1.3

11.6K 588 199
                                        

SELAMLAR

Uykudan yeni uyandım bir çırpıda yazdım. Umarım yazım hatası falan yoktur, varsa da kusura bakmayın aşklarım.

Hikayemiz 3k izlenmeye ulaşmış bu arada, çok sevindimm

4k olma dileği ile iyi okumalar.



~


Güneşin doğan ışıklarını yüzümde net bir şekilde hissediyordum. Ama ondan önce vücumda net hissetdiğim şey ,boynumda ki ağrıydı. 

Bu ağrı acıyla inlememe sebep olunca yattığım yerden yavaş yavaş doğruldum. O an boynumda ki ağrının sebebi belli olmuştu,koltukta uyumam. Gerçekten şuan kendime lanetler okuyordum.

Sızlanmalar eşliğinde yerimden kalktım. Elimi boynuma sararak banyoya geldim. Kafamı yana bile yatıramıyordum. Buna rağmen bir şekilde yüzümü yıkarayarak, dişlerimi fırçaladım. 

Elim boynumda ilerleyerek yeniden koltuğa geçtim. Şuan bu acıdan daha önemli işlerim vardı. Onun için elime telefonumu alarak saate baktım. 

Sabah saat 9du. Öncelikle yapmam gerekenlerden biri, biricik kardeşim (!) hakkında son bilgileri öğrenmek. Her ne kadar onun hakkında bir şeyler öğrenmek son istediğim şey bile olmazken babamı vereceğim bilgiler için mecbur öğrenmeliydim. 

Bunun için Karan'ı aramalıydım ama, dün ki konuşmalarımızdan sonra onu aramak istemedim, bunun için Sinan'ı instagramdan aradım. Keşke numaraları olsaydı, şuan açıp açmayacağı bile meçhuldu.

Düşüncelerimi bölen Sinan'ın enerjik sesiydi. "Oo günaydınlar efendim."

"Sizede günaydın. Umarım rahatsız etmiyorumdur?"

"Ne rahatsızı yenge. Ama Allah'ını seversen siz deme."

Bu tepkisine gülerken, her ne kadar görmesede kafamı tamam anlamında salladım. Uzatmadan konuya girdim.

"Ben sana şey için aramıştım, Nil için." dudaklarımdan zorla dökülen kelimeler benim için birer acıydı.

Başta konuşmayacağını sansamda sesini duydum.

"Bende onun için seni arayacaktım zaten, eğer iznin olursa oraya gelip konuşalım."

"Çok iyi olur aslında. Ben konum atayım gel."

Konuşmamızdan sonra bana numarasını vermiş, konumu atmıştım. Şuan onu bu şekilde karşılamayacağıma göre oturduğum yerden kalktım. Uyuşmuş boynum yavaş yavaş kendine geliyordu. Üst kata çıkarak odama girdim.

Duş almak için zamanım yoktu, onun için bi çırpıda dolaptan çıkardıklarımı giyindim. Altıma bol gri eşofman, üzerine ise beyaz crop. Evin içerisi sıcak olduğundan kalın bir şeyler bunaltıyordu insanı.

Üzerimi giyindikten sonra alt kata geldim. Ev kirli değildi, bunun için sadece yere attığım kiyafetlerimi topladım.

Kendime yaptığım bir çeşit kahveyle Sinan'ı beklemeye başladım.

Aradan 20 dakika geçmişti. Tam onu arayacakken, kapı zilinin sesini duydum. Bir hışımda kapıya gelerek kapıyı açtım.

Sinan elinde poşet, güler yüz ifadesiyle göründü. Bende aynı şekilde hafif tebessümle konuştum. "Hoş geldin."

Mafya mısın sen?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin