~ 4

511 46 36
                                    

Bu bölümde tetikleyici unsurlar vardır.Şiddet,tecavüz,konuşamama vb.korkusu olanlar italik yazıyla olan kısmı okumsaınlar.Bu bölümde ki bazı görüşler tamamiyle şahsi görüştür.

Flashback#

17.yaş belki çoğu insanın hayali ergenliğin dibe vurduğu gençlik adrenalinin yükseldiği bir an.Her ülkede olduğu gibi Japonya'dada böyleydi.

İçkiler,barlar,partiler......Mide bulandırıcı çoğu şey insana en çok o zaman aşılanıyor.Bu yüzden omegalar her an kendini korumak zorunda.Neden mi?

Ah,çünkü sen bir omegasın...Alfları baştan çıkarırsın,gece dışarıda olamazsın,bir alfan yok mu?Aish,boşver nede olsa yoldan geçen bir alfayı baştan çıkara bilirsin.Ondan sonra mı?Hayallerin mi var unut gitsin suçlusun birini baştan çıkardın.

Alfaysan rahatsın giy takım elbiseni çık hakimin karşısını adalet mi?Pff  iki kuruşcuk öder sıyrılırsın işin içinden...

Böyle bir ülkede yaşıyordu Lee Minho 17 yaşında dans öğretmeni olmak istiyor.Kendisine aşalayıcı bakışlar atan tanjdıklarına neler yapabileceğini kanıtlamak istiyordu.

Ta ki o geceye kadar...

Dans kursundan çıkmıştı.Bugün seçmelr olduğundan geç kalmıştı.Annesi o zaman oldukça merhametli bir insandı.O yüzden sorun etmemişti.Yeterince geç kaldığını fark edince koşmaya başladı.

Evine bir kaç sokak kalmıştı ki aniden çarptığı beden ile kendisini yerde buldu.Hemen toparlanıp ayağa kalktı.Ve özür diledi.

"Özür dilerim efemdim dikkat etmiyordum benim hatam"

Tam adamın yanından geçip gidecekken aniden güçlü bir şekilde tutulan koluyla tekrar yere düşmüştü.Adamın yüzünde ki pis sırıtma,yaydığı fermonlar...Minho kendini toparlayıp koşmaya başladı.Yere düşmekten dizleri acısada peşinden gelen alfa bacaklarına güç veriyordu.

En sonunda kendini sitenin içine atıp soluklanmaya başladı.Etrafı kolaçan ederken aniden binaların arasına doğru çekildi.Sırtı duvara çarptığında önündeki balık kokan alfayı tanıdı.

"Ne o güzelim benden kaçabileceğini mi zannetin?"

Karşısında ki eller saçlarından boğazına doğru inip bir noktaya baskı yapmaya başladı.Ardından her şey karnlığa gömüldü.Hissediyordu,bir kucağa alındığını,arabya bindiklerini,ağzına bir hap koyuyor karşısında ki alfa.Zorla yutturuyor.

Sonra mı? Sonrası kesik kesik,alfanın rahatsız edici kokusu,iğrenç inlemelri,kendini kaybetmiş omega ya istediğini yapmadığı için bağırması ve şiddeti...

Bağırmak isterya insan ama sesi çıkmaz öyle bir anlardaydı Minho.Hoş sesi çıksa duyan sağırlar,gören körlerden bir farkı olmayan insanlarla dolu bir dünyada merhametlisine rastlamak.

İşkence devam ederken bir kapı sesi duyuluyor.Hemen sonra kırılma sesi,üstünde ki alfa küfür ederek kalkıyor.Tam pencereden atlayıp kaçacakken baldırına saplanan kurşunla yer yığılıyor.

Karanlık...

Gözlerini açtığında hastane odasında olduğunu görüyor Minho.İki bileği hasta yatağının iki tarafına kelepçeli...Odanın kapısı açılıyor içeri  omega bir doktor ve alfa bir polis giriyor ikiside kız.

Doktor nazikçe bileğinde ki kelepçelri çıkarıyor ve kendisine bir kart uzatıyor.

"Ben sivil polis min je nasıl hissediyorsun Minho?"

Nemli gözlerini karşısında bulunan kahveliklere dikti Minho.Şefkat ,merhamet ve birazda annelik duygusu vardı.Bu sefer ayakta dikilen alfaya çevirdi gözlerini.Yeşil gözlerde acı ve hüzün vardı.

"Fiziksel olarak mı?Ruhsal olarak mı?"

Cevap vermesine rağmen ayakta duran ikili hala aynı vaziyette bekliyorlardı.

"Şeyy,cevap vermediniz?"

Doktor olan kafasını olumsuz manada sallayıp kucağında ki kağıdı ve kalemi Minho'ya verdi.

"Neler oluyor neden cevap ver miyorsunuz?"

Tramva demişti doktor,konuşamaz korkmuş beyininde ki bazı fonksiyonlar uyuşturucu yüzünden devre dışı kalmış.

Bunlar hiç bir şeydi,o adamın sadece 2 yıl yatacak olması,annesinin kendisine 'yollu'sıfatı takması ve karanlık odaya mahkum edilişi...

Canı yanmıştı,ilk bir kaç gün kendini zorladı,birkaç harf çıkarabiliyordu.Ama sonradan vazgeçti.İstese konuşurdu ama vaz geçti.

--flash back end

Elinde tuttuğu kağıda biraz daha göz gezdirdi pisikolok.Karşosında tedirgin bir biçimde Minho'nun seanslarda neler söylediğini merak ediyordu.

"İstemiyor.."

"Neyi?Konuşmayı mı?"

Olumlu anlamında başını sallayan arkadaşıyla kafasını ellerinin arasına aldı.Uzun olan..

"Hyun bence ona fırsat tanı zamana kendi karar versin.Zorlamay falan kalkma sakın..."

"Teşşekürler seungmin sende 2 haftadır uğraşıyorsun."

Teşşekürün ardından uzun olan ofisden ayrıldı ve kendisini arbada bekliyen hyunguyla eve doğru gitmeye başladılar.2 haftadır seanslara gidiyordu Minho.Hem pisikoloğu hemde hyunjinin arkadaşı olan seungmin ile gayet iyi anlaşmışlarıdı.Jeongin'de Seungmin in yanında stajyer olarak çalışıyordu.

 Biraz sonra eve girdiklerinde süslenmiş ve hazırlanmış bir Hyejin beklemiyorlardı.

"Noona nereye böyle?"

Minho'nun sorusuna onları dış kapıya doğru iterken cevapladı hyejin.

"Bayan Han bizi akşam yemeğine davet etti.Felix'ide çağırdım."

"Ya omma ben gitmeyeyim ya.""

"Böyle diğeceğini bildiğim için Felix de gelecek hadiii"

BÖLÜM SONU

SELAMMM.Şu an çok pis hastayım.Ateşler içinde size bölüm yazdım.Bir sonra ki bölümde hastaneden yazıyorum dersem şaşırmayın.

Neyse bölüm nasıldı?

Ayrıca oy ve yorum uyarısı dışında bir uyarı daha yapacağım.Biri semesung mu olurmuş? Gibi bir söylemde bulundu.Binleri aşkın sememin kitabı var gidip okuyabilirsin.Ayrıca kitapta ki karakterler tamamen kurgudur.Gerçeklikle alakası yoktur.Kitapta adı geçen idollerin gerçek şahsına laf söylemeyin!!!!!!!!

Oy ve yorumu unutmayın.

Haşcakalın.

~Nam Ra


My heartHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin