1

2.5K 133 55
                                    

Merhaba bebelerim bu benım ik kurgum oldugu icin yanlıslarım olabilir, affola💞
fice gecelimmm...

.

Jeon Jungkook, 21 yaşında 1

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jeon Jungkook, 21 yaşında 1.78 boyunda
Jeon Üniversitesi'nde okuyor, 2. sınıf. Babası bilinen bir Mafya. Babasının aksine çok yumuşak bir kalbi var. Çilekli sütü çok sever.

Kim Taehyung, 32 yaşında, 1

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kim Taehyung, 32 yaşında, 1.93 boyunda Kainatın sahibi, herkesi tek bakışıyla susturabilen, tanımayanın olmadığı bir mafya. Alkollü her şeyi sever.

Jeon Jungkook
Bu sabah da istemeye istemeye uyanarak sıcacık yatağımdan kalkmak zorunda kaldım. Çünkü okula gitmem lazımdı. O okula sadece biricik arkadaşlarım için katlanıyordum. Onlar olmasaydı hayatta katlanamazdım ordaki diğer sahte insanlara. Hepsi benle babam okulun sahibi olduğu için konuşmak istiyordu. Ama benim canım arkadaşlarım öyle mi? Tabii ki de hayır, onlar beni ben olduğum için seviyordu, bunu biliyordum. Çünkü arkadaşlığımız çok eski dayanıyordu. Jin, Sehun, Soobin...

Her neyse, bir an önce hazırlanıp kahvaltıya vaktinde inmezsem babam beni boğardı. Bu yüzden her şeyimi hızlıca tamamlayıp hemen kahvaltıya indim.

Babam çoktan masanın bir başına oturmuş ellerini birbirine bağlayarak çenesinin altına koymuştu, gözleri benim sandalyemdeydi.
Ah, sabah çok uykum olduğu için alarmı iki kez ertelemiş, ve şimdi de geç kalmış olmalıydım. Aptal kafam...

"Günaydın ba-" sözüm yarıda kesilmişti.

"1 dakika, 1 dakika geç kaldın." Tanrım sadece 1 dakikayı bile sorun edecek bir babam vardı. "Jungkook'un çilekli sütünü kaldırın masadan." Ne? Hayır olamaz.

"Hayır babacım lütfen sütümü götürmesinler özür dilerim, söz veriyorum bir daha geç kalmayacağım baba no-" yine sözüm yarıda kesildi.

"Kes o sesini." Gayet net ve sakindi. Yıllardır bu böyleydi. Babam kahvaltı sırasında asla sesini yükseltmez, bu sinirini günün diğer saatlerinde çıkarırdı benden. Evde gördüğüm yetmiyormuş gibi bir de okulda görüyordum.

"Masaya otur." Dediğini yaptım. Sırt çantamı masanın başında bekleyen Na-rae noona'ma verdim. Noona'mın yeri bende çok ayrıdır, küçüklüğümden beri benle ilgilenen tek kişi oydu.

"Sınav haftası geldi Jungkook. O sınavlarından hele bir düşük not aldığını göreyim, seni öldürürüm oğlum." Diyip hafifçe gülümsemişti. İçten bir gülümseme değildi bu. Kafamı onaylarcasına salladım.

Babamın ruh hastası olduğunu düşünüyordum, acımasız manyak herifin tekiydi, cidden canını sıkan olursa gözünü kırpmadan öldürürdü. Bu yüzden ondan nefret edıyordum.

Kahvaltımı sütümsüz yapınca pek tadı çıkmamıştı, zaten yiyesimde gelmemişti hiç bir şey. Fakat sofradan kalkamadım. Çünkü sofradan ancak babam yemeğini bitirip kalktıktan sonra kalkabilirdim. Yaklaşık 10 dakika sonra babam kahvaltısını bitirip kalkınca "Afiyet olsun baba" diyip bende kalkmıştım. O ise beni cevapsız bırakarak çalışma odasına çekilmişti. Sabah sabah yine moralimi bozmuştu. Omzumda bir dokunuş hissettim, bu Na-rae Noona'ydı. Yüzüme gülerek bakıyordu. Ona karşılık verdikten sonra evden çıktım.

Bugün okula yürüyesim gelmişti. Şoförümün, babamın izin vermiyeceğini söyleyeceğini biliyordum. Bu yüzden arka kapıdan güvenliklere yakalanmadan çıkmaya çalıştım. İki güvenlik arka kapının orda kahvaltı edıyordu. Dikkatlerinin dağınık olmasını fırsat bilerek kapıyı açtığım gibi dışarı fırladım ve koşmaya başladım. Şuan ya arabada, ya da evde olmadan gerçek temiz hava alıyor olmak iyi hissettirmişti. Evden uzaklaştığımda koşmayı bıraktım. Telefonumdan saate baktım, güzel, daha dersin başlamasına yarım saat vardı, yetişirdim. Bu yüzden yolun kenarında durarak biraz soluklandım.

O an ayaklarıma bir şey sürtündü, Tanrım! Bu resmen yeni doğmuş yavru bir kediydi! O kadar tatlıydı ki eğilip hemen kucağıma aldım. Annesi neredeydi bunun? Ona mama da veremezdim çünkü bebek olduğu çok belliydi. Onun anne sütüne ihtiyacı vardı... ama annesini etrafta göremedim. Aç olduğunu düşününce hafiften gözlerim dolmuştu.

Eğilip yere bıraktım, yakındaki bir petshop a girip süt tozu alacaktım. Tam yürümeye yeltendiğim esnada burnuma bir şey konuldu, ve oracıkta gözlerim kapanarak birinin kollarına düştüm...

.

Tekrardan merhaba bebelerimmm
Umarım bölümü beğenmişsinizdirrrr💞
Şu ana kadar bir yanlışım varsa lütfen buraya yazın, düzelteyim. Görüşürüzzz💞

Mafia Of My Heart - TKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin