MANOLYA

0.1

Hello! Hepinizi Çok çok öpüyorum ilk defa bir 'Asker' kurgusu yazıyorum. Bir hatam veya kusurum varsa Affola...

Bölüm şarkısı; Sezen Aksu-Sende Benim Hatalarımdan Birisin

&&&

"Bana bak cimcime! abini görüp beni unutursan külahları değişiriz ona göre!"

"Aşk olsun Yaşar, Hiç öyle yapar mı benim güzel kızım?"

"Hakikaten aşk olsun baba, ne zaman unuttum ben seni?"

"Ben onu bunu anlamam kıskanç bir babayım ben"

Salonda hep beraber abim ile görüntülü konuşuyorduk. Babam tayinimin Hakkari'ye çıkmasını duyunca üzülse' de abimin yanında güvende olduğum için bu duruma pek sesini çıkaramıyordu.

"Eee... Yaşar Bey biricik kızın olmadan koca İstanbul dar gelir sana şimdi"

" Hadi lan oradan eşek sıpası! hele bir üz benim Zehra'mı öğrenirsin Hakkari'de köşe kapmaca oynamayı!"

"Oğlum takma sen babanı, gelinimle torunum nasıllar?"

"Hülya Yavuz'u uyutmaya gitti daha sonra ararlar anne  seni"

"Sohbetinize doyum olmuyor Çağlayan ailesi ben güzellik uykumu almaya gidiyorum bu ecüş bücüş ne olduğu belirlenemeyen varlığa şimdiden katlanmak istemiyorum"

"Bana bak Zehra! doğru konuş benimle yarın babamda olmayacak yanında kim kurtaracak seni elimden!"

"Ali! oraya gelirsem ayağımın altına alırım seni"

ben ağabeyime dil çıkarıp  hızla odama doğru adımladım. Öğretmen olmak bu hayatta en çok istediğim şeylerden biriydi, küçük çocuklara ders anlatmak, dertlerini dinlemek... neyse ki ailem her zaman yanımda olmuştu ve sonunda atanmıştım! bavulumu hazırlayıp, bakımımı yaptım daha sonra uyumak için yatağıma girdim ama uyumak ne mümkün! 

 ERTESİ GÜN AKŞAM SAAT 17.40

"Kendine dikkat et orada güzel kızım uyurken üstünü sıkı sıkı ört gece açıyorsun üstünü yemek konu 'sunada gelince öğünlerini atlamadan-"

"Annecim tamam hepsini anladım, dünde uyardın söz yapacağım bak!"

annemi öpüp sarıldıktan sonra sıra babama gelmişti onunda yanağından sulu bir şekilde öptükten sonra sıkıca sarıldım, babamda aynı şekilde bana sarıldı bir süre sarıldıktan sonra benden ayrılıp konuşmaya  başladı 

"Zehra'm güzel kızım dikkat et kendine orada benim bir tane kızım var onu' da kurda kuşa yem etmem, ettirtmem! o Ali sıpasına'da söyle ayağını denk alsın seni üzer veya kırarsa bir telefonuna bakar canımın içi"

"Merak etme sen Yaşar Generalim! ben oraya Abime kök söktürmeye gidiyorum öğretmenlik işin şakası"

  babamla gülüp tekrar sarılırken annem yüzünde şaşkınlıkla bize bakarak konuşmaya başladı 

" Oğluma üzülüyorum vallahi...çocuğum yağmurdan kaçtı doluya tutuldu"

Annemin bu dediğine kahkaha atıp uçağa dolu gözlerle adımladım arkama son kez dönüp bakarken babam gözlerimi fark etmiş olacak ki bana karşı kükremeye başladı 

"Sen Generalin Kızısın Zehra Çağlayan! Ben seni bugünlere ağlayasın diye değil, Vatana millete hayırlı bir evlat olasın diye yetiştirdim!"

babama asker selamı verip uçağın merdivenlerine doğru ilerledim. Uçak pistten kalkmak üzereyken çok şeyi gözden geçirdim, ben bu mesleği yapmaya hazır mıydım? ailem ile bir arada olamayacağıma, sık sık görüşemeyeceğime hazır mıydım gerçekten?...bu gibi düşünceler beynimi kemirirken üşüdüğüm hissine kapılıp ceketime daha çok sarıldım. Artık bir yola girmiştim, devamını getirmek ise bana farz olmuştu, şimdilik bu düşüncelerimi bir kenara atıp uyumak en iyisiydi.

AKŞAM SAAT 20.20

Sonunda uçaktan inmiştim ceketimin cebinden telefonumu çıkarıp abimi aradım. Bir süre çaldıktan sonra nihayet açmıştı.

"Efendim güzelim?"

"Abicim ben uçaktan indim."

"Beş dakikaya orada oluruz, biz gelene kadar kaybolayım deme sakın"

abimin her ne kadar görmeyeceğini bilsem' de göz devirdim. Yaptığım hareketi hissetmiş olacak ki telefonu suratıma kapamıştı. Bavulumu almış ve abimi beklemeye koyuldum kulağıma dolan şarkı sözleriyle bakışlarımı o yöne doğru çevirdim. Bir adam elinde sigara ile "Sezen aksu-Sende Benim Hatalarımdan Birisin" dinliyordu.

"İstemem seni; ne sevgini, ne kendini İstemem ben bu hayatın sözüm ona pembe rengini" ne güzel dile getirmişti Sezen Aksu... Eskiden bu şarkıdan nefret ederdim, yarım kalmış aşkları, geride bırakılanları çağrıştırırdı bana, oysa ki ben onunla hep  beraber olacağımızı zannederdim. Belki de o yüzden inanmazdım yarım kalan aşklara... Aklımın ucundan geçmezdi benimde geride kalanlardan biri olacağım. O adamla beraber bende dinledim, dinledikçe eski hatıralar gözümün önünden geçiyordu. Ondan geriye  buruk bir tebessüm kalmıştı.

"Ooo... İstanbul güzeli gelir miydin sen Hakkari'ye"

"Hiç gelmem mi abilerin bir tanesi" Yalan bir... Tayinim buraya çıkmasaydı yine gelmezdim.

"Hadi daha fazla seni üşütmeden eve gidelim. Hülya senin için neler hazırladı bir bilsen"

"Uff... Kimin yengesi işte bee" abim bu lafıma gülerken bavulumu bagaja koyup arabayı çalıştırdı. Ortamda sessizlik hakimken abim radyoyu açtı çalan şarkı havalimanında ki şarkı ile aynıydı. Yine aynı yer, yine aynı anılar... hızla şarkıyı değiştirip abime sinirli bakışlar atıp, laf yetiştirmeye koyuldum.

"Buraya geldim diye birde efkara mı bağlayacaksın Ali Çağlayan! " abim burnundan gülüp kafasını olumlu anlamda salladı.

"Hem' de ne efkar, gözyaşlarımı görmüyor musun Zehra?"

abim ağlamış numarası yaparken onu onaylamaz bir bakış atıp dışarıyı izlemeye koyuldum. Kulaklarımda sadece çalan şarkının sesine ayak uydurmaya çalıştım.

...

"Hoş geldiniz Zehra hanım, özlettiniz kendinizi"

"Ayy! hiç sevmediğim yengem, hoş buldum "

bunu dememle abimin kafama yapıştırması bir olmuştu.

"Tamam çok az sevdiğim yengem"

yengem bu dediklerime gülüp bana sarıldı, sarılışına karşılık verip,

"Benim biricik Onur'um nerde?"

"Buradayım Hala!"

 Onur, son harfi uzatıp bana doğru koşunca yengemden ayrılıp Onur'u kucağıma alıp bende ona sarıldım. Bir müddet sonra onu yere indirip ceketimi çıkarmaya başladım. Onur parmağımdan tutup salona doğru çekiştirmeye başladı.

"Hala, bak Ayaz abimle kule yapıyoruz sende bizimle yapsana"

Salon'a girdikten sonra gözlerim ilk ona çarptı...

Yerde oturup Jenga tahtaları ile kule yapmaya çalışan adama...

 Onun gözleri, ilk önce elimi sıkı sıkı tutan Onur'a daha sonra benim gözlerimin içine bakmaya başladı, yüzünde ki sırıtışı kaybolmaya başladı. Beynimde bugün Havalimanında çalan Sezen Aksu'nun şarkısı çalmaya başladı.

"Sen de benim hatalarımdan birisin 

Sen en büyük günahların bedelisin 

Senin için harcanan zamana yazık 

Sen en güzel duyguların katilisin"

&&&