27. İLK DAVA, İLK MÜVEKKİL

59 3 0
                                    

İtalya sokaklarında elime kuruvasanımı almış dolaşırken tek düşündüğüm gelecekti. Ne bir kayıpken bulduğum aile üyelerimdi ne de sevmiş olduğum iki adamdı. Kendime bir iş bulabilmiş çalışmaya başlamıştım bir kaç gün önce. Şimdiyse iş yerime gelmiş masama yerleşiyordum çalışmak için. Henüz maalesef kendime ait bir odam yoktu fakat 3 kişilik bir odada masam vardı en azından.

Eski hayatımdan daha doğrusu Lem Holding'den tanıyanlar olunca durumu kurtarmak genelde zor oluyordu ama idare ediyordum bir şekilde. Önümdeki bilgisiyarı açıp e-postama girdim. Yeni müşteriler bekliyordu sırada. İlkine tıkladım.

"Esra Altan boşanma davası." Türk tarafta çalışıyordum bu yüzden kendi ülkemden biriyle çalışmak daha kolay olacak diye düşünüyordum.

"Gene mi o kadın ?" Karşı masamda oturan Sezen'in dediği şeyle ona baktım. Uzmanlığını boşanmalara yapmak için o işleri alan biriydi sadece. Pek sevdiğim bir insan denemezdi. Kokoşun tekiydi daha doğrusu.

"Niye öyle dedin ?" diye sordum merakla. "O kadın yalancının teki."

"Her müvekkil yalan söyler."

"Kendi müvekillerin adına konuş tatlım. O kadın tamamen yalancı ayrıca. Eski müvekillim. Kocasının onu aldattığını söylüyor ama bir kanıt bile sunamıyor. 2 kere kaybetti."

"İki davaya da sen mi baktın ?"

"Hayır uzman bir avukat var bu işte. Patron ona verdi ama o bile kaybetti çünkü kadın buraya sadece roman uydurmaya geliyor. İki çocuğu var birde yazık valla !"

Sezenden bakışlarımı alıp hemen bilgisiyara çevirdim ve cevap olarak "davayı aldım." diyerek düzgün bir cümle yolladım. Bir kaç dakika sonra onada gitmiş olacak ki Sezen "delisin sen !" deyince sırıtıp "öyleydim bir ara hala geçmediyse..." diye söylendim dosyayı incelerken.

"Efendim ?"

"Yok birşey."

Esra Altan, 34 yaşında kadındı ve eşinin onu aldattığı yazıyordu. Ve boşanmama sebebi tabii ki de kocasının parabasan olmasıydı. Fabrikası vardı kocasının ve büyük ihtimal bu işin içinde kesin birşeyler vardı.

Telefonumu elime alıp yazan numarayı girdim ve odadan çıkıp terasa çıktım koştururcasına büyük bir heyecanla. Telefona girdiğim Esra Hanım'ın numarasını arayıp kulağıma götürdüm.

"Alo ?"

"Alo Esra Hanım merhaba ben Eylem Gümüş. Ridar Hukuk Şirketinden arıyorum. Davanıza ben bakacağım görüşebilir miyiz acaba müsaitseniz ?"

"Param kalmadı artık beni boşayamıyorsunuz zaten. Aramayın yeter !"

"Hayır size söz veriyorum. Sizi boşayacağım Esra Hanım."

"Bu sefer sözse...Oğlumu kreşe bırakacağım."

"Söz sorun değil. Size bir adres göndereceğim oraya gelirseniz sevinirim."

"Peki."

"Teşekkürler iyi günler."

İlk davamdı. İlk müvekkilimdi yasal olarak. Kimsenin beceremediği işi becereceğime söz vermiştim. Ve sözümü tutucaktım.

...

Gözlerim sadece kapıdaydı. Esra Hanım'ın sadece yüzünü tanıyordum dosyadan gördüğüm kadarıyla. Normal bir kadındı. Absürt bir tipi ya da estetikli bir kadın değildi.

Kapıdan giren kadınla yüzüne baktığımda Esra Hanım'ın olduğunu farkettim. Ayağa kalkıp el ederek "Esra Hanım !" diye seslendim hafifçe. Beni görüp bana doğru gelirken yaklaşır yaklaşmaz elimi uzatıp "Eylem Gümüş." dedim.

BEN (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin