1.1

10.5K 600 156
                                    

SELAMLAR

Nasılsınız?

Umarım bölüm içinize siner, iyi okumalar :)

Yıldızı parlatmayı unutma ama o önemlii



~


Polis sirenleri otelin her bir köşesini kapladı, artık özgürlüğün son demlerindeyken yine tek düşündüğüm kardeşimdi. Bir insan kardeşine, kardeş demekten utanır mı? Ben utanıyordum. Resmen kanımdan, canımdan olan birine karşı nefret hissi duyuyordum.

Hala olayın gerçekliğini kavrayamıyor, sürekli acaba ne yanlışı yapmıştım ki, o da bana böyle bir şey yaptı, diye düşünüyordum.

Fakat hangi yanlış böyle bir şeye sebep olur?

Düşünceler yine bir gölge misali beni takip ediyordu. Titremeler vücudumdan çıkmış, yerine yorgunluk gelmişti. Doğru düzgün uyuyamadığım için akıp giden gözlerim vardı birde.

Bir günde bu kadar kötü şeyin beni bulması tesadüf müydü, yoksa kaderin bana karşı oynadığı bir oyun?

Gözlerimde kuruyan yaşlara aldırmadan odadan çıktım. Ben çıkmasaydım, yine o gür sesiyle çık diye bağırıcaktı. Zaten ne zaman onu görsem bana bağırmadan duramıyordu. Ve bu öyle bir zamana geliyordu ki, ağzımı açıp tek kelime bile edemiyordum. Onun için biri bana emir vermeden direkt çıktım ve asansörün açılan kapılarından içeri girdim.

Dönüp Karan'a bakma zahmetine bile girmedim, çünki ben ilk defa birini içten tanımadan nefret etmiştim. Eğer son bi kez dinleseydi beni, her şey daha farklı olurdu belkide.

Bütün şüphelerin sebebi onlarken benim suçlanmam çok saçma değil miydi? Ben evimde rahatlıkla uyurken, onlar barlarda eğlenmiş, hatta uyuşturucu kullanmıştılar, ama yine bütün suçlu ben oluyordum.

Karan'da benimle birlikte girmişti. Ona bakmadan sessizce göz yaşlarımın akmasını seyretdim. Dur diyemiyordum, zaten onları durdurmanın bi faydası olmayacaktı.

Gözlerinin hedefi bendim, biliyordum fakat dönüp bakmıyordum.

Hızla çıktım ve önden gelen polislere doğru yürüdüm. Onlarda zaten ellerinde bir kelepçe bana doğru gelmiştiler. Ellerimi uzatarak o kelepçenin beni sarmasını bekledim fakat onun yerine bir el kaplamıştı. Başımı kaldırarak baktığımda, Karan tek eliyle iki elimi sarmış polislerin kelepçe takmasına izin vermemişti.

Bu neydi şimdi?

Ona doğru bakarak kaşlarımı çattım fakat o direkt olarak polislere bakarak konuştu. "Suçlu bu kadın değil, az önce otelden çıkan iki kadın."

Bu dahada şaşırmama sebep olurken polisler hızla arabalarına binerek uzaklaştılar. Karan belimden tutarak beni kendi arabasına doğru yönlendirdi.

Onun elinden kurtularak sinirle konuştum.

"Bu neydi şimdi? Hani herşeyin suçlusu bendim? Ne değişti bir dakikada?"

O benim aksime sakin sesiyle konuştu. "En başından beri suçlunun sen olmadığını biliyordum."

Konuşmama izin bile vermeden arabanın ön kapısını açtı. Arabaya binmeden yine aynı sinir ve şaşkınlığın olduğu gözlerle ona baktım.

Az önce odada söyledikleri neydi peki? Hangi amaçla öyle konuşmuştu?

Arabanın kapısını geri kapatarak oradan uzaklaştım fakat iki adım sonra bileğimden tutarak kendisine doğru çevirdi. Sorguluyan bakışlarım onun kehribarlarıyla buluştu.

Mafya mısın sen?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin