~Yoongi
1 Hafta Sonra
Seninle olmak; evimde olmak gibi. Onca kalabalığın arasında yerini bildiğim tek şeysin sen.
Şimdi ben sana yüreğimdeki acıyı nasıl anlatayım? Yanımdayken bile seni özlediğimi nasıl anlatayım? Şimdi ben sana, dünyadaki en güzel duygunun seni özlemek olduğunu hangi sözlerle ve hangi şarkıyla nasıl anlatayım?
Aşıklar şehrini bilir misin? Sokak lambaları yerine yıldızlar süslermiş, sevgi parlatırmış her yeri. Tutulmayacak hiçbir söz de yokmuş, sadece kalpler konuşurmuş tüm saflığıyla orada. Bir gün dilerim vende gideceğim oralara, yıllardır yumru halini almış gözlerim açılacak rahatlıkla. Pembe gökyüzünün altındaki adımlarım ve danslarımla. Kim bilir belki karşılaşırız da orada? Tanırım ben seni, unutulur mu o bakışlar, dokunuşlar, tutkular. Unutulmaz, ölünün bile hislerini yaşatırsın sen o soğuk toprak altında, öyle merhamet gizli yüreğinde, öyle masumiyet.
Açıkça söylemek gerekirse cümlelerimin nasıl bir anlam ifade ettiğini bilemiyorum. Daha doğrusu, hislerimi açık bi dille belli edemeyen biri olarak, beni nasıl anlayacağını kestiremiyorum. Umarım oralarda güzel bir şeyler vardır.
Bundan sonraki hikayeyi merak ediyorum işte. Sanırım bu geceyi gözümde pek kestiremiyorum, senin özlemin var içimde. Saatlerdir boş bir ekrana bakarken düşünmekteyim, kalbimin seninleyken bir süreliğine iyileşmiş halde kalması normal mi? Gerçek mutluluk budur belki de? Senin yanındayken canlanan halim.
Biliyorsun, çok konuşmayı sevmem. Bunları düşündüğümü, kendi kendime konuştuğumu duysan, kahkahalara boğulursun.
Ama değiştim. Daha doğrusu, sen değiştirdin. Önceden zaman benim için hep aynı şekilde ilerlerdi. Ama şimdi bu 1 hafta nasıl geçti bilemiyorum.
Zaman umrumda olmazdı. Ama şimdi...şimdi zamanın durmasını ya da olduğundan daha yavaş ilerlemesini istiyorum. Hatta zaman denen şeyin yok olmasını diliyorum. Gerçi şuan zaman yok oldu bile.
Çünkü yanımdasın. Sence de bu yeterli bir sebep değil mi? Kollarımın arasında melekler gibi uyuyorsun ve bu benim için hayatta olabilecek en güzel şey. Kıpırdanıyorsun. Havalar ısınmaya başladığı için çok çabuk terliyorsun. Şimdi bile üzerimizde incecik de olsa olan örtüyü ayaklarınla itip yere düşürdün.
Gülüyorum. Hafızamdakileri bir kenara bırakıp, yüzüne dönüyorum tekrar. Kahvelerinle karşılaşıyorum. Çok derin düşünüyor olmalıyım ki uyadığını fark edememişim.
1 haftadır bu cennetteyim. Daha doğrusu senin cennetindeyim. İlk defa dün gece beraber uyuduk. Arkadaşların sanırım benden hoşlanmıyor. Ne zaman yan yana gelsek seni benden kaçırıyorlar.
Bazen sizi kavga ederken görüyorum. Benim yüzümden olup olmadığını soramıyorum bile. Dün gece ağlayarak yanımda geldin ve benimle uyumak istediğini söyledin.
Hiçbir şey söylemedim. Ne olduğunu bile sormadım. Sadece kenara çekilip yer açtım. Gece boyu ağladın. Bi ara cesaretimi toplayıp sormak istedim ama çoktan uyuyakalmıştın.
Çok uyuyorsun. Bunu her defasında dile getiriyorum. Bazen saat daha 10 olmadan arkadaşların aceleyle seni yanımdan alıp götürüyor. Başlarda kıskanıyorlar sanmıştım ama fazlası var gibi hissediyorum.
Ama şimdi bunları düşünmeyeceğim. Sadece uyanmaya çalışırken, yaptığın küçük esneme hareketlerini ve güneş Işığından rahatsız olduğunu gösteren homurtularını dinleyeceğim.
"Günaydın sevgilim."
"Günaydın."
Kollarını havaya kaldırıp, esnetiyor, sonra da boynunu kütletiyorsun. Bende sadece seni izliyorum. Bakışların bana dönüyor, anında parlıyor gözlerin. Aynı samimiyetle gözlerine bakıp gülümsüyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aurora / YoonSeok
FanfictionDoktor Hoseok, gün batımında Yüzbaşı Yoongi'ye aşkını itiraf ettikten sonra aniden bayılır.