Bu fice yeni bölüm atmayalı çok uzun zaman olmuş be hade gidek bölüme.
____________________________________________
Taehyung tekrardan şok olmuş bir şekilde yoongi hyunguma bakarken ortamdaki sessizliği yoongi hyungumun çalan telefonu oldu.
Telefonunu cebinden çıkarıp aramayı cevapladı yoongi hyung.
"Efendim yunjin teyze...ağlama yunjin teyze yanımda jungkook bişeyi yok gerçekten telefonu vereyim bekle."
"Al annen jungkook."
Yoongi hyung'un elinden telefonu alıp kulağıma götürdüm.
"Alo annee..."
"Oğlummm."
Annemin sesini duyar duymaz dudaklarımı büzmüâ ve ağlamaya başlamıştım tabi yoongi hyung hariç jiminle taehyung bana şaşkın gözlerle bakıyorlardı.
"Anneeee çok korktumm hık...her yerde silah patlıyordu çok korkunçtuu hık."
Annemle ikimizde ağlıyorduk telefon başında ama benim ağlamam kısa sürmüştü çünkü annem o zamn gel busanda oku demişti.
Tabi bu ağlamaklı halimden aniden çıkıp yalandan gözyaşlarımı silip ve boğazımı temizleyip anneme cevap vermiştim.
"Haa yok ya ben busana gelmicem zaten bilet falanda yattı bide üniversitem 1 hafta sonra başlıyor ondan kalsın yaa gelmiyim ben en iyisi annecimm...hadi bayss bende bende seni çok seviyorum mmuahh."
Demiş telefonu kapamış ve yoongi hyunga vermiştim. Birden taehyung ellerini birbirine çarparak alkışlamaya başlayınca istemsiz irkilmiştim.
"Bravo jungkook bravo."
"Ne? Ne diyon ya."
"Bize nasıl oscarlıl performans sergilemeyi öğrettiğin için bravo diyorum."
"Ayh hiç gerek yoktu ayoll yine de teşekkür ederim."
Dedim saçlarımı elimle yana doğru iteklerken ve derin bir nefes aldım sonra konuşmak için önce yalandan boğazımı temizledim ve söze girdim.
"Ee yoongi hyung biz eve mi gitsek artık."
Yoongi hyung dediğime sadece başını sallamış ve ayağa kalkmıştı ardından jiminde ayağa kalkmıştı taehyung'un ise hala arkamdan baktığını hissedebiliyordum.
Arkamı dönerek taehyung'la bakışlarımızı birleştirmiştim taehyung yüzüme ifadesiz bir şekilde bakıyordu gerçi bende ondan farksız sayılmazdım sadece gözlerimizin içine bakıyorduk ve ikimizde konuşmuyorduk.
Taehyungla aramdaki bu sessi bakışmayı yoongi hyungun öksürmesi bozmuştu ve ardından söze girmişti.
"Ben seni kapıda bekliyorum kook."
Yoongi hyunga doğru dönerek sadece kafa sallamakla yetindim ve tekrardan taehyunga döndüm. Yoongi hyung ve jimin salondan tamamen çıktıklarına emin olduktan sonra taehyungun gözlerinin içine bakarak söze girdim.
"Teşekkür ederim."
Koltukta bacaklarını açmış yayılan ve bir eli dudaklarında diğer eli pantolon üstünden kasıklarına yakın yerde duran taehyungun gözlerinin içine bakmaya devam ediyordum.
"Neden teşekkür ediyorsun."
"Beni o çatışmanın içinden kurtardığın için sen karşıma çıkmasaydın vurulma ve ölme ihtimalim yüksekti o yüzden tekrardan teşekkür ederim."
"Teşekküre gerek yok jungkook."
"Hayatımı kurtardın sonuçta eğer hala teşekküre gerek yok diye ısrar ediceksen seni en azından bir kahve içmeye götürebilirim. Hm?"
"Kahve sevmem ben jungkook."
Dedi tok bir sesle.
"O zaman yemek ısmarlasam olur mu?"
"Düşünürüm."
DÜŞÜNÜRÜM MÜ!? Kaşlarımı çatmış bir şekilde yüzüne bakıyordum şuan ben jeon jungkook olarak ilk defa sana yemek ısmarlama gibi bir teklifte bulunuyordum ve bu EMBESIL EGO YIĞINI ŞEREFSİZ gelmiş bana düşünürum diyodu.
"Ne diye öyle suratıma bakıyosun jungkook."
"Yanlız ben jeon jungkook ilk kez sana yemek ısmarlama gibi bir teklifte bulundum ve sen bana düşünürüm diyorsun. Nasıl bakmami bekliyorsun?"
Gözleri şaşkınlıkla irileşmişti kasıklarına yakın olan elini pantolonunun üstünde oynattığında gözlerim otomatikmen eline kaydı ama bu saniyelik sürdü gözlerimi tekrar o kahvrengi irislerle buluşturdum.
"Ciddi misin sen jungkook?"
Demişti şaşkınlık içerisinde benimde yüzümde ufak bir sırıtma oluşmuştu bu tepkisine ben beleşçiydim olm bu teklifimi yemede yanında yat yani hıh.
"Evet taehyung ciddiyimm düşünürsen sen kaybedersin."
Diyip omuzlarımı silkmiştim.
"Şimdi cevap alamazsam bir daha teklif etmem taehyung."
"Off...müsait olduğum zaman sana haber vericem bilirsin ki benim işlerim var senin gibi boş zamanım yok."
"Tamam o zaman telefon numaramı jiminden alırsın onda var...müsait olduğun zaman ise ararsın."
"Tamam jungkook."
"Görüşmek üzere taehyung."
Demiş ona arkamı dönerek salondan çıkmış ve çıkış kapısına doğru ilerlemeye başlamıştım kapının önünde jiminle yoongi hyung konuşup gülüşüyorlardı benim geldiğimi fark ettiklerinde de birbirlerine sarılmışlardı eh bende yanlarından geçerek ayakkabılarımı giyinmiştim.
"Hazır mısın kook?"
"Evet hyung."
"Hadi çıkalım o zaman."
"Görüşürüz jiminnn."
Demiş jimine el sallamıştım jiminde bana karşılık olarak el sallamıştı biz yoongi hyungla arabaya binene kadar kapıda beklemiş arabaya binincede kapıyı kapatıp içeri girmişti.
"Ee ne konuştun taehyungla dökül bakalım."
"Hiç teşekkür ettim beni kurtardığı için bide...bide yemek ısmarlıcam o kadar."
Yoongi hyung bu dediğime koca bir kahkaha patlatmıştı.
"Hahahahaha güldürme beni kook sen ve yemek ısmarlamak ayhh hiç gülesim yoktu yaa."
"Ciddiyim hyung gerçekten yemek ısmarlicam."
"Oha lan senin bu hallerinide mi görücektim lann inşallah kıyamet kopmaz amk."
"Kopmaz hyung kopmaz."
Demiş hafif kıkırdamıştım.
**
Kısa bir süreden sonra eve varmıştık ben odama gidip dusa girmiştim yoongi hyungta mutfakta bize yiyecek birşeyler hazırlamaya gitmişti.
Dıştan çıktıktan sonra bel havlumu gelişi güzel belime bağlamıştım ardından odama geçmiştim.
Dolabımın önüne geçmeden önce de telefonumu şarja takmıştım telefonum şarj olurken dolabımın önünde soluğu almıştım.
Dolaptan bir tane boxer ve bir tanede eşofman çıkarıp giyinmiştim normalde de banyodan çıktıktan sonra üstüme t-shirt giyinmezdim.
Odadab çıktıktan sonra mutfağa ilerlemiştim ilerledikçe de güzel kokular geliyordu burnuma.
____________________________________________
Ufff bölüm hiç içime sinmedi sevdiyseniz yazın lütfen.