İsmini bilmediğim pezevenk yanıma gelip telefonunu çıkardı , arama sesini duyunca anladım neler yapacağını

Kısa bi süre sonra İdrisin sesi "Ne oldu şerefsizlerin babası Salih ?" diye duyulunca 'Amina koyayim İdris' diyesim vardı ama ağzımda tahta var ve yorgunum

İsmi Salih imiş pezevenkin , bide adaş çıktık iyimi ya , Salih "Oğlun elimde İdris" dedi piş gülüşüyle

İdrisin sesini duydun yine "Hangi oğlum ? Ne yaptın lan oğluma ?"

Salih "Şu 3.oğlun , Selim olan"

Bu sırada İdrisin gülüş sesi duyuldu ve "Yalanda mı söylüyosun artık ? Selim şu anda tam karşımda oturuyo" dediğinde Salih bana baktı

Lütfen lütfen lütfen Salih olduğumu İdrisin oğlu olduğumu bilmesin , bilmezse kurtulmam daha kolay olur

Salih telefonu yere fırlatıp farçalarken bana dönüp "Kimsin lan sen?" dedi

Lan ağzım bağlı nasıl cevap bekliyon ? Buda salak ha

Adamlarından biri "Baba gülmez açayım mı ağzını?" dedi , adam "Aç" diyince ağzımı açtılar

"İsmin ne senin?" dedi bizim salak

"Salih" diye yanıtladım

"Selim değil misin lan sen?" dedi

"Selim kim?" dedi , oyunculuğumu alkışlıyom

"İdris Koçovalının neyisin sen?" dedi

Malesef oğlu ama bunu diyemem "Hiç bi şeyi , tanımıyorum bile onu"

"O zaman ne işin vardı Çukur girişinde?" dedi , o kadarda salak değilmiş

"Çukur neresi ? Ben Koçova mahallesinin girişindeydim seninkiler beni alırken" at yalanı sikeyim inananı

"Tamam o zaman ne işin vardı mahalle girişinde?"

"Sevgilimle buluşucaktım , mahallenin etrafından dolanmak yerine içinden geçtim geç kalmayayım diye" oh iyi yalan

"Neden inanayım sana?"

"Neden inanmayasın?" dediğimde ikna oluşunu gördüm yüzünde

Adamlarına dönüp "Bunu hastaneye bırakın , polise öterse gebertin ötmezse bu yanlış anlaşılmanın telafisi olarak masraflarını ödeyin" diyip gitti

Sikicem ha şimdi bunları

...

Hastanedeydim , iki adam başıma dikilmişken bi hemşire yaralarımı temizliyodu

.
.
.

Sonunda iş bitince hemşire gitmişti polis geldiğinde ise çocuklarla kavga edip bu hale geldiğimi sôylemiştim ve bu sayede polisler gittikten sonra adamlar bana telefonumu falan verip gitmißti

Mallar bi defa sormadılar bile 'Çukurdan değilsen bu silahların ne işi var üzerinde diye?' , o kadarda zeki değiller

Telefonumu elime alıp Ezrak'ımı aradık çünki şu anda İdrisi görmek falan istemiyorum

📲 Arama açıldığı anda "Neredesin Salihim ? Kaçırılmışsın , baskına gidiyodum artık"

Salih "Sakin anlatıcam her şeyi ama ilk önce atdığım konumdan beni alır mısın ? Hiç halim yok"

📲 "10 dakikaya oradayım" diyip kapatdı

.
.
.

Ezrak geldiğinde Salihi öyle görüp "Noldu aşkım sana?" der

Salih "Yok bi şey , anlatırım eve gidince"

Ezrak "Tamam sen nasıl istersen" diyip Salihin koluna girip kalkmasına yardımcı olur

bölüm sonu

5nisan2024

650 kelime oldu ama neyse , gelicek sefer daha uzun yazarim inş

kan kokusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin