Merhaba bebelerimm💞💞 bol bol yorum atmayı unutmayınn
İyi okumalarr..💞💞.
Jeon Jungkook
Gözlerimi dışarıdaki bağırış sesleriyle araladım, hava çoktan kararmıştı. Bir dakika, bu ses... bu ses babamın sesiydi!Anında yataktan kalkmaya çalıştım ama tabii ki başarılı olamadım. Ama yatak cam kenarında olduğu için perdenin arkasından kelepçelerin izin verebildiği kadar bakmaya çalıştım.
Tanrım, babamla Taehyung yüz yüzeydi. Babam bağırarak bir şeyler söylüyor, Taehyung ise 'ne dediğin sikimde bile değil' dermiş gibi kafasını sallıyordu. "Oğlumun burada olduğunu biliyorum Taehyung, Jungkook eve döndüğünde hem seni süründüreceğim hem de Jungkook senin yüzünden benden öyle bir dayak yi-" derken Taehyung babamın boğazına yapıştı. Babamın adamları tam bir şeyler yapacakken babam kahkaha atıp onları durdurdu. Taehyung'un ağzının arasında bir şeyler tısladığını gördüm ama kısık sesle konuştuğu için ne dediğini duyamadım.
Babamın dediği her şeyle dalga geçip bir anda konu bana dönünce Taehyung'un bu kadar sert tepki vermesi karnımda değişik bir his yaratmıştı.
Taehyung her ne dediyse babamın boğazını bıraktığında babamın yüzü ciddileşmişti. Elindeki bastonuyla arkasına döndü ve bir adım atıp durdu. "Seni almaya tekrar geleceğim Jungkook! Ve evde olmadığın her gün işler daha da kızışıyor!" Diye bağırdı ve korumalarıyla beraber evden arabayla uzaklaştı.
Korkudan ellerim titriyordu. Beni eski günlerdeki gibi dövmesini asla istemiyordum. Daha onların acısını atlatamamıştım. O yaraların izleri hala vücudumdaydı, yenilerini kaldıramazdım. Nefes alamıyordum, o günleri hatırladıkça hep böyle oluyordu. Yatağa bıraktım kendimi, ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.
Bir süre sonra odanın kapısı sertçe açıldı. "Neden ağlıyorsun!" Taehyung hızla yanıma geldi. "N-nefes a-alamıyorum T-T-Taehyung" dedim zorlukla. Taehyung anında kelepçeleri çözerek beni kucağına aldı ve odanın içindeki terasa çıkardı. "Nefes al ufaklık, sakin ol, bir şey yok tamam mı?, ben buradayım..." biraz da olsa sakinlemiştim. O eve hem dönmek istiyordum hemde istemiyordum.
Hizmetlilerden biri su getirdi, Taehyung bardağı alarak bana uzattı. Hizmetli çıkmıştı odadan. "Al, iç." Bu emir verici sesi... biraz... neyse.
Bardağı elinden aldım ve yudum yudum içmeye başladım. "Sağol" dedim. Sakinleşmiştim. Taehyung "Ne duydun?" Diye sordu. Biraz manzarayı izledim. Daha sonra "babamın beni döveceğini duydum." Diye cevapladım. Taehyung "öyle bir şey yapmaya götü yemez o piçin, merak etme" dedi rahatlatmak ister gibi. İyi de o bunu nerden biliyordu? Yıllardır benim babam. En iyi ben tanıyorum onu. "Babam sinir hastasıdır, oğlu olduğum için en rahat beni dövüyor. Yapacaklarının sınırı yok, öldürebilir bile... ayrıca sen neden bu kadar emin konuşuyorsun?" Diye sordum. Taehyung son sorduğum soruyu görmezden gelerek beni cevapladı; "öldürmeyi bırak, dokunamayacak bile. Rahat olsana sen. Ayrıca şuanlık seni göndermeye niyetim yok ufaklık" dedi ve göz kırparak beni odada yalnız bıraktı.
Tanrım... o çok, seksiydi. Kahretsin... normalde böyle şeyler asla düşünmezdim ama... neyse.
Bu arada neden kelepçeyi takmadı ki bana? Merak etmiştim bak. Arkasından seslendim "Taehyung! Taehyunggg! Çıktın mııı?" Terasta oturduğum koltuktan kalkıp odanın kapısına doğru yürüdüm. Kapı bile kitli değildi? Tanrı aşkına.. neden ki?
Kapıyı açtım, koruma burdaydı. "Bir yere gidemezsiniz efendim, Taehyung beyin kesin talimatı var." Koruma yüzüme bakmadan konuştuğunda onu cevapladım. "Şey, ben Taehyung'a bir şey soraca-" bana seslenen Taehyung ile sözüm yarıda kesildi. "Ufaklık, ne oluyor bakalım?" Kelepçeyi neden bağlamadığını soracaktım. Belki unutmuştur.
"Taehyung bir şey sorabilir miyim?" diye mırıldandım. "Siktir... geç odaya Jeon." Noldu ki şimdi? İçeri ikiletmeden girdiğimde o da arkamdan girip kapıyı kapattı. "Sor be-" sustu. Gözlerini yumdu. Açtı. "Sor Jeon" garip davranıyordu. "Kelepçeleri neden bağlamadın bana?" Tek kaşını kaldırdı, "Bağlamamı mı istersin..?" Fantezim yok sağol. "Hayır bileklerim çok acıyordu" "Ben de o yüzden bağlamadım zaten" diye mırıldandı ağzının içinde. "Ha?" Diye şaşırdım. Beni mi
Düşünmüştü? " yok bir şey. Her neyse acıkmış olmalısın ben de sana bunu soracaktım" dedi nazik bir şekilde. "Acıktım Taehyung..." cidden de acıkmıştım, kahvaltının üzerine duruyordum."Gel o zaman aşağıda yemek hazır beraber yiyelim." "Beraber mi?" Diye sordum şaşkınlıkla. "Evet ama istemezsen odana da getirtebilirim küçük." Küçük... hoşuma gidiyordu böyle hitap etmesi. " yok yok, sıkıldım zaten burada hadi gidelim" dedim neşeli bir ses tonuyla. Diyip yürürken durdum ve yüzüne baktım. " bu arada... bana neden küçük diye hitap ediyorsun?" Baştan aşağıya gözleriyle süzdü beni. Elleri cebindeydi, siktir... kalbim. " küçücüksün çünkü" diyip önden kapıyı açıp bana baktı çıkmamı ister gibi. Ananı avradını, kalbim niye bu kadar hızlı atıyor lan? "Değilim ki." Dedim kapıdan, yanından geçerken ama bunu derken bile kafamı kaldırarak bakmıştım ona...
.
Merhabalar aq. Umarım guzel ilerliyordur fic yaa💞💞
Hadi gorusuruzzz
![](https://img.wattpad.com/cover/361152668-288-k996289.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafia Of My Heart - TK
FanfictionEvrenin sahibi, Mafya Kim Taehyung, baş düşmanının oğlunu kaçırır. Yaş Farkı! düz yazı ağırlıklı + texting