Bölüm 5 Adım adım

128 5 0
                                    



5. Bölüm:Adım adım

"Adımlarınızı dikkatli atın..."

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Leyla'nın anlatımı

Kahkaları kulağımda gülüşü gözümün önünde çaresizce kapının yanına oturdum bacaklarımı kendime çektim korkuyordum hemde çok korkuyodum ağlamak istiyordum çok karanlıktı hiç bir şey görünmüyordu  sakinleşmeye çalışıyordum ama olmuyordu.

"Hiç bir şey olmicak çıkıcam burdan hiç bir şey yok burda." Diye mırıldandım kendi kendime söyleniyordum korkudan titriyordum telefonum aklıma geldi ceketimin cebine baktım.

"Allah kahretsin telefonumu sınıfta sıranın üstünde unutmuştum." Hayal kırıklığı içerisinde belki bir ihtimal Barkın hala gitmemiştir diye düşündüm.

"Barkın B-Barkın o-orda mısın?" Ses gelmiyordu daha fazla dayanamayıp  göz yaşlarımı serbest bıraktım o sırada bir şey düştü karanlıktan hiç bir şey gözükmüyordu birden ayağa kalktım yavaşça yürümeye başladım. Bir ses daha geldi duvarın köşesine baktım fare vardı çığlık attım ve kapıya yöneldim tekrar kapıya vurmaya başladım.

"BARKIN, BARKIN AÇ ŞU KAPIYI NOLUR AÇ ARTIK LANET OLASI AÇ!" Hiç ses yoktu belliki gitti bütün geceyi burda geçiricem belki yarın da çıkarmaz beni ve ben açlıktan ölücem yada en kötüsü buradaki fare yada böcekler beni yiğicek. Umutsuzca bir köşeye oturdum tekrar bacaklarımı kendime çektim ağlamaya başladım yavaşça gözlerim kapanıyordu izin verdim karanlığın beni kendine zindan etmesine ilk defa izin verdim. 

"Leyla uyan." Dedi biri gözlerim yavaşça açılıyordu gördüm kişi Barkındı gitmemişti.

"B-Barkın sen gitmedin mi?" Dedim güldü.

"Hayır Leyla hep burdaydım kapının önünden hiç ayrılmadım." Kaşlarımı çattım sorar gibi ama halim kalmamıştı etrafa baktım hala o lanet bodrumdaydık.

"Barkın nolur gidelim burdan dayanamam burda kafayı yerim ben lütfen." Kafa salladı elimi tuttu kaldırdı yavaşça merdivenleri çıktık eşyalarımı alıp eve gitmek için aşağa indim Barkın dışarıda bekliyordu tabikide onun arabasına binmicektim beni önce depoya at sonrada iyilik yap aman bırak yere batsın iyiliği onda kalsın dışarı çıkıp yavaşça yürüdüm banka oturdum Barkın bana sinirle bakıyordu sanki çok büyük bir suç işlemişim gibi telefonumu çıkarıp Çetin abiyi tam aricakken telefonu biri çekti sizce kim? Barkın tabiki de.

"Napıyosun Barkın?"

"Leyla geç arabaya." Sinirle gülesim geliyordu.

"Barkın sen iyi misin ya? Sinirli olması gereken biri varsa o da benim." 

Düşmanlarımın gölgeleriWhere stories live. Discover now