Elimde ki beyzbol sopasını çevirirken gözüm ilerde karşısında ki adamlar ile konuşan ablamdaydı.Dizine kadar gelen bordo elbisesi açık bıraktığı siyah kısa saçlarıyla düz bir ifade takınmıştı.
Bense platinleri yeni çıkarılan sağ bacağımı uzatmış diğerini kendime doğru çekmiş elimde beyzbol sopam ile kenarda oturuyordum.Adamların bazen gözü benim olduğum taraf kayıyor yüzlerindeki sırıtma ile tekrar önlerine dönüyorlardı ablamın yanında ki bedenin ters bakışlar attığını hissedebiliyordum.
"Şu an hanımevladı gibi duruyorsun biliyorsun değil mi?"
Yan tarafımda duran I.N kulağıma eğilip konuştuğunda gözlerimi sinirlendiği belli olan ablamdan çekip etrafa baktım.Çoğu kişi siyah ya da takım elbise giymişti.
"Ne var resmiyet sevmiyorum ben.."
"Geçen ablan giydirdiğinde sevmiştin."
Dudaklarımı birbirine bastırıp önünde ki adamlara ters bakışlar atan bedene çevirdim bakışlarımı I.N kıkırdayıp yanımdan uzaklaşırken ablamın elinin eteğinin ucuna doğru gittiğini gördüm.
Saniye sonra bacağında gizli bıcağı çekip karşısında ki adamın boğazını kesmişti.Aynı anda yanında ki beden silahını çekip karşısında ki 3 kişiyi yere yıkmıştı.Ablamın adamları korumalrı hallederken bense sırıtarak onları izliyordum.
Bir süre sonra ikiside yanıma geldiklerinde ablam saçlarıma ellerini dağıtıp karıştırdı.Göz kırpıp arkasında duran bedeni işaret edip arkada duran arbasına bindi.Adamlarıda aynısını yaparken alanda yanlızca ikimiz kalmıştık.
"Hala neden yanınızda olmama izin vermediğini anlamıyorum?"
Cebimden mendil çıkarıp yanağında ki kanı silerken konuşmuştum.Arabanın kaputunda oturduğum için ona yukardan bakıyorudum.Tek hamlede bacaklarımın arasına girip dudağıma kelebek bir öpücük kondurdu.
"Çünkü eline kan yakışmıyor bebeğim..."
Kaşlarımı çatıp elimi yüzünden çektim...
"Yaaa öyle mi?Ne yakışıyormuş benim elime HAN JİSUNG."
Sırıtarak ellerini belime doğru götürdü.Aniden öne doğru çekince ufak bir çığlık atarak kollarımı boynuna dolayıp gözlerimi kapatmıştım.Gözlerimi tekrar açtığımda yüzlerimiz dip dibeydi.
"Bence ne olduğunu söyleyip sizi utandırmayalım bay HAN LEE MİNHO ne dersiniz?"
Nefesi dudaklarıma değerken konuştuğunda yutkunarak gözlerine baktım.Mat yeşil duran gözleri haylaz bir pırıltıyla parlıyordu.Geri çekilip omuzlarında itekliyerek kaputtan atladım.Arbanın ön yolcu koltuğuna yerleşirken kendiside kahkaha atarak peşimden gelip sürücü koltuğuna oturdu.
Yol boyunca imalı bakışlarına maruz kalmamak için telefonumu çıkarıp instagrama girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My heart
FanfictionMinho konuşamayan bir erkek omegaydı.Günün birinde üvey annesi ve kardeşiyle yaşamaya başlarsa ne olur UKEMİN SEMESUNG #Changnin etiketinde 🥇1.#Stray etiketinde 2🥈.#