Öncelikle selam
Medyaya ekledigim sesi yazarken çok dinledim belki sizde dinlemek istersiniz.
Bu benim ilk kitabım
Lütfen iyi ve kötü yorumlarınızı eksik etmeyin.Hepinize iyi okumalar.
Başlama tarihinizi buraya yazabilirsiniz.
🍀🍀🍀🍀🍀
Hastane odasında uyumuş olan ekip arkadaşımın yanından kalkarken son sözlerimi fısıldadım. " İntikamını alacağım. Seni yarım bırakanlar bunun hesabını verecek."
Hızlıca odadan çıktım . Eğer ben Sena Doğan'sam arkadaşım, yoldaşım olan Ayşegül'ü sakat bırakanları, tekerlekli sandalyeye mahkum edenlere bunun hesabını sorarım. Otaparktaki arabama atlayıp hemen kaldığımız otelin yolunu tuttum.Otele geldiğim de cebimden çıkarttığım kart ile kapıyı açtım. Hızla asansöre ilerledim. Odamın onuncu katta olmasına bir kez daha söverek asansör de on yazan düğmeye bastım ve beklemeye başladım . Acaba asansör her zaman yavaşmı? Yoksa ben mi acele ediyorum?
Asansör onuncu katta durduğunda rahat bir nefes verip asansörden indim. Koridorun sonunda olan odama doğru ilerledim bu katta sadece benim ekibim kalıyordu. Alt katta ise diğer görevlere giden ajalar kalıyordu.
Odama geldim ve karşımda dört çift göz görünce sinir karışımı bir gerginlik ile mırıldandım, "Siktir'ler olsun." Karşımda ekip arkadaşlarım vardı. Egemen,Alev,Mert ve Yavuz. Hepsi karşımda, Egemen ve Mert yatağıma kurulmuştu, Yavuz ise odanın pencere önüne koyulan masada oturmuş ellerini dizine yaslamıştı. Alev ise bildiğimiz her zamanki Alev di. Koltukta bacak bacak üstüne atmış rahat bir tavırla oturuyordu.
İlk konuşan Mert oldu. "Yaa siktirler olsun bencede olsun."
Ardından Egemen devam etti.
"Bizsiz mi gidiyorsun?""Ben bir yere gitmiyorum odama gel-..." diye salağa yatıyordum ki karşımdaki ajanlar yemedi tabi ve beni bozan Egemen oldu.
"İntikam alamaya gittiğini biliyoruz."Alev, "Ama bizsiz gidebileceğini tahmin etmene şaşırdık."
"Hayır sizi bu işe karıştırmam, ben yaparım birlik bizi bu konuda geri çekti. Bunu biliyorsunuz. Kurallar yok sayıldığında ne olduğunu biliyorsunuz."
Evet gerçekten birlikte kurallar yok sayıldığında infaz ediliyorduk. Hatta bizim bile bu sebeple infaz ettiğimiz birçok insan vardı. Ama bu konuda en yaralımız bu olayı bir türlü aşamayan Alev'di. Ben böyle konuştuğumda, Alev'in gözlerine sanki bir perde iniyordu ve aklı bir yıl öncesine gidiyordu.
Egemen, "Elbette kuralları biliyoruz ama bizim kitabımız da dostumuzu yanlız bırakmak yoktur."
Mert herkez için klişeleşmiş ama bizim için hep yeni olan o cümleyi söyledi. "Anca beraber kanca beraber."
Bu sözün ardından bana konuşma hakkı vermeden Alev konuştu." Nasıl birlikte yaşıyorsak birlikte öleceğiz."
Aramızda böyle bir söz vardı. Bunun yanında verilen bir çok sözler de vardı. Elimizden geldiğince sözleri tutmaya çalışıyorduk.
Yavuz, "O piç kurusunu öldüreceğim."
Tabi bunu derken hepsi ayaklanmıştı.
Bende odaya asıl gelme sebebim olan silahım, kimliğim ve bıçağımı aldım, hemen peşlerine takıldım.Zaten Ayşegül'ü vuran kişiyi Egemen ve Mert yakalamıştı. Atakan'da ekibimi öldürmek için tutulan sekiz suikastçıdan biriydi, bizim ekip altısını yakalamıştı, bize yardım eden ekip ise kalan ikisini yakalamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEHİRLİ PAPATYA AŞKI
Teen FictionBir yıl önce verilen karar,peki herkesin hayatını etkilerse? Yaşananlar! Hayaller! Bu hayata mahkum edilenler, Dedektif bir karara zorunlu bırakılırsa, Peki ya verdiği kararın yükünü, vicdanın da esir tutarsa, Yaşadıkları ajana ağır gelirse, Affedi...