Birazdan kitaptaki karakterler sizinle konuşucak.Bakalım birde onların ağzından dinliyelim.Kim burda haklı,kim bu konuda haksız tartışalım.
Yorum sınırı -> 50
İyi okumalar efenim.Jimin'den:
Biliyorum,bir çoğunuz beni suçluyor.Kimi Jungkook'a değer vermediğimden,kiminiz ise hala o adama nasıl tölerans gösterdiğimden..
Anlıyorum.Çok haklısınız.Bende kendimi dışardan izlesem aynı şeyleri söylerdim.Ama ben izleyen değil,yaşayanım.Bu yüzden beni asla anlayamazsınız.
Bir adam düşünün.Çok seviyorsunuz,çok bağlısınız.Oda sizi seviyor,koruyup kolluyor.Her zaman kolları arasında o sıcaklığı,o huzuru hissediyorsunuz.
Sonra..Sonra yapmadığınız,işlemediğiniz bir suçtan hakaretler yiyorsunuz bu adamdan.Üstünüze yürüyor, kalbinizin en acıyacağı yerlerden size hakaretler ediyor.Size üstlük kurmaya çalışıp, özgürlüğünüzü elinizden almaya çalışıyor.Alıyor da.Sırf yapmadığınız bir şey için size benzetmeler yapıyor,kafasında kurduğu hayali size inandırmaya,kabüllenmeye zorluyor.
Aradan iki,üç saat geçiyor.Daha demin affedilmicek bir suç işlemişsiniz gibi öfkeyle bakan surat,size güllerle gelip en içten gülümsemesini sunuyor.Yalnış yaptığını dillendirerek, özür dileklerini sunuyor.
Sonra aniden başka bir sebepten,yapmadığınız bir sebep yüzünden size durduk yere gürlüyor.Tam da onu sevicek iken,tam herşey yolunda iken..
Ardından bu olay tekrarlanıyor.Her gün,her dakika,her saniye..
Şimdi o adamın size kollarını iki yana açıp kucağına davet ettiğini düşünün.Girer miydiniz o koyuna?Gene huzurla salar mıydınız kendinizi ona?..
Ben salardım.En azından bir gün biticek derdim,beklerdim..Ama bitmedi,katlanarak arttı.Her seferinde onun bundan pişman olduğunu düşünür,istemiyerek yaptığını düşünürdüm.Ama her seferinde hiç de unutmadığı ve utanmamış olduğu o hitamları size daha ağır bir şekilde sunardı.
Size açık olacağım.Bütün hislerimle sunacağım.
Ondan nefret ediyorum.
Onu istediğimden nefret ediyorum.
Acı çeksin istiyordum.Ruhumu emen bu adam,beni bir gerizekalı yerine koyan bu adamın benim gibi acı çeksin,huzursuz olsun istiyordum.Belki acı çekse beni anlar,beni nasıl içten içe öldürdüğünü farkını varır istiyordum.
Ama başaramadım.Belki de başardım.Peki şuan başardığım için neden kendi yatak odamda yere yaslanmış krizlere giricek kadar ağlıyordum?
Ayrıldık diye mi?O acı çekiyor diye mi?Ben bu hakaretleri haketmedim diye mi yoksa bidaha asla yüz yüze bile gelemiyeceğimiz gerçeği mi?..Bilmiyorum..O gün,o en büyük kavgamız da sarfedilen sözler.. Ağır cümleler..
Kabül,soğuk biriyim.Hayalindeki o sıcak sevgili asla olamadım.Kardeşim öldüğünden beri kendimi suçlar,asıl ölmesi gerekenin ben olduğunu düşünürdüm.Belki de bu düşünce ilk defa başka birinden duyduğum için bu kadar canımı acıtmıştı.O öldüğü günden beri gülmemeye ant içmiştim.Güldüğümse ise sadece kendimi suçlardım, tekrarlardım.'Ben sadece acı çekmeliydim..'
Şuan ise telefonu açmış mesaj kısmında bekliyordum.Yazıcak mıydı?Asla.Yazsın istiyor muydum?Asla..
Ama yutkunmamı engelleyen bu iğrenç hissi yok edebilecek tek kişi oydu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TOXİC - JİKOOK
Teen Fiction(Dikkat fazla toksitlik içerir!) Her çiftin bir hayalleri,umutları vardır.Onların ise sadece hayali; Bir gün kavgasız geçirebilmektir. Angst değil.