SELAMLAR
İyi okumalar :))))
~
Sadece bir yalanla çıkmazda bulmuştum kendimi.
Ben Aden Akay, sadece bir yalanla hayatımı mahvetmiştim.
Peki bu yalanın sonu nasıl olacaktı? Sözler ağzımdan çıkarken sadece Nil'i düşünüyordum, fakat şimdi kendi halime acıyordum.
Benim sözlerimden sonra Karan bir iki saniye sessizce durmuş, daha sonraysa Nil'i dışarı çıkartmıştı.
Nil'den şüphelenmediği için işin üzerinde fazla durmadı. Ama benden şüphelendiği bariz ortadaydı.
Üstelik bu itirafım onu şaşırtmamıştı, sanki bunu bekliyor gibi hazırlıklıydı.
Ona karşı olan ufak hoşlantım bile uçup gitmişti.
Şimdi bir odaya alınmış, koltukta oturmuştum. Önümdeyse azrail gibi canımı almayı bekleyen iki adam. Biri inceliyorken diğeri bir an önce bu olayı çözüp gitmek istiyordu. Uzun bi sessizlik sonucu Sinan konuştu.
"Nasıl olduğunu en baştan anlat" dedi sakin sesle. O Karan'ın aksine daha ılımlıydı.
Ne yapıcaktım şimdi? Yalanımı devam mı ettirecektim?
Bir kere söz ağzımdan çıkmıştı, şimdi sadece devam ettirmeliydim. Bakalım sonumuz ne oluyor.
Kafamı eğerek yalanımı döktüm."Geçen haftanın sabahı ani bi kararla tatil yapmak istedik, sosyal medyada gezinirken sizin otel karşımıza çıktı. Daha sonraysa buraya gitme kararı aldık. Buraya yerleştiğimiz günün sabahıda aldığım bir miktar uyuşturuyu saklamak için kardeşim ve kendi odamı kullandım."
Yapmadığım bir şey için yüzüm utançla kızarıyordu.
Kafamı eğdiğim için tepkilerini göremiyordum, ama yüzlerindeki siniri fark ede biliyordum.
"Başını kaldır!" Karan'ın tıslar gibi konuşmasıyla hafif başımı kaldırdım. Tahmin ettiğim gibi ikiside bu durumdan hoşnut olmuşa benzemiyordular. Sinan'ın bile az önceki ılımlı tavrı yok olmuştu.
Ben bu odadan nasıl sağ çıkacaktım?
"Bu otele uyuşturu sokmak basit mi sanıyorsun lan sen?" sert tavrıyla yerime sindim. Normal bir zamanda benimle böyle konuşmasına izin veremezdim ama şuan olduğum durumda sesim çıkmıyordum. Boşuna günahlandırılıyordum.
Karan sakinleşmek adına uzaklaşarak camdan dışarıya baktı. Elini yumruk yapmış sıkıyordu. Sinan tam karşımda durarak konuştu.
"Gerçekten böyle bir şey yaptın mı?" son bir kez sorma ihtiyacı hissetmişti sanki. Ben bile neden bu durumda olduğumu sorguluyordum.
Bir tarafım gerçekleri söyle bitsin derken, diğer yanımsa zaten ne dersen de sana inanmayacaklar diye haykırıyordu.
Karan ani haraketle kolumdan tutarak ayağa kaldırdı. Dengemi sağlamakta güçlük çekerken o kollarıma bakıyordu.
Kaşlarımı çatarak yaptığına bi anlam veremedim.
"Nerde lan Nerde? Sen bu uyuşturuyu koluna enjekte etmedin mi amına koyayım?"
Şimdi neyi aradığını anlamış oldum.
Kolumu zar zor ondan kurtararak kızaran elime baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya mısın sen?
General FictionAden: İkinci ve en önemlisi Aden: Mafya mısın ulan sen? Aden: Siyah siyah giyinmeler, lüks araçlar falan Aden: Tamam her bunlara sahip olan mafya değil ama Aden: Bence sen net mafyasın