30. TEKRAR BERABER

70 3 0
                                    

Eylem orda eli kolu bağlı kısıtlanırken burada rahat bir koltukta oturmuş yemek yiyesim dahi gelmiyordu. Abdullah denen adamı bulalı bir kaç saat olmuştu. Eylem çıkmadan oradan karşısına çıkmaya da niyetim yoktu çünkü ölmeden onu Eylem'den özür dilettirecektim.

İtalya'da Pablo'nun evinde kalırken kolumdaki saate baktım sabırsızca beklerken. Azıcık daha sabretmeliydim. Pablo Eylem'in çıkışı için uğraşıyordu dün geceden beri. Mahkeme olmadan halletmek hepimiz için iyi olacaktı bu yüzden süreç uzun sürecek demişti Pablo.

Eylem'in orada ağlarken bana dedikleri aklıma geldikçe çıldırıcak gibi oluyordum. Gidip Çağıl'ı sevdiğim için kendimden nefret ediyordum. Beni seven kadını sevmemek hayatımın en büyük aptallığıydı. Ben başkasını seversem gene beni seveceğini düşünmek daha büyük aptallıktı.

İkimizde birbirimizi yıpratmıştık. Babası haklı olarak bizi boşamıştı ve şimdi gene babalıktan istifa etmişti. Haketmiyordu babalık yapmayı bunu oda Eylem'de biliyordu çünkü.

Telefona düşen aramayla kulağıma götürüp hemen "çıktı mı ?" diye sordum. Pablo "çıktı. Hakim adamın tanıdığı çıktı. Hepsini paketleyip Türkiye'ye gönderdim. Eylem'le de yanına geliyoruz." demesiyle Allah'a onlarca kez şükrettim.

"Bekliyorum. Dikkatli olun."

"Dikkat ederiz de. Eylem birşeyden bahsetti bana. Dila isminde biri sanırım ?"

"Meyra halletti. Abdullah geldiğinde kellesinin turşusunu yedireceğim ona."

"Afiyet olsun o zaman ona."

Telefonu kapatıp Okan'ı aradım. Telefonu açtıktan sonra "adamlar size doğru yola çıkmış geliyorlar. Birde adaya Eylem'i göndereceğim yanıma gelince. Baranalp'e söyle güvendiği adamlardan yollasın 5 10 tane." dedim. "Siz nasıl isterseniz Turgut Bey. İleteceğim dediklerinizi."

Telefonu tekrar kapatıp bıkkınlıkla ayağa kalktım. Camın önüne geçip açtım ve kafamı dışarı çıkartıp derin derin nefesler aldım. İtalya'ya birlikte geldiğim tüm adamlarım aşağıda arabaların etrafında herşeye karşı hazırlıklı bekliyorlardı.

İlerde evin önüne yaklaşan arabayı farkedince "GELENİ KORUYUN !" diye bağırdım tüm sesimle

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İlerde evin önüne yaklaşan arabayı farkedince "GELENİ KORUYUN !" diye bağırdım tüm sesimle. Koşarak evden çıktığımda karşımda duran kapıyı korumalardan biri açar açmaz Eylem'i gördüm. Eylem beni görür görmez bana koşup açtığim kollarıma atlayınca onu sımsıkı sardım.

"Herşey yeniden başlıyor Eylem. Sen bana Allah'ın emanetisin ama seni koruyamadığım için affet. Hatamı telafi edeceğim yemin ederim güzelim." dedim titreyen bir ses tonuyla. Eylem başını boynumla omzum arasına gömmüş ağlarken ona daha sıkı sarıldım.

"Neden gitmeme izin verdiniz ! Neden benim elimden tutmadınız...Neden dosyayı imzalamama izin verdin Turgut !" diye diye ağlamaya devam ederken yere çöktüm onunla. Korumalara gözümle arkalarına dönmeleri için işaret ettim. Eylem'in utanmasını istemiyordum.

BEN (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin