Gözlerimin birbirine yapıştığını hissediyordum.Yüzüme gün ışığı vuruyordu.Elimi gözlerime atıp sertçe ovuşturdum.Gözlerim açıldığında lüks bir odada olduğumu fark ettim.Odam nerdeydi?Ben nerdeydim?
Birden aklıma doluşan anılar ile gözlerimin dolduğunu hissettim.Bir anne çocuğuna bunu yapacak kadar vicdansız olabilir miydi?Ben den utanması umrumda değildi.Ama yıllar önce benden ayrılmış bir babaya beni tekrar yollaması...
Düşüncelerimden sıyrılıp odayı incelemeye başladım.Soft renkler ile dizayn edilmişti.Sağ tarfımda bir makyaj masası ve normal bir masa vardı.Hayallerimde ki gibi bir oda. ...
"Uyanmışsın..."
Duyduğum ses ile kafamı kapıya çevirdim.Orada ki resmi giyinenen çocuktu.Alfa olması beni tedirgin ediyordu.Gül kokulu bir fermonu vardı.Yavaşca içeri girdi.Tekerlekli oyun sandalyesini çekip karşıma oturdu.
"Ben Hyunjin.Aklında binlerce soru olduğunu biliyorum hyung istediğini sor cevaplayacağım."
Ellerimi kaldırıp hareket ettirdim.'İşaret dili biliyor musun?' Gülümseyerek ellerini hareket ettirdi.'Evet,ve lütfen çabuk hyung bende sana soracağım.' Ellerimi tekrar kaldırdım.'Karşılıklı.'
(Not:Bu konuşmaları ışaret diliyle yapıyorlar.)
"Burası neresi?Hiç tanıdık değil."
"Ben ve annemin evi."
"Sen ve annen!Ama beni babam istedi sanıyordum."
"Baban-m biz çok küçükken ölmüş ben senin üvey kardeşinim gördüğün o kadında annem babam öldükten sonra seni annenin elinden almamızı istedi."
Herhangi bir duygu hissetmedim içimde babam ölmüşmüydü,onu tanımıyordum zaten.Şu an içinde bulunduğum aileye evlatlık mışım gibi baka bilirdim.
"Peki,hala japonyada mıyız?"
"Hayır burası Güney Kore.Japonyada yani durumlar biraz karışık."
"Anladım,şey benim omega olmam sıkıntı olmaz mı?"
Söylediğim şeyle beraber kahkaha atmaya başladı.Oturduğu sandalyeden düşünce sinirli bakışlarımı ona diktim.
"Hyung,Japonyada değiliz burada erkek omega olmak gayet doğal.Hatta bulunduğumuz bölgenin sorumlusuda bir erkek omega."
Ellerini hızlı hızlı hareket ettirerek söylediği şey ile şaşırdı.Tanrım bu nasıl olur geçen sene Japonya başkanı erkek omega doğan yeğenini sınır dışı etmişti.
Yerde gülmekten kırılan beden tekrar sandalyesine oturdu.Sorabilceğim başka soru yoktu.
"O zaman sıra bende hyung.Hiç okula gittin mi?"
"Uzak bir lise üçüncü sınıfa kadar ..."
"Ondan sonra neden gitmedin Hyung?"
"Konuşamıyordum çünkü..."
"Yani konuşamaman sonradan mı oldu?"
Başımı sallayıp onu onayladım.Başta her şey çok .Ta ki ilk o güne kadar...O günden sonra eve kapatıldım.Öz annem tarafından işgencelere maruz kaldım.Hakaretler duydum.Yutkunarak tekrar cevap vardim.
"Evet,sonradan olan bir şey doğuştan değil yani."
"Nedenini biliyor musun peki?"
"Hayır!"
Uzun bir müddet gözlerimin içine baktı.Daha sonra ise omuz silkip ayağa kalktı.Ellerini uzatıp benide ayağa kaldırdı.
"Şimdi sana evi gezdirelim."
(Yarım saat sonra...)
Koskoca evi gezmemiz yarım saati almıştı.En son dışarı çıkıp bahçeden evi inceldiğimde hayran kalmıştım.İçerden saft ve dark yapıya sahip olan ev dışardan aşırı lüks ve karanlık duruyordu.
"Beğendin mi Hyung?"
"Burası harika Hyunjin"
Birden binanın önünden geçen siyah arabaların arasından bir lavanta kokusu yükseldi.Bir alfanın kokusuydu.
"Bu kadar araba nereye gidiyor Hyunjin?"
"Bölge soylusunun oğlunu getirdiler.Han Jisung yan binamızda oturuyor ve buda demek oluyorki gürültülü bir ay geçireceğiz çünkü o ve arkadaşları aşırı gümbürtücü."
2.Bölüm sonu_____
Selam yine geldim.
Oy ve yorumlarınızı unutmayın.
Hoşcakalınnnnnn.
~Nam Ra
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My heart
FanfictionMinho konuşamayan bir erkek omegaydı.Günün birinde üvey annesi ve kardeşiyle yaşamaya başlarsa ne olur UKEMİN SEMESUNG #Changnin etiketinde 🥇1.#Stray etiketinde 2🥈.#