9. SONUNDA

121 10 0
                                    

Bugün Turgut'un yanına geldiğim ilk günden beri ilk kez onunla onun holdinginde gidicektim. Ve üstüne üstlük bu kadar heyecanlı olma sebebim bana iş vericek olmasıydı. Hayatımda ilk kez bir iş deneyimi yaşayacaktım. Bu bile bana yeterken Turgut'un aşağıdan "HADİ EYLEM TOPLANTIYA GEÇ KALDIM !" diye bağırmasıyla saçlarıma son rükuşları yapıp aşağı fırladım.

Turgut'la beraber evden çıkıp arabaya bindikten sonra arkada çalan hafif bir müzikle telefonumu elime alıp alışveriş sitesine girdim.

"Birşey lazımsa Emine Abla'ya söylesene."

"Yok öyle şey olarak bakmıyorum. Bu baloya gidicez ya senin işin için olan. Ona önden bakıyorum gittiğimizde de direk modelleri denerim."

"Ne gerek var hayatım. Oraya gidince baştan sona deneyebilirsin hepsini. Ben seni beklerim dert ettiğin buysa."

"Sıkılırsın."

"Niye sıkılcam Allah aşkına. Sürekli önüme gelince göstermeye seni seyredicem işte."

"Erkekler sıkılır böyle şeylerden. Lisedeki bi arka-"

"Liseli bir ergen değilim bence. Kıyaslayacak başka birini bulmalısın."

"Turgut bak aklıma ne geldi. Ben senin hakkında bir makale yazayım."

"İçinde beni ne kadar sevdiğini yazman için dimi ?"

"Evet neden olmasın. TURGUT ARABA !"

Bir an da önümüze kıran siyah arabayla Turgut belindeki silahı çıkarttığı gibi arabadan indi. Onun arkasından bende hemen indim. Siyah arabadan Vedat inince Turgut'a baktım. Silah doğrultuyordu. O adamı burda vurursa hapse girerdi. Ve bu sefer onu çıkartmam imkansız gibi birşey olurdu.

"Turgut sakin ol !" dedim ona doğru bir adım atıp. Vedat Turgut'a aç bir kurt gibi ilerlerken Turgut'un bana "arabaya dön Eylem !" demesiyle olduğum yerde durdum.

Turgut silahı doğrultmaya devam ederken Vedat silah alnına deyecek şekilde tam önünde durdu. Onu vurmasından bir ödlek gibi korkarken Turgut silahı indirdi sakince. Vedat ona laf etmeye devam ederek "sana karışma demiştim aileme. Bunun hesabını çok pis kesicem senden oğlum." dedi.

Kerim gidip ötmüş müydü salak çocuk.

Turgut yakasına yapışıp "sakın bana bir daha oğlum deme. Senin bir oğlun varsa o da sadece Kerim. Ve senin aileni ben ya da karım değil sen karıştın. Karını öldürdün lan it herif." dedi. Turgut'a doğru yavaşça ilerlerken Vedat'ın bir an da beklemediğim bir şekilde "PEKİ KARIN VURDUĞU BEBEĞİ ÖLDÜĞÜ HALDE YAŞAYAN BİR BEBEKLE DEĞİŞTİRDİĞİNİ BİLİYORMU OĞLUM !" diye bağırınca başımdan aşağı kaynar sular dökülmüş gibi durmadan bir adım geri attım.

O restorant lavabosunda vurduğum kadının bebeği ölmüşmüydü. İkinci kez bebek katili mi olmuştum ben. Ve Turgut gerçekten...Öyle birşey yapmış olamazdı. Gözümden düşen bir damla yaşı silip Turgut Vedat'ı boğarken "bırak gitsin onu !" dedim. Turgut sinirle Vedat'ı yasladığı arabadan yakasından tutup geldiği arabaya doğru fırlattı. "Dua et karım burda ! Seninle sonra görüşeceğiz !"

Vedat arabaya emellerine ulaşamadan ama bıraktığı faciayla giderken ben sadece Turgut'a bakıyordum. Turgut gerilmiş siniriyle yanıma gelip ellerimden tutacakken bir adım geri atıp "doğrumu dedikleri ?" diye sordum.

Biraz sakinleşip sessizliğini bozma zahmetine girip "senin için." dediği an yüzüne bir tokat attım. Kafası hafifçe yana dönerken boyun damarları seğirdi. Dişlerini sıkıyordu. Gözyaşlarımı elimin tersiyle silip "yazıklar olsun sana ! O kadın bunu biliyor mu hayır dimi ? Peki öğrenince ne olucak Turgut ? Sana dava açacaklar. Ve sen hapse gireceksin. Ve ben seni kurtaramam bu sefer. Nasıl böyle birşey yapabilirsin ! Senden utanıyorum şu an da !" dedim titrek bir sesle.

BEN (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin