YENİ YIL

96 39 173
                                    

Bebeklerim çok kısa burayı okuyun lütfen:)

Bu bölümü hepimiz için yazıyorum daha doğrusu bu kısmı şimdi siz buraya başladığınız tarihi yazın ve ek olarak da hayâl,hedef,dilek,istek ya da daha başka şeyler yazın kitabım bittiğinde gelir buraya bakar ve neler yaşandığını görürüz:)

Umarım yeni yıl gerçekten bize mutluluk ve huzur getirir. Gerek savaşlar gerekse daha başka sıkıntılarla karşılaştık bu yıl umarım yeni yıl yeni başlangıçlara yelken açmamızı sağlar. 

Son olarak siz değerli okurlarım burda önemli olan sizlersiniz bir başkası değil bu yıl üzüldünüz,kırıldınız ama yeni yılda mutlu olanlar olun:)

İşte yeni bölümümle yeni yıla adım atacağımız gün ve eskileri ardımızda bırakacağımız son günde karşınızdayım.

"Sadece yaşadıklarınızı ardınızda bırakırsınız,kalp kırıklıkları ve anılar buna dahil değildir isteseniz de unutamazsınız. "

"Sizler benim okurlarımsınız karakterlerim değil, bu yüzden bir an önce mutlu ol:)"

İyi okumalar...

Bölüm müziği:Cem Adrian/Mutlu Yıllar

Acılarım hep bir yanımda taht kurmuş,oradan kalkmaya da asla niyetlenmiyordu.

Zamanın,insanın gerçek yüzünü göreli çok da uzun zaman olmamıştı.Ne yazık ki herşeyin aynı ve birçok şeyin eksik olduğu günlerim devam ediyordu.Yaşama sınavım hergün daha da zorlaşıyordu.Ben hiç böyle hissetmemiştim.

Gün tamamen aydınlanmıştı,bu sefer karanlıklar içerisinde değildim arkamda silüetler belirse de yalnızdım.Derin düşüncelerime hapsolduğum dakikalarımdan yalnızca ilkindeydim.

Arkamdan gelen tok ve tanıdık olan o ses beni zihnimden ve düşüncelerimden ayırmıştı. Ses Aher'e aitti. Sadece ismimi söylemişti fakat bakışlarıyla"Artık kalk" diyordu âdeta.

Hira ile son kez vedalaştım,son kez duygularım karmakarışık ve farklılaşmıştı. Neredeyse hergün yan yana olduğum insanla artık asla bir araya gelemeyecektim.

Son kez toprağını öpüp ayağa kalktım fakat nafile dengede duramıyordum yere yeniden çöktüğümde aklıma gelen şeyi yaptım.Hira'nın toprağından bir avuç aldım fakat koyacak bir şeyim yoktu.Bunu fark eden adamlardan biri bez genişliğinde büyük bir peçete getirdi,peçete büyük olduğu için bir avuç toprak daha aldım ve ağzını büzüp avucuma koydum.Sımsıkı tuttum o toprağı bir daha onun elini tutamayacak olduğumdan ötürü.

İkinci kez ayağa kalktım bu sefer dengede durabilmiştim.Aher yürüyemediğimi fark etmiş fakat umursamamıştı,hemen sırtını çevirip araca geçti bunun üzerine Viyan hareketlenince bana yardım edeceğini zannetmiştim fakat Aher'in korna sesiyle oda araca binip bizi beklemeye başladı son olarak ben o adam ve korumalar almıştık.O da kendi aracına geçip beni beklemeye başlamıştı,Aher'in adamlarının desteğiyle araca kadar yürümüş ve koltuğa oturmuştum.

Aher bana bakıyordu yine beni izliyor fakat konuşmuyordu o lanet aynadan hep beni izliyordu yine öyle yapıyordu,biraz daha izledikten sonra sürücü koltuğunu ayarlayıp yerleşince derin bir nefes verdi ve konuşmak üzere aynı derinlikte bir nefes aldı.

"Kemerini tak!"

Cevap vermeden ve konuşmadan kemeri taktım, bunun üzerine aracı çalıştırdı ve ilerlemeye başladık.

Çok yorgun ve bitkin bir haldeydim Aher sıkılmadan,utanmadan,üşenmeden hep beni izlemişti dikiz aynasından.Buna daha fazla katlanamamış ve kendimi biraz toparladıktan sonra konuşmak üzere derin bir nefes aldım.

MUTSUZLAR KENTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin