3. BEBEK

521 12 4
                                    

Meyra kardeşimdi ama ikimizde birbirimizi böyle göremeyeceğimiz için Emre'de ben de susma kararı almıştık. Meyra'yıysa o olaydan sonra hiç görmemiştim. Emre kovduktan sonra eve bile bir kere dahi gelmemişti.

Meyra'nın bana alıp teşekkür bile edemediğim kapatıcıyı yüzüme iyice yara gözükmeyene kadar sürdükten sonra şalımı boynuma doladım. Hava soğuktu. Üzerime giyindiğim siyah pantolon ve siyah badinin üzerine siyah bir kot ceketi giyindim. Cebime maskemi koyup kafama siyah bir şapka taktım.

Aşağı kapının önüne indim. "Hazır mısın seni ben bırakıcam." dedi Emre yanıma gelip. "Evet gidebiliriz." dedim.

Arabaya bindikten sonra Emre "çok zor olmaz emin olabilirsin. O ev çok büyük. Köpek bile girip ses yapsa farkedilmez." dediğinde biraz olsun heyecanım dinmişti ama yerini stres geri almıştı.

"Eğer yakalanırsam kaçabilir miyim sence. Bu kadar adrenalin kaldırabilir miyim emin değilim."

"Savcılık için hazırlanmaya başladığında böyle şeyleri normal karşılayacaksın. Alış işte fena mı?"

"Savcı olmak istemiyorum ki ?"

"Neden ?"

"Ben silah tutamam. Ya da olay yerlerine felan gidemem çok stresli. Kalp krizinden gitmek istemiyorum erken yaşta."

Gülünce bende güldüm. "Geldik. Burdan sonrası senin. Ben kapıdaki korumaları hallederim."

"Tamam. Gidelim bakalım."

"Dikkat et. Vedat öyle kolay oltaya gelmez."

"Tamam. Merak etme."

"Aşağı yolda bekliyor olucam. Acele etme. Sakin ol."

"Tamam konuştukça stres oluyorum git artık."

"Tamam kaçtım o zaman."

Emre gittikten sonra şapkamı düzeltim maskemi taktım. Arka cebimdeki elektroşok cihazını alıp ön cebime koydum kolay ulaşabilmek için. Eve doğru yürümeye başladım. Kulağımdaki dinleme cihazından Emre "adamlar tamam." deyince ne ara demek istedim ama ses yapmamam gerektiği için sadece sırıtabildim.

"Kamera açısı net Eylem. Eve çabuk girmen gerek. Adamların fark etmesi en fazla yarım saat sürer. Salaklar çünkü."

Biraz daha hızlandım. Evin kapısının önünde durdum. Kapıyı yavaşça açtım. Adamlar bile ortada değildi. Emre napmıştı bunlara ?

"Adamları aramanın sırası değil. Koşuya çıktılar. Dron takip ediyolar. Devam et."

Bunlar nasıl korumaydılar. Dron peşine mi koşuyolardı gerçekten. İçeri girip arkamdan kapıyı kapattım. Arka tarafa gidip terastaki sandalyelerden birini aldım. Tam kısa ve geniş çatının altına koyup tırmandıktan sonra tüm gücümle kendimi yukarı çektim. En son çoçukken böyle ağaçlara tırmanıyordum.

Plandaki gibi sağa Kerim'in odasına yöneldim. Bir üste daha çıkmam gerekiyordu. Aşağı eğilip ucu olta gibi olan ipi uzattım sandalyenin sırtına. Sandalyeyi çekerek yukarı çıkardıktan sonra alıp gene çıkabileceğim uygun bir yere koydum.

İstediğim kata ulaşmıştım. Sıra Vedat'ın yatak odasının balkonundan girip Kerim'in odasına geçmekteydi. Aşağıları kolaçan edip balkonun önünde durdum. Demirlerin üzerinden sessizce geçip gidip kapıyı açtım.

"Evde planladığımız gibi sadece çalışanlar var ve hepsi mutfakta yemek pişirmekle meşgul. İçeri giebilirsin. Dron koridoru izliyor diğer taraftan."

İçeri girdim. Balkon kapısını arkadan kapattım. Sessiz adımlarla odadan çıkıp yan odaya Kerim'in odasına girdim.

"Eve geliyorlar. Sadece 10 dakikan var Eylem. Acele et."

BEN (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin