NEFES

46 18 2
                                    

Bölüm Şarkısı:Car's Outside/James Arthur & Mutluluk Reklamı/Vera


Nefes almanın dahi acı verdiği zamanda, burdaysan ve bunu okuyorsan mutlu olacaksın demektir...

Okyanus'ta boğulmak mı?,dağlara haykırmak mı?

Gece gündüze,Ay Güneş'e vurgundu.Bense acılara,acılarsa Aher'e...

Şöminede yanan odunların çıtırtıları,içeride oluşan o sıcak ama havanın buz gibi olduğunu hissettiren o koku,soluk alıp verme sesleri ve hırıltıları.Dışarıda esen rüzgâr,yağan kar,çatıda eriyen kardan dolayı aşağı doğru süzülen su damlaları. Orta sehpa üzerinde duran bardaklar,içki şişeleri,ambalajlar,tuz ve limon.Hepimiz aynı odada sızmıştık,herkesin üzerinde birer battaniye vardı.Erbey bir çılgınlık yapıp battaniyeyi kafasına dolamıştı ve kelimenin tam anlamıyla yerlerde sürünüyordu,yaşadığından şüpheliydim.Viyan hemen Erbey'in sağında ki koltuktaydı oda yüzüstü yatıyordu boydan boya battaniye örtmüştü üzerine.Aher benim olduğum koltuğun bir diğer ucunda,oturur yatar bir pozisyondaydı.Sadece göğüs kısmına battaniye örtmüş,başı arkaya düşmüştü.Bense uyandığım şeklime bakarsam sırt üstü yatmıştım,rezil olmamanın verdiği gururu yaşıyordum.Saatin kaç olduğunu öğrenmek için telefonuma uzandım.Saat altıya çeyrek vardı.İlk kez bu kadar erken uyanmıştım saat daha altı bile olmamıştı.Yattığım yerden doğrulup oturur pozisyona geldim. Dün geceyi hatırlamaya çalışıyordum.Dün yeni yıl gecesiydi.Şampanyalar,viskiler,votkalar havada uçuşuyordu.Geri sayıma kadar kalmıştım sonrasını hatırlamıyordum.

Yeni yılın,yeni ayın,yeni haftanın ilk günüydü.Acılarım,anılarım,Hira hepsini ardımda bırakmıştım.Anladığım şey şu ki artık maske takmanın zamanı gelmişti artık olmaya korktuğum Vela olacaktım kendi benliğimi yitirmeden. 

Biraz daha koltukta oturduktan sonra keşif yapmak ve evi biraz daha gezmek için ayağa kalktım.Parmak uçlarımda yürümeye dikkat ederek sessizce yürüyordum. Odadan çıkmaya yakın ayağıma birşey çarpmıştı, boş bir içki şişesi.Fazla ses çıkmamıştı fakat Aher'in uyanmasına yetmişti.

Yattığı yerden bana seslenmişti yeni uyandığı ve dün gece alkol aldığı için yüzü gözü şişmişti,ciddiye alınamayacak kadar hemde.

"Ne var?"şeklinde verdiğim cevap pek hoşuna gitmemişti,hırıltılı bir sesle"Nereye?"sorusunu yüzüme çarparcasına sormuş ve cevap vermemi beklemişti,"Sanane nereye gittiğimden!"ona bu şekilde çıkışıyordum sürekli fakat nedenini bazen bende anlayamıyordum.Ne öldürmüştü ne işkence etmişti nede herhangi bir fiziksel temasta bulunmuştu.İstemsizce olan bir şeydi.Sesim fazla yüksek çıkmış olacak ki Viyan ve Erbey'de uyanmıştı.Viyan şaşkın bakışlarını bize yöneltmiş,neler olduğunu sorguluyordu.

Aher sinirlenmişti,gözlerinden bunu anlamak pek de zor değildi.Ortamda ki gerginliği dağıtan kişi Erbey olmuştu,battaniyenin altından"Kör oldum!"diye bağırıyordu.Viyan oturduğu yerden Erbey'in götüne okkalı bir tekme yapıştırmış,inim inim inlemesini sağlamıştı.Viyan Erbey sırtüstü uzanınca battaniyeyi açmış ve Erbey imtihanına tutulmuştu.Battaniye açılır açılmaz Viyan'a itaafen"İşte şimdi doğdu güneşim."demişti.

Aher kafasını bir sağa bir sola olumsuz anlamda sallayarak ayağa kalkmış ve odasına doğru ilerlemeye başlamıştı.Kapıdan geçerken biraz kırgın biraz da öfkeli bakışlarını bana çevirmiş ardından odadan çıkmıştı.Öylece kalakalmıştım kapı arasında ama kandime söz vermiştim artık burda duygusal yanlarımı kimseye göstermemeliydim.Daha fazla beklemeden bende bahçeye çıkmıştım lapa lapa yağan kar o kadar güzeldi ki beni adeta büyülüyordu.Arkamdan gelen ayak sesleriyle irkilmiştim bu Viyan'dı.

MUTSUZLAR KENTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin