15. YENİ BİRİ: RAFAEL

68 8 0
                                    

MEYRA'DAN

Burda sadece deliydim. Herkes bana deli muamelesi yaparken nasıl deli gibi davranmayabilirdim ki... Delilik bir kenara katil sanıyorlardı beni. Belki de öyleydim. Kendi bebeğimi bile koruyamamıştım o adamdan. Karan'dan... Abla'mı da koruyamamıştım eski kocamdan. Tam şerefsizdi. Şerefsiz insandan örnek verin deseler Karan cevabını yapıştırırım.

Bir doktor olarak elimde bir bebeğin ölmesi aklıma geldikçe beni ürkütüyordu. Şoka girmiştim o an. Kalp masajı yapmama rağmen akciğerlerine sıvı dolmuş olabileceği hiç aklıma gelmemişti. O kanlı minicik beden...Ve Eylem'in bağrışları, ıkınmaları...Ona nolmuştu. Bilmiyordum... Ölmüş olabileceğini kabullenemiyordum hala. Abim Turgut zorla beni buraya tıktığından beri kimseyle konuşmamıştım. Eski tecrübelerimden kaçarım korkusuyla bileğimden yatağa bir zincirle bağlıydım. Akıl hastanesinde bir deli değil de köle gibi davranıyorlardı bana.

Ve gene gün aymıştı. Oturmuş minnacık camdan dışarıyı seyrediyordum. Bahçede hemşirelerle dolaşan yaşlı hastalar...Oturan ve sessizce benim gibi etrafı seyreden hastalar...Kim bilir onlar neden buradaydı... Kim bilir onları nasıl delirtmişlerdi burada...

İnsan buraya iyileşmesi için kapatılırdı aklınca ama daha çok deli ediyordu burası insanı. Gelip sohbet ederdim ben olsam. İnsanı yalnızlıktan delirtirdi bunlar. İyi ki psikiyatrist ya da psikolog olmamıştım diye dua ediyordum irademe.

Kapının yavaşça açılmasıyla kafamı o tarafa çevirdim. İçeri bir kadın girdi. Elinde büyük bir kutu vardı. Yatağa bırakıp gelip elimi çözdü. Bileğimi ovaladım hızlıca. Canım yanmıştı haklı olarak.

"Yüzüne makyaj yapman için gönderdiler. Seninle görüşmeye gelicek biri. Acele et. Birazdan senin yanına gelir."

"Ne bu birine mi veriyorsunuz da makyaj yapayım ! Yapmayacağım."

"Yapmazsan ben yaparım. Başla hadi !"

"Yapmayacağım dedim. İstemiyorum anlıyor musunuz !" der demez üzerime çullanınca kadının karnına bir tekme attım. Bağırarak yere düşerken açık kapıya baktım. Bu fırsatı değerlendirsem koca hastaneden çıkabilecek miydim emin değildim. Hücrede tutuluyordum bu yüzden çıkış uzaktı büyük ihtimalle. Dışarıyı bile yarı betondan izliyordum. Vazgeçtim kararlarımdan. Kadın kilosundan kaynaklı zar zor ayağa kalkmaya çalışırken çaresizce yatağın kenarına oturdum.

Gıcırdayan demirlerin sesiyle kadın kalktı. "SENİ LANET KADIN ! BEBEĞİNİ KAYBETMEYİ HAKETMİŞSİN !" deyince bir hışımla yüzüne çevirdim gözlerimi. Bu sefer biri birine çullandığında o kişi ben olmuştum.

"NE DİYORSUN SEN BE!" diyerek saçlarına yapıştım. Kadın iğne getirin diye cırlarken ne ara geldiklerini anlamadığım iki erkek hemşire kollarımdan tutunca kendimi bıraktım. Daha doğrusu bırakmak zorunda kaldım çünkü gene o iğrenç iğneyi boynuma batırmışlardı.

...

Makyaj yapmışlardı yüzüme. Elimden geldiğince tişörtüme silmiştim. Yüzüm ne haldeydi bilmiyordum. Karşımda bir adam vardı. Ben yatağa iki bileğimden bağlanmış bağdaş kurmuş sessizce adamın ne diyeceğini bekliyordum. Sandalyeye oturma tarzı o kadar rahatsız ediciydi ki. Yayılarak oturmuş koca götü sandalyeden taşmışken özellikle bir de diğer yarısı çıksın da düşeyim der gibi oturmuş bacak bacak üstüne atmıştı.

"Ben bu hastanenin uzman psikiyatristiyim. Senin yanına daha önce gelmedim çünkü kafanı toparlaman gerekiyordu. Ama hala toparlayamamışsın anlaşılan. Bu yüzden artık konuşmamız gerekicek sürekli."

"Cehennemin dibine git pislik herif !"

"Sürtük ukala. Sen kendini ne sanıyorsun ! Karanlık odaya mı girmek istiyorsun. Ya da sana elektrik de verebilirim istersen !"

BEN (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin