Birbirine düşman olan bu iki sınıf yaşanan bazı tatsız olaylar sonrası düşmanlıklarının ateşini iyice körükleyen sınıf birbirine şakaları artık tat kaçırmaya başladı dahada çok artık birbirine ciddi ciddi zarar vermeye başladılar ama sonra öyle bir...
Her şey güzel gidiyor derken iki kelime her şeyi değiştirdi peki şimdi ne olacak? Derseniz hiç bir şey olmamış gibi hayatıma devam edeceğim her şey nasılsa öyle devam edecek yürüyen tehlikeler eskisi gibi olmaz belki ama sorun değil çünkü bizde eski gibi değiliz. Şuan tam karşımda benden bir cevap bekliyor ona bunu nasıl söyliceğime dair en ufak bir fikrim yok. Derin bir nefes alıp cesaretimi topladım.
"Barkın ben... Şey sana karşı arkad-" Diyecekken durdurdu ne oldu? Ne güzel gidiyordum sanki ne diyeceğimi anlamış gibi devam etmemi istemedi bununla yüzleşmek istemedi.
"Tamam yeterli." Dedi ve arkasına bile bakmadan gitti gerçekten şuan ilk defa kendimi gerçekten kötü hissettim sanki dünyadaki en kötü insan benmişim gibi iç sesim bağırıyordu bana sanki. 'Bu çocuğu nasıl üzersin?' Diye. Yanaklarımın kızardığını hissettim, ellerim terliyorum neden olduğu anlamasam da kendimi bir garip hissediyordum. Zil çaldığında kendimi toparladım sınıftan içeri girerken Enes, Burak ve Efe çıkıyordu yanlarından geçip kızlara yöneldim. Sıraya oturup sessizce karşı sınıfa baktım.
"Leyla noldu? Geldiğin beri bir tuhafsın." Azra'nın bunu demesiyle ona döndüm.
"Yok bir şey."
"Var bir şey bence sana Barkın Baykar kasırgası çarptı herhalde." Duru bunu dediğinde sertçe yutkundum.
"Hayır yok başka bir şey düşünüyordum."
"İyi hadi öyle olsun şimdilik." Kafamı tekrar cama çevirdim Barkın karşı camdan dışarıyı izliyordu bana bakmıyordu bile derin bir nefes alıp kafamı sıraya koydum. Sessizce düşünmeye başladım Barkın'nın yüzüne nasıl bakıcam? Şimdi ne alaka diyeceksiniz ama ben yapamam of ya Barkın niye bana aşık oldun ki? Ne vardı düşman olsaydık? Of nefret ediyorum kendimden, aşktan, çiçeklerden, böceklerden bugün ne kadar kötü bir gün hem okula geç kaldım, hem trafikten dolayı ekstra geç kaldım, hem de sevmediğim biri aşkını ilan etti. Dersler bir bir geçiyordu ne derslerden ne de bu günden bir şey anladım okul bitti eve gidip üstümü değiştirip yemek yedim sonrada direk banyo yapmaya gittim. Sıcak suyun altında güzelce banyomu yapıp bornozumu giydim odama gidip üstümü giyindim saçlarımı da kurutup yatağıma oturdum telefonumda oyun oynuyordum.
"Hadi be... Ya hayret bir olay ya!" Of bir oyundaki bütün oyuncular salak mı olur ya? İçlerinden bir tane akıllı yok mu? O sırada oyunun ortasında Azra aradı meşgule attım yine çaldı en sonunda açtım.
"Evet Azra inşallah önemli bir şeydir çünkü tam oyunun ortasında aradın ve çok sinirliyim."
"Şey Leyla ben napıyorsun? Diye aramıştım." Dedi alay edercesine ben neyin derdindeyim Azra Hanım sen neyin derdindesin.
