kollarımda ölmeden, 16

202 42 33
                                    

Seokjin: Güzelim eve geçtin mi?

Taehyung: Evet geldim.

Evin çok güzelmiş.

Seokjin: Teşekkür ederim. Beğenmene çok sevindim.

Ben gelene kadar sıkılmazsın değil mi?

Taehyung: Hayır sıkılmam. Şey mutfağını biraz karıştırdım.

Sana çok beğeneceğin bir şey yapıyorum.

Seokjin: Bebeğim kendini yormasaydın.

Biliyorsun öyle her şeyi yiyemiyorum.

Taehyung: Ama daha ne yaptığımı bile bilmiyorsun ki. :(

Seokjin: Ne yaptın söyle bakalım.

O güzel ellerinden ne yiyeceğim?

Taehyung:

İçinde et yok birkaçı peynirli, birkaçını sebzeli yapıyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İçinde et yok birkaçı peynirli, birkaçını sebzeli yapıyorum.

Böyle küçük gözüktüklerine bakma. Hem telefonu sabitledim diye öyle duruyor hem de pişince kabaracak.

Seokjin: Sen melek misin ya?

Birde yiyemeyeceğimi düşünerek yapmışsın... Kalpli olarak yapman da gözümden kaçmadı minik surat. :)

Hemen eve gelmek istiyorum.

Taehyung: Sevgiyle yaptım o yüzden. :)

Geldiğinde yemekler ve ben hazır olacağız.

Emrinize Başkomiserim.

Seokjin: Verdiğim her emire uyacak mısın minik surat? :)

Taehyung: Vakti geldiğinde evet. :)

Seokjin: Peki ben de vakti geldiğinde verilen emirlere uyarsam, ne hissedersin?

Taehyung: Nasıl yani?

Seokjin: Senden gelen diyorum, emirlere uyarsam, yani zorunda kalırsam?

Taehyung: Ne dediğini gram anlamıyorum ama sanırım iyi hissetmem.

Öpücük veya sevişmeyi başlatmaktan bahsediyorsan, ben izin verdiysem dünyanın en iyi duygusunu hissederim zaten.

Ama nedense bana bambaşka bir şeyden bahsediyormuşsun gibi geldi.

Seokjin: Sen bir insan olarak benim gözümde çok değerlisin Taehyung.

Taehyung: Bu, seni sadece insan olarak seviyorum demek mi?

Ne oluyor? Az önce veya geçen günler de duyduğun ilgi söndü mü?

Yoksa iş diye kandırıp, başka birinin yanından geliyorsun ve vicdan mı yaptın anlamadım?

Ya da sana yemek yapmam ve seni evde bekliyor olmam sana fazla mı geldi? Korktun mu?

Seokjin: Bebeğim bir saniye vov cidden.

Vay canına hayal gücün müthiş ve biraz korkutucu...

Minik surat bana duyduğun bu güven, beni cidden durmam gerektiğine inandırıyor artık.

Neyse yine de sen gibi fevri olmayacağım ve eve gelince konuşacağız.

Ve asla, bu hayatta asla yapmayacağım bir şey varsa, ki bu konu kesin ve net konuşacağım tek konudur. Kimseyi aldatmam. Aldatmadım da. Henüz otuz yıllık yaşamımda böylesine aşağılık biri olmadım.

Taehyung: Öyle bir konuşuyorsun ki, onları düşünmem çok normal. İnsanlara güven sorunu yaşıyorum ve hala çok hızlı gittiğimiz sorusu aklımda bir yerlerde.

Özür dilerim...

Seokjin: Hayır özür dileme. Bu hislerine güven ve bana da tam anlamıyla güvenme.

Belli ki aksi olmayacak zaten.

Taehyung: Kırdım mı seni?

Seokjin: Hayır ama ben orda sevişmek için adım atarsan, ben on adım atacağım demekti. Gayette imalı bir soruydu ki zaten anlamışsın.

Sonrasında demek istediğim de şuydu. Sadece bedenin veya kalbin değil. Seni insan olarak çok seviyorum. Baksana yemek yiyemediğimi düşünüp, bana ev pizzası yapmışsın. Bahsettiğim buydu.

Ama belli ki öyle güvensizsin ki bana karşı, bunu yıkmak baya zaman alacak.

Taehyung: Ne zaman geleceksin?

Eve gelince konuşalım çünkü yazarken kendimi asla ifade edemiyorum.

Beynimde dönen tonlarca cümle oluyor ve hepsini söyleyip, eksiksiz olmasını istiyorum.

Bu da bizi yıpratıyor.

Seokjin: Bir saat sonra işim bitecek. Bir iki saat sonra gelirim.

Gelince konuşuruz.

Takılmana bak sen.

Taehyung: Seokjin ben, üzgünüm.

Özür dilerim.

-iletildi.- 21.30

Ölü ozanlar, şiir yazarlar ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin